Günlük yaşamın baskısı, yalnızca ruhsal değil, bedensel sağlığımızı da tehdit ediyor!

Stresin Bedendeki İzleri

Stresle baş etmek hepimizin yaşamında bir zorluk, ancak stresin sadece zihinsel değil, bedensel sağlığımız üzerinde de önemli etkiler bıraktığını bilmek kritik. Günlük yaşamda biriken stres ve bastırdığımız duygular, fiziksel rahatsızlıklar olarak kendini gösterebiliyor. Bu tür rahatsızlıklar psikosomatik yani stres kaynaklı hastalıklar olarak adlandırılıyor.

Psikolojik sorunların fiziksel belirtilerle ortaya çıktığı stres kaynaklı hastalıklar arasında migren, hipertansiyon, fibromiyalji, cilt problemleri, sindirim bozuklukları, irritabl bağırsak sendromu, uyuşma ve titremeler, cinsel işlev bozuklukları ve uzun vadede bağışıklık sistemine zarar veren etkileriyle kanser bulunuyor. Çevremizde bu tür rahatsızlıkları yaşayan birçok kişi var ve bu durumlar giderek daha yaygın hale geliyor.

Stres, sadece dış olaylara verilen bir tepki değil; biyokimyasal süreçlerimizin, hormonlarımızın ve beyin kimyamızın dengesizliğidir. Günlük yaşantımızdaki duygusal iniş çıkışlar, bedenimizde kalıcı izler bırakabilir. Her bireyin stresle baş etme biçimi farklı olsa da, bedenimiz ruhsal dünyamızın bir yansımasıdır ve yaşadıklarımızı bedensel belirtilerle dışa vurur yani stres duygumuz bedenimizde kalıcı izler bırakabilir.

Travmatik olaylar ve yoğun stres dönemleri, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımızda kalıcı izler bırakabilir. Bu yüzden duygusal sağlığımıza önem vermek, psikolojik dayanıklılığımızı artırmak ve stresi uzman desteği alarak yönetmek, beden sağlığımızı da koruyacak olan en önemli adımdır.