Tutuklu sanık yaşadığı olayı anlattı: “Olaydan 3 ay önce bir kız ile tanıştım, sohbet ederken yanımıza o genç geldi, kendisini hiç tanımıyordum, kız yanımızdan gitti, tartıştık. Bu kızla konuşmamı söyledi, kim olduğunu sordum, sadece arkadaşı olduğunu söyleyince ben de ‘sanane’ deyince kavga ettik. Bana ‘ben sana kafayı taktım’ diyerek gitti. Daha sonraki zamanlarda aynı sokakta karşılaşıyorduk, bir gün bana yanıma gelerek ‘Ben de seni arıyordum, bu sokakta mı oturuyordun, bir daha bu yolu kullanırsan seni gebertirim’ dedi. Ve olay günü de iş yerime gidiyordum. Tenha bir yerde arkamdan bir şahıs bıçakla kafama vurdu. Sarsıntı geçirdim, gözümün önü karardı, gözüm çıktı zannettim. Puslu görüyordum, sesinden o genç olduğunu anladım, kolundan tuttum, boğuşma sırasında yere düştük, bıçakla kaç defa salladığımı hatırlamıyorum. Öldüğümü, bu dünyada artık olmadığımı düşündüm, daha sonra beni katledeceklerini düşünüp kaçtım, yardım istedim, polisi aradım, bir bahçeye gizlendim. Ben kendimi savunmasaydım o şahıs beni öldürecekti, olay günü oruçtum. Hacılar’da çocuğa köpek saldırısından beridir de cebimde bıçak olur, beraatımı istiyorum.”

Sanığın avukatı ise “Müvekkilim 3 gün yoğun bakımda kalmıştır, kendisi kaymakamlık sınavına hazırlanan bu zamanda da çalışan birisidir. Ölen 17 yaşındaki genç ise 5 ayrı suçtan soruşturması var ve ola günü çocuğun kanında uyuşturucu çıkmıştı. Müvekkilim olan sanık panik halinde canını kurtarmaya çalışmıştır. Meşru müdafaa kapsamında beraatını istiyoruz” dedi.

O kız da dinlendi ve ölen gencin sürekli kendisini rahatsız ettiğini söyledi.

Mahkeme kararını verdi ve meşru müdafaa kapsamında ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek sanığı tahliye etti.

Karar sonrası duruşma salonunda bir çığlık koptu, adliye koridoru da biranda karıştı. Bayağı kalabalık gelen grup, 17 yaşındaki genci öldüren şahsın tahliye olmasını duyunca adeta çılgına döndüler.

‘Kendi adaletimizi kendimiz sağlayacağız’, ‘bundan sonra çok kelle gidecek’ gibi çığlıklar bile duydum.

Yani bu olay sanırız bir süre daha uzayacak.

Öte yandan kesik baş cinayeti olarak bilinen 17 yaşındaki kızın 82 yaşındaki babaannesini 6 yıl önce öldürdüğü ve aldığı 10 yıl hapis cezası kararını İstinaf Mahkemesi’nin bozduğu Pembe Boraze Cinayeti Davası’nda, gelin ile iki torunu yeniden yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, yurt dışında olan torunun kırmızı bültenle yakalama kararının beklenilmesine karar vererek duruşmayı 2020 yılı Ocak ayına erteledi. O davada da taraflar bayağı gergindi.

Kısacası bana kızıp adliyede ‘doğru düzgün haber yok mu?’ diyen okurlarım, maalesef yok gördüğünüz gibi…