“Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulus’unun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.
Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”
30 Ağustos Zafer Bayramıdır. 1922 yılında kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi yani Büyük Taarruzu anmak için kutluyoruz. 1923’te ilk kez kutlanmaya başlanmış olup, 30 Ağustos 1935 yılında Zafer Bayramı ilan edilmiş olup tüm yurtta kutlanmaya başlandı. Zafer Bayramı olarak kutlanmasının nedeni İstiklal Savaşında düşman kuvvetlerinin ülkeden tamamen çıkarılması yolunda kazanılmış bir zafer olmasıdır.
“Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: "Üç" dediler, Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun basına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.” (Nazım Hikmet- Kuvayı Milliye Destanı)