2025 yılı için asgari ücret artışı, milyonlarca çalışanı ilgilendiren bir konu olarak Türkiye gündemini meşgul ediyor. Eğilmez, asgari ücretin yalnızca bir “zam” değil, çalışanların satın alma gücünü koruyan bir düzenleme olması gerektiğini belirtti. Yıl sonu enflasyonunun %45 seviyelerinde gerçekleşmesini bekleyen Eğilmez, bu oranın göz önünde bulundurularak asgari ücretin 24 bin 652 TL olması gerektiğini ifade etti.

Eğilmez, “Bu, bir zam değil, sadece enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak için gerekli bir düzenlemedir” diyerek, asgari ücretin mevcut ekonomik koşullara uyum sağlaması gerektiğini belirtti.

Para5 Ztyn

Kayserili yatırımcılar dikkat! Dolar ve Euro haftayı bakın nasıl kapattı Kayserili yatırımcılar dikkat! Dolar ve Euro haftayı bakın nasıl kapattı

Enflasyon ve Faiz Oranı Etkisi
Kasım ayı enflasyon verilerinin yüksek çıkmasının ardından, faiz indirimine yönelik beklentiler de artmıştı. Eğilmez, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı alması durumunda, bu durumun enflasyon üzerindeki baskıları artırabileceği konusunda uyarıda bulundu. Enflasyonun yüksek seyretmesi, iş gücü piyasasında da olumsuz etkiler yaratabilir, bu da asgari ücretin etkisini daha da güçlendirebilir.

Ekonomik Dengeyi Sağlamak İçin Reformlar Şart
Eğilmez, 2025 yılına yönelik ekonomik öngörülerinde, özellikle maliye ve para politikalarının uyumsuzluğuna dikkat çekti. Kamu harcamalarının disipline edilmesi gerektiğini belirten Eğilmez, enflasyonun kontrol altına alınmasının ancak köklü ekonomik reformlarla mümkün olabileceğini vurguladı. Bu süreçte, asgari ücret artışının sadece çalışanların refahını artırmakla kalmayıp, genel ekonomik dengeyi de desteklemesi gerektiğine dikkat çekti.

Kaynak: HABER MERKEZİ