Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi ve 'Mutluluk', 'Mutluluk Problemi' ile 'Farabi'de Mutluluk Ahlak İlişkisi' kitaplarının yazarı Doç. Dr. Mehmet Kasım Özgen, ‘özgürlük’ kelimesinin yanlış anlaşıldığının altını çizdi. Özgürlüğün her istediğini yapmak anlamına gelmediğini belirten Doç Dr. Özgen, bu şekildeki özgürlük anlayışının toplumlarda ahlaki değerlerin yitirilmesine neden olacağını dile getirdi. Doç Dr. Özgen, "Toplumumuzda özellikle gençler arasında özgürlük, istediğimi yapabilirim demek şeklinde, çok yanlış anlaşılıyor. Büyükler için de özgürlük; ben büyüğüm her şeyi yapabilirim, makam sahibiyim istediğimi yapabilirim şeklinde anlaşılmaktadır. Bu durumda özgürlük insanları ahlaklı yapması gerekirken, tam tersi insanları ahlaksızlaştırmış oluyor" diye konuştu.
'Her istediğini yapmak’ şeklinde anlaşılan ‘pozitif özgürlük’ anlayışının yerini; insana ahlaki ödevler ve 'insan olmak'lığından kaynaklı olarak sahip olduğu sorumlulukları hatırlatan ‘negatif özgürlük’ anlayışının alması gerektiğini kaydeden Doç Dr. Özgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim üstüme düşen ödevler nelerdir, ben önce ne yapmalıyım, ben kimim, kendimi nasıl inşa etmeliyim, sorumluluklarım nelerdir sorularını sorup bunları yani ödevleri yerine getirebilmek aslında özgürlüğün en önemli başlangıcıdır. Dolayısıyla toplumdaki bireyler ahlaki ödevlerini ne kadar yerine getirebiliyorlarsa, o kadar özgür kişilerdir.”
“YANLIŞ OLAN ‘ÖZGÜRLÜK’ DEĞİL, ÖZGÜRLÜĞÜN KÖTÜYE KULLANILMASI”
Eğitim kurumlarında aktarılan ‘özgürlük’ anlayışının da ‘negatif özgürlük’ anlayışı olması gerektiğine dikkat çeken Doç Dr. Özgen, “Gençlere özgürlükten bahsettiğimiz zaman, özgür olur ve ahlaksız hale gelerek yoldan çıkar şeklindeki eğitim anlayışı ya da öğüde dayalı bir anlayış maalesef özgürlüğe olumsuz bir yaklaşımdır. Ama o olumsuzluk daha kötü biçimde topluma yansımaktadır. Gençler bu durumda özgür olmak istenciyle daha yıkıcı olabilmekte ve bu durumda bireyin kendini inşa etmesine, ahlaklı bir kişi olmasına vesile olması gereken özgürlük tam tersine sonuçlanmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin ya da eğitimcilerin hiçbir şekilde gençlerin özgür bir şekilde yetişmesi konusunda asla tereddüt etmemesi gerekir. Yanlış olan şey, özgürlüğün kötüye kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı. [İHA]