Filmin adı ‘Canım Kardeşim’… Ertem Eğilmez’in yönetmen koltuğunda oturduğu ve Halit Akçatepe, Tarık Akan ve Kahraman Kıral’ın (minik Kahraman) başrollerini oynadığı 1973 yılına ait, Canım Kardeşim..
Önce filmin müziğinden bahsetmek istiyorum. Böylesi müziklere artık günümüzde rastlamak zor. Dinlediğimizde bile insanın içinde bir acı hissettiriyor, alıp sizi başka diyarlara götürüyor.
Filmde o zamanlar yeni yeni ünlü olan o zamanlar geleceğin en iyi, en içten oyuncusu Kemal Sunal’ın figüran bir sahnesi de var.
Filme gelecek olursak dramatik bir film…
Kısa kısa anlatacak olursak; iki işsiz arkadaş ve küçük bir erkek kardeş... Almanya'ya işçi olarak gitmeye çalıştıkları sırada içki içtikten sonra ağzında sigara ile sızan yangında babanın ölmesi… Babanın geçim kaynağı olan eşeğin kasaba sucuk, sosis yapılmak üzere satılması… Minik kardeş Kahraman'ın kansere yakalanması… Metin Akpınar'ın dracula iştahıyla kan ticareti yapması… Mahalledeki gençlerin kanlarını satarak geçim sağlamaya çalışması… Babasını dahi bilmeyen Halit Akçatepe'nin annesini bir pavyonda masada erkekle görmesi... Televizyon düşleri olan minik Kahraman için iki arkadaşın çaldıkları televizyonu eve getirmesi ve uyandırmak istedikleri kardeşin kan kanserinden hayatını kaybetmesi…
Yüreğimizi alıp götürüyor. Türk sinema tarihinin en izlenebilir filmlerinden biri. Şimdiye kadar TV ekranlarında gördüğümüzde bile her sahnesini bildiğimiz halde hiç sıkılmadan izlediğimiz bir film.
Kısacası; kirli sokaklarımızı gözyaşlarımızla temizleyen bir film…
Hafta sonu sıkıldıysanız eğer, ‘açın internetinizden bir Yeşilçam filmi izleyin’ derim…