Yanaklarından kan damlıyor sanki kıpkırmızı…

Maşallah demeyi sakın ihmal etmeyelim böylesine güzel melek yavrularımızı görünce, sevince.

Rabbim korusun kollasın, sağlık, sıhhat versin bütün yavrularımıza. Yavrucak rahatsızmış meğer. Adını derken bile garip bir korku, tereddüt kaplasa da içlerimizi.

LÖSEMİ…

Mücadeleci bir annenin evladıydı o. Hayat çok farklı ilerlemişti o anne için. Dinledikçe şaşırdım, şaşırdıkça üzüldüm, üzüldükçe kızdım, kızdıkça çare aramak istedim. Yaşamalı diyordu, güçlü, kararlı, azimli bakan gözleriyle. Ama gözler anne gözüydü. Her an düşecek gibi çokta yorgundu aslında. Hastanede verdiği günlerini, aylarını ömürden saymıyordu. Onun ömrü o yavrusunun sağlıklı haberini alınca başlayacaktı aslında.

Umut doluydu; olsun da tabii… Her an her saniye yanı başındaydı o hareketli yavrusunun, olurda düşer de bir yeri kanar da ya yetiştiremeseydi korkusu. Rabbim hiç kimseyi evladıyla sınamasın. Teknoloji ilerlese de, çareleri var ise de, erken teşhis çok önemli denilse de, ateş düşmeyiversin yüreklere. Her anne baba, yavrusunun uyurken bile nefesini kontrol edecek kadar hassasken; böylesi durumlardaki hâletiruhiyesinin boyutlarını empati yaparak düşünelim mi?

Sorarım sizlere;

Kimler kafe yerine onkoloji hastanelerinin koridorlarında oturdu?

Kimler kanserli evladı olmadan, gidip kanser vakıflarına destek verdi?

Kimler ne alsam diye düşünürken, arabamı nasıl ederim de bir üst modele çıkarabilirim hesabı yaparken, ilaçlarını ihtiyaçlarını karşılayamayan çaresiz insanlara nasıl yardım edebilirim mücadelesi verdi.

Kimler eğlencelere giderken, boy boy resimlerini koyarken sosyal hesaplarına, mağdur anne ve yavrusunu kendisi yerine göndermeyi yeğledi?

Kimler o insanların sona ulaşan acılarına ortak olmak yerine, baştan beri yanlarında olupta acıyı beraber yaşadılar?

Ah be küçüğüm hiçbir şeyden habersiz ne de güzel gülüyorsun! Haberinde olmasın zaten, bizlerden…

Çünkü küçüğüm; bizler benciliz, başımıza gelmedikçe empati yeteneğimiz yoktur, çünkü kalplerimiz kararmak üzeredir. Çünkü bizler hep sağlıklı olacağımıza inanarak yaşamayı pervasızca sevmişizdir.

Kanser hastası olan delikanlı bir evladın sosyal medyasında ölmeden önce paylaştığı bir yazıydı kanımı donduran…

“İyi ki geçiyorsun zaman…

Ya acının en derinine işlediği anda donsaydın?”

Sevgi ve saygılarımla…