Ev hanımları evde yaptıkları yiyecekleri ve evden getirdikleri giyecekleri,el örgülerini Kermeslere getirir ve katkıda bulunur.

Biz işin hep hayır kısmını düşünürüz ama bir de Madalyonun görünmeyen kısmı var.İşte Madalyonun görünmeyen kısmını da TESK ve TŞOF Basın danışmanı Ahmet Okumuş’tan öğrenelim.Yorumunu ise siz sevgili okuyucularımıza bırakalım…

“Hayır amaçlı çeşitli dernek ve vakıf gibi örgütler tarafından açılan kermesler, son yıllarda amacının dışına çıkarak, hayırdan çok ticari amaçlı yapılması ile esnaf ve sanatkârın işleri aksamaya başladı. Her köşede kurulan kermesler sergiledikleri ürün çeşitliliği ile adeta AVM’lerle yarışır hale geldi. Hayır amaçlı 2 günlük kurulan kermeslerden bahsetmiyoruz. Aylarca açık kalan denetimsiz olarak satış yapılan yerlerden söz ediyoruz. Gecen yıllarda dile getirdiğimiz  bu soruna çözüm getirilmediği gibi bir biri arkasına kermesler  açılmaya devam ediyor. Yiyecek, içecek satışı yasaklanmadığı gibi bazı kermeslerde, balık sezonunun açılmasıyla ızgara balık, köfte, ev mantısı, ev tatlıları, sarmalar, gözlemeler, çiğ köfte, mısır, dondurma, meşrubat, küçük ev aletleri, porselen mutfak takımları, halılar, mobilya, baza ve yatak çeşitleri, elbise, pardösü, gömlek ve ayakkabı da satılmaya başlandı. Esnaf ve sanatkarımız kermeslerin yanında kamu kurum ve kuruluşlarının vergisiz, stopajsız ve masrafsız misafirhane ve kantinlerinin haksız rekabeti ile de uğraşmaktadır.

Misafirhane ve kantinler ile her yerde açılan kermeslerde fiyatlar daha düşük olunca vatandaşta alış-verişini buralardan yapıyor. Bu alanlarda faaliyet gösteren lokantacı, pastacı, manifaturacı, konfeksiyoncu, bijuteri, şarküteri, servisçi esnafımız haksız rekabete uğramaktadır. TESK olarak yaptığımız girişimlerin artık sonuç vermesini istiyoruz. Esnaf ve sanatkâr  zor ve sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. Esnaflar işyeri kirasını, vergisini ve sosyal güvenlik primini ödemekte zorlanmaktadır. Ceza evlerinde ekmekten, ayakkabıya üretimlerle, kamu misafirhaneleri düğün salonu ve otel hizmetleri ile düğün salonları ve otel işleten esnafımız tam kapasite ile çalışamadıkları için hem istihdam azalıyor hem de gelirleri azalıyor. Kermeslere ve bu tür satış yapan yerlere mutlaka denetim getirilmeli. Kamu misafirhaneleri ise sadece kendi üyelerine hizmet etmelidir” 

Okumuş’un bu açıklamasını okuduktan sonra insanın aklına şu soru da geliyor: “Bu kermeslerden elde edilen gelirler tam anlamıyla amacına ulaşıyor mu, amacına uygun olarak kullanılıyor mu? Kullanılıyorsa benim bir diyeceğim yok, ama  az ya da çok birilerinin cebine giriyorsa onun da vebali çok büyük. Sadece yardım yapanların değil,Kermesler yüzünden zarara uğrayan esnafların vebali de onların üzerinde haberleri olsun,ona göre vicdan muhasebelerini yapsınlar.

Mutlu bir hafta dileklerimle…