Sosyal medyanın hayatlarımıza girmesiyle, insanların haberlere erişim ve haberleri tüketme yolları köklü bir şekilde değişti. Gazeteciler haber toplama kanalları olarak kullandıkları sosyal medyanın bazen tuzağına da düşüyorlar. Biz de sosyal medya mağdurları arasında yerimizi aldık. 

Geçtiğimiz günlerde Kayseri ile ilgili sosyal medyada nelerin paylaşıldığını takip ederken, @ilberortayliTR adında açılan bir hesapta Kayseri halkını aşağılayan bir paylaşım gözümüze çarptı. Paylaşıma baktığımızda, değerli hocamız Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya olumlu ve olumsuz bazı tepkiler geldiğini gördük. Hem Pazar günü hem de akşamüzeri olduğu için sayfanın sahte hesap olup olmadığını araştırmak yerine bu şok paylaşımı hemen haber yaptık. Gazetemiz sütunlarında yayınlandıktan sonra geç saatlerde hesabın sahte olduğunu fark ettik. Maalesef baskıyı durduramadık. 

Doğal olarak moralimiz bozuk şekilde sabah gazeteye geldik. Haberi yapan kişi olarak özellikle ben beklemeye başladım.. Arayacak biliyorum.. Gözüm sürekli telefonda..  Ha aradı, ha arayacak derken.. Bir telefon.. Kibar bir beyefendi, Şeref Kahraman ile görüşeceğini söyledi. Telefonu aldım, ‘Sizi İlber hocama aktarıyorum’ dedi. 

‘Al işte aradı, şimdi cahillik yapmayın ya’ diyerek girecek konuya, sonra da ağzına geleni söyleyecek (haklı olarak) derken.. Kibar mı kibar, tatlı mı tatlı bir ses.. ‘Yav Şeref’cim’ demez mi.. “Niye böyle hoş olmayan paylaşımlara itibar ediyorsunuz? Adıma onlarca açılmış sahte hesap var, çoğunu şikayet ettik. Haberinizi görünce gerçekten çok üzüldüm. Kayseri’de birçok dostum, sevdiğim arkadaşlarım var. Daha dikkatli olalım. Kayseri şehrini ve insanlarını çok seviyorum” diyerek biraz bize sitem ederken, sahte hesap açan art niyetli kişilere de tepki gösterdi. 

Keşke tanışmamız böyle olmasaydı ama sizi tanımak, sesinizi duymak gerçekten güzel duyguymuş. O gülen yüzünüz hiç asılmasın.. 

Sizi üzdüğümüz için özür dileriz hocam..