Sayın Ayşe hanım sizin yazılarınızı zaman buldukça takip ederim ve çok da beğenirim. Ancak son yazınızda Kayseri'de mahkemeye yansıyan olayda 'O çocuk ölmesin lütfen' diye bahsettiğiniz gibi vicdansız bir mahkeme heyeti yok. Gayet hukukun gerekliliklerini vicdanen yerine getiren bir heyet var. Ne demek istediğimi kısa kısa anlatacağım.

Adliye muhabiriyim, tüm davaları elimden geldiği kadar takip ederim. O yazdığınız yazıdaki cinayetin de her celsesini takip ettim. Olaya gelecek olursak; 

Suç: Kasten adam öldürme

Suçlu: 1'i kadın, 2'si erkek

Suçlu kadın Şule, evet hamile. Hatta karnındaki bebek de hasta. Yazdıklarınız aslında normal bir durumda olacak şeyler ancak ortada normal bir durum yok. Nasıl mı?

O iki sanık var ya birisi Şule'nin eşi, diğeri (eşinin ağabey diye dost bildiği) yıllardır gizli aşk yaşadığı dostu.

Cinayeti de Şule ile birlikte dostu işliyor. Şule'yi rahatsız eden bir marketçiyi yanlarına çağırıyorlar ve olanlar oluyor. 

Şule ile o dostu 4 Ocak'ta tutuklanıyor. Yani bundan 5 ay önce. 8.5 aylık hamile ise bu kadın yani tutuklanmadan önce 3.5 aylık hamileydi ve dışarıdaydı. Hani köşenizde ikili konuşmada bahsedilmiş ya: "Hatta bir doktor Şule’ye, “Geç kalınmasaydı, hamile iken tedavi edebilirdik” de demiş. Eğer tutuklu olmasaydı, çocuk doğmadan tedavi edilebilecekti" diye. Demek ki daha erken hastaneye gitmesi gerekiyormuş. Zaten bu kadın dışarıdayken 3.5 aylık hamileydi, peki o zamana kadar neden tedavi olmadı? diye insan merak ediyor.

Tutuklamanın devam etmesine gelecek olursak, Bu Şule ile dostunun ilişkisinden haberi olmayan ve 1 Mart'taki ilk duruşmada tutuklanan Şule'nin eşi bu gizli ilişkiyi mahkemede öğreniyor. Şule, bir düşman daha kazandı mı? Kazandı. Durun, bitmedi daha... Bu Şule'nin dostu var ya onun kardeşini de ölen marketçinin kardeşi Nisan ayının sonunda misilleme yaparak tüfekle vurarak öldürüyor. Dışarısı adeta kan gölüne dönmüş durumda. Şimdi mahkeme Şule'yi tahliye etse, Şule'nin aldatılan eşinin yakınları, ya da dostu ile öldürdüğü marketçinin yakınları ve hatta o dostunun ölen kardeşinin yakınları Şule'nin karnındaki bebeği ile birlikte dışarıda canına kıysa bunun hesabını kim verecek peki? Vebalini kim ödeyecek? Siz mi, o avukat mı? Tutuklama bir tedbirdir ve bazı bu gibi durumlarda şüpheliler için tutuklama en doğru olandır. 

Ha bu arada merak etmeyin Kapalı Cezaevi, Kayseri merkezine çok uzak bir yer değil. Etrafında dolu hastane var. Eeee teknolojide gayet ilerledi, çocuğun ne zaman, saat kaçta doğacağı bile belli olabiliyor. Avukatın 'Bir bebeğin cezaevinde doğması ve büyümesi açıkçası beni kahrediyor. Zulüm bu' sözleri ise çok acımasızca gerçekten. 3.5 aylık hamile iken bir kadın cinayet işleyebiliyorsa eğer, karnındaki bebeği düşünmüyorsa eğer, buna ne devletin, ne mahkemenin yapabileceği bir şey yok. Cinayeti gizli aşk yaşadığın dostunla ile birlikte işle, tutuklandıktan sonra 'Ben hamileyim' de, tahliyeni iste.

Uzaktan davulun sesi gerçekten hoş geliyor değil mi?