İnsanları sağcı-solcu diye gruplara ayırıp kardeşi kardeşe düşman ettiler. Hatta birbirine vurdurttular.
Sokağa, çarşıya,pazara çıkılmaz olmuştu. Öyle istediğiniz mahallede,istediğiniz semtte elinizi kolunuzu sallayarak gezme imkanınız ve ihtimaliniz yoktu.
Her an bir silahlı çatışma, her an kavga gürültü eksik olmadı. 12 Eylül sonrasında birbirleri ile düşman olan insanlar nasıl bir yanlışın içinde olduklarını geç de olsa anladılar.Sağcılar ve solcular adeta kardeş oldular,geçmişte yapılan hatalardan ders çıkardılar.
‘O günler gitti,inşallah bir daha gelmez’ derken ülkemiz yeniden bir kavga ortamına doğru sürükleniyor. Bir yandan ‘ Terör sorununu çözelim, analar ağlamasın ‘ edebiyatı yapılırken,diğer yandan da nefret tohumları atılıyor.
Türkiye’nin başka şehirlerinde zaman , zaman yaşanan karşıt görüşlü öğrenci gruplarının kavgası ilimize de sıçradı. Geçtiğimiz günlerde nevruz kutlamalarında başlayan gerginlik polisimizin zamanında hareket etmesi ile birlikte kötü sonuçlar doğurmadan önlendi.
Önceki gün ise Erciyes Üniversitesi’nde iki karşıt görüşlü grup arasında gerginlik yaşandı. Bu olaylar nedeniyle de İletişim Fakültesi’nde yapılması gereken sınavlar yapılamayarak iptal edildi.
Ben ‘Şu gurup haklı,bu grup haklı’ derdinde değilim ,benim derdim öğrencilerimiz yeniden karanlık günlere doğru sürükleniyor.
Yine kardeş kavgalarına belli ki birileri tarafından çanak tutuluyor. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin, öğrencilerimizin bu oyunlara alet olmamaları, başta onların huzur ve güven ortamına,barışın sağlanmasına katkıda bulunmaları gerekir.Dış mihrakların oyunlarına gelmemeleri gerekir.
Bu ülke Türküyle,Kürdüyle,Lazıyla,Çerkeziyle hepimizin.Bu ülkeyi bölmek,parçalamak yerine ileri ülkeler seviyesine nasıl getiririz,nasıl inşa ederizin hesabını yapmamız gerekir. Birileri belli ki Et’le Tırnağı ayırmak istiyor,bu oyunlara asla alet olmayalım. Geleceğimize, yarınlarımıza, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne hep birlikte sahip çıkalım.
Yoksa yarın çok geç olabilir Allah korusun…