Modern dünyanın karmaşası ve hızla değişen yaşam şartları, beden sağlığımız kadar ruh sağlığımızında hayati olduğunu her geçen gün daha da belirgin hale getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık ‘yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali’ (1946) olarak tanımlanıyor. Ancak ruh sağlığını korumak günümüz şartlarında çoğu zaman göz ardı edilen, görünmeyen bir mücadeleye dönüşüyor. Sosyal bir varlık olan insan içinse yaşadığı toplum bu mücadele önemli bir destek. Peki ya toplumunda ruh sağlığı bozulmuşsa?
Son yıllarda ruh sağlığının önemine dair farkındalığın artışı sevindirici olsada ne yazık ki hem ülkemiz hem de dünya genelinde artan ekonomik sıkıntılar, afetler, güvenlik sorunları gibi olumsuz gelişmeler birey ve toplumun ruh sağlığının gitgide bozulmasına neden olmakta. TC Sağlık Bakanlığının yayınlamış olduğu Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı (2011)’na göre de ruh sağlığı; sosyal, ekonomik, hukuki ve tıbbi boyutları olan bir halk sağlığı sorunudur. Şöyle bir düşündüğümüzde önceden depresyon, kaygı bozukluğu vb. rahatsızlıkların artışı gibi daha çok bireylerin ruh sağlığına yönelik haberler varken, uzun süre olumsuz devam eden gündem ile birlikte haberlerde yavaş yavaş gruplar arası kavgalar, artan saldırganlık, vahşet gibi toplumun bozulan ruh sağlığının gözlemlenebildiği hallere bürünmüştür. Çünkü bir döngü halinde birey toplumu, toplum bireyi değiştirir. Sosyal sorunların arttığı bu dönemde yeteri kadar dinlenmeyen, sosyalleşemeyen, rutine sıkışıp kalan, gelecek kaygısı taşıyan, kendini içinde yaşadığı toplumda güvende hissetmeyen birey için psikolojik sağlamlığını korumak oldukça güç. Peki ne yapmalıyız?
Sağlıklı toplum sağlıklı birey yetiştirir, sağlıklı birey sağlıklı toplum inşa eder. İnsanların bireysel olarak toplum üzerinde ne kadar etkili olduğunun bilincinde olması sağlanmalıdır. Bu nedenle ülkemizde de birçok ülkede olduğu gibi toplum için bilgilendirme ve farkındalık programları, ruh sağlığı eğitimleri, danışmanlık hizmetleri, sosyal destek grupları, çevrimiçi ruh sağlığı kaynakları, erken müdahale programları ve sağlıklı yaşam tarzı teşviki gibi koruyucu ruh sağlığı hizmetleri geliştirilmiştir. Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri açılmış, Ruh Sağlığı Hastaneleri ve psikiyatri servislerinin sayısı arttırılmıştır. Ancak belki insanların damgalanmaktan çekinmesi belki bu hizmetlerin yeterince duyulmaması belki de hizmetlerin ihtiyaca yetmemesi nedeniyle toplum ruh sağlığı konusunda maalesef yetersiz kalınmaktadır.
Bireysel olarak ise ilk olarak mevcut durumunuzu kontrol etmemiz, rahatsız olduğumuz konuların bize veya çevremize ne kadar zarar verdiğini tespit etmemiz gerekir. Ruh sağlığında da hastalıkların erken teşhis ve tedavisi kritik bir öneme sahiptir. Çoğu zaman psikolojik sağlığımızın üzerinde ancak sorunlar kronik hale geldiğinde duruluyor. Oysa erken tedavi kişinin farkındalığını ve başa çıkma becerilerini attırarak sorunların kronik bir hastalık haline gelmemesi için önleyici olabilir. Psikoterapi ruh sağlığımızı ihmal etmeden, yaşamın getirdiği zorluklara daha farkında ve dirençli olarak yanıt vermemiz adına kritik bir adımdır. Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerine, hastanelerdeki psikiyatrist veya psikologlara, lisanslı psikoterapistlere veya sizi yönlendirebilecek kurum ve kuruluşlara başvurmaktan çekinmemek gerekiyor. Daha kontrol edebildiğimiz durumlarda, kendi kendimize iyilik halimizi geliştirmek içinse alkol -sigara-uyuşturucu gibi zararlı maddelerden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, düzenli uyku, kısada olsa günlük egzersizler, zihinsel olarak sakinleşebilmenizi ve ana odaklanmanızı sağlamak için meditasyon-dua gibi uğraşlar, sosyal medyayı bilinçli kullanmak, yeni insanlarla tanışmak veya yeni hobiler edinmeyi söyleyebiliriz.
https://www.who.int/about/governance/constitution
https://www.yesilay.org.tr/tr/makaleler/koruyucu-ruh-sagligiyla-tanisin
TC. Sağlık Bakanlığı (2011), Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı 2011-2023, Ankara. TC. Sağlık Bakanlığı