*Aynı gemiye binen Doğudan Batı’ya bütün Amerika boyunca bir turnuvadan ötekine koşan ve yeni zaferler için Arjantin’e giden Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic.

*Ve asıl mesleği avukatlık olan büyük manastırların, eski Avusturya hanedanı üyelerinin malvarlıklarını yöneten, Avusturya’nın Naziler tarafından işgalinden sonra, Hitler Almanya’sının gizli siyasal polis örgütü Gestapo tarafından tutuklanan ve bir süre sonra serbest bırakılan Dr. B...

satranç stefan zweig ile ilgili görsel sonucu


İşte satranç oyunu ile bir araya gelen ‘Satranç’ isimli kitabın 3 aktörü...

Kitabı anlatıp tabii ki büyüsünü bozmayacağım ama size karakterlerden kısaca bahsedeceğim. Öncelikle kitabın bir bölümünde, ‘Aslında satranç bir bilimdi, bir sanattı. Hazreti Muhammed’in gökyüzü ile yeryüzü arasındaki boşlukta bulunan tabutu gibi, bu kategoriler arasında boşlukta dolanmaktaydı’ cümlesi dikkatimi çekti. Bu sözler 1881’de Viyana’da doğan bir yazarın sözleri... Kısa bir yaptığım araştırma sonrası Yahudilerin efsanelerine göre efendimiz Hz. Muhammed hayatını kaybettiğinde çelikten bir tabut yapıldığı, bu tabutun Mekke’nin ortasında gökle yer arasında gidip geldiği rivayet edilirmiş. Yazar da satrançı, kendi efsanelerine benzetmiş.

Karakterlere gelecek olursak, kitapta o gemiye binen ve olayları anlatan adamın, kitabın adından da anlaşılacağı üzere bir dünya şampiyonu ve satranç ile ilgili olacağı düşünülüyor, başlangıç da öyle oluyor zaten. Ancak kitabın sonlarında kendinizi bambaşka bir dünyada buluyorsunuz.

Aslen Slav olan ve denizci babasının ölümünden sonra bir rahibin acıyarak yanına aldığı Mirko Czentovic, ağzını açmaya üşenen, içine kapanık, kalın kafalı ve umursamaz bir çocuk. Rahip ile jandarma çavuşunun akşamları satranç oynarken yanlarına çöken ve olağanüstü bir durumda jandarma çavuşu 14 hamlede yenen bir çocuk. Ve çocuğun keşfedilmesiyle ardından gelen tabii ki dünya şampiyonluğu...

Yazımın başında bahsettiğim asıl mesleği avukatlık olan büyük manastırların, eski Avusturya hanedanı üyelerinin malvarlıklarını yöneten, Avusturya’nın Naziler tarafından işgalinden sonra, Hitler Almanyasının gizli siyasal polis örgütü Gestapo tarafından tutuklanan ve bir süre sonda serbest bırakılan Dr. B. ise mükemmel bir satranç oyuncusu olmasını geçmişindeki son derece sıra dışı bir olaya borçlu. Gestapo tarafından tutuklanan Dr. B. zindana atılıp işkence ile konuşturulacağını beklerken bir otel odasına yerleştirilir ve başından geçen olayı ilk ağızdan dinleyerek kendinizi bambaşka bir dünyada bulacaksınız.

Kitabın yazarına gelecek olursak Stefan Zweig, bu kitabı ölümünden hemen önce tamamlamış. Bu kitabı kaleme aldığı sırada karısı Lotte Zweig ile birlikte Brezilya’da olan yazar, Nazi işgali altında olan Avrupa’dan ne kadar uzaklaşsa da İkinci Dünya Savaşı’nın korkunç atmosferinden uzaklaşamıyor ve arkadaşlarına ‘Sizler yeni bir gün doğumunu bekleyebilirsiniz, benim buna gücüm kalmadı...” diyerek eşi Lotte ile birlikte 1942 yılında umutsuzluk duygusuyla ölümü seçerek, intihar ediyor.

Görünüm olarak ince ve 83 sayfa olsa da psikolojik olarak sizleri biraz yoracak olan bu kitap, o zamanki atmosferin damgasını taşıyor ve sizlere adeta o günleri yaşatıyor.