“GÜNDE EN AZ İKİ BUÇUK LİTRE SU”
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Dr. Eryılmaz, aşırı sıvı kaybı yoksa, günde en az iki buçuk litre su tüketilmesi gerektiğini belirterek, “Düzenli su içme alışkanlığı oluşturulmalıdır. Bir anda çok fazla su tüketip, sonra gün içinde unutuyoruz. Susamadığımız veya farkına varmadığımızdan her şey yolunda demek değildir. Kusma, ishal, ateş yükselmesi, bulantı, iştahsızlık, yaşlı ve bebeklerde susuzluk hissinin olmaması nedeniyle sıvı alım eksikliğine bağlı olan dehidratasyon bilinç kaybı ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bebekler, yaşlılar, kronik hastalığı ( kalp,şeker ve böbrek hastalığı) olanlar buna daha meyyaldir” diye konuştu.
“AÇIK RENK, GENİŞ VE PAMUKLU GİYSİLER GİYİNİLMELİ”
Sıvı alımının yeterli olmadığı takdirde, aşırı sıcakta yapılan ağır egzersiz ve spor dehidratasyon nedenlerinden olduğuna vurgu yapan Dr. Eryılmaz, şu uyarılarda bulundu: “Günlük ihtiyacı olan sıvıyı almayanlarda idrar azalıp, akım yavaşlayıp, durağanlaşacağından kolayca idrar yolu iltihap ve taşları olabilecektir. Susuzluk hissi ve halsizlik su kaybının en önemli belirtisidir. Halsizlik ruhi olarak kötü hissetmeye neden olur. Artan sıvı kaybına bağlı tansiyon düşmesi, baş dönmesi görülür. Sıvı kaybı daha da ilerler ise; tansiyon iyice düşerken, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği görülür ve bilinç kaybı olabilir. Ortaya çıkan bu sorunlar kalp, beyin, böbrek veya karaciğer rahatsızlığı olanlarda ilave sıkıntılara neden olacağından doktorlarınca önerilen miktarda sıvıyı tüketmelidir. İdrar azalıp, rengi koyulaşmışsa, deri kuru ve terleme kalmamışsa, yoğun susama hissi varsa, ağız ve dudaklar kurumuş, tükrük az ve daha yapışkansa, halsizlik, bitkinlik, iştahsızlık, baş ağrısı ve dönmesi, çarpıntı ve karın ağrısı varsa, uyku halinden komaya kadar giden bilinç değişiklikleri varsa şahsın aşırı sıvı kaybına uğradığına delalet eder. Sıvı kaybından kaçınmak için yapılacak şeyler malumdur. Güneşin en yoğun olduğu 11-16 saat aralığında sadece gerekli olduğunda dışarı çıkarak gereksiz sıvı kaybını önleyebiliriz. Çıkmamız gerektiğinde, açık renk, geniş ve pamuklu giysilerle çıkarak; güneşte çok efor sarfetmeden kaçınmalıyız.”
“ÇAY VE KAHVENİN FAZLASINDAN KAÇINILMALI”
Dr. Hakkı Gökhan Eryılmaz, bol su, ayran veya soda tüketilmesinin yanında, meyve ve sebzenin ihmal edilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Çay ve kahvenin fazlasından kaçınılmalı, alkol asla alınmamalıdır. Hepimizin bilmesi gerekenleri böyle özetleyebiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.