Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi Sayın Devlet Bahçeli’nin; Bizatihi kendisinin istek ve arzusu doğrultusunda Liderlik ve Siyaset Okulu adı altında bir programla her dönem 40 öğrencinin çok titizlikle seçildiği en az 3 referans mektubu ile kabul edilen eğitim süresi, 11 hafta olan (10 Hafta Ders, 1 Seminer Ödevi ve Yazılı Sınav) çok kapsamlı derslerin ve eğitimcilerin ders verdiği 20. dönemini geçtiğimiz günlerde başlatmıştır.

Bu eğitimin gayesi en az lisans mezunu ama tercihen yüksek lisans ve doktora eğitimi de alan veya almakta olan 40 yaşını geçmemiş ülkücü görüşe sahip gençlerin akademik bir program dahilinde eğitilip mezun edilerek siyaset kadrolarında yerlerini almasını sağlamak olduğunu gözlemlemiş bulunmaktayız.
Bu okulda alınan dersler çok ciddi bir akademik program edasında ve doktora öğrencilerinin ciddiyetinde bir eğitim programı niteliğindedir.

Alınan dersler ise mükemmel ötesi konular ve bilgi birikimi muhteşem hocaların sunumları ile fevkaladenin de fevkindedir.
Siyaset ve Liderlik Okulundan mezun olan gençler çoğu illerde İl ve İlçe Başkanlığı almalarının yanında meclis üyeliği veya belediye başkanlığı Milletvekilliği gibi mevkilerde değerlendirilip tercih edilmişlerdir.
Bu okula kabul edilen Ankara dışında ikamet eden gençler 11 hafta gibi bir sürede özveri ve gayretle kendi imkanları ile Ankara’ya kimi zaman zor şartlarda şevk ve heyecanla gidip Lider Devlet BAHÇELİ’nin talebesi olmanın onur ve gururuna mazhar olmuşlardır.

Sayın Devlet BAHÇELİ Bey de bu talebeleri fevkalade önemseyip hem ilk gün hem de son gün derslerine girmişlerdir. 
20. dönem talebelerini de şimdiden tebrik ediyorum.
Bunları burada neden yazıyorum…

Kimi İllerin İl Başkanları gerek okulun ilk gününde gerekse son mezuniyet gününde talebelerini yalnız bırakmayıp, onlarla başkentte Genel Merkezde Bu mutluluğu yaşarken…
Şehrimizde ise mezun olan talebeyle o kutlu toyda beraber olmak şöyle dursun candan bir tebriki dahi yapamamışlardır.
Dahası talebelerin kimilerine eee…!  

Şimdi sen okullu siyasetçi mi oldun deme cüretini bile göstermişlerdir.
Oysaki o Kutlu Okul Sayın Devlet Bahçeli’nin çok önemsediği bir oluşumdur bunu bile idrak edemeyen yöneticilerin mevcudiyetini düşündükçe üzülelim mi, başımızı iki elimizi arasına alıp düşünelim mi bilemiyoruz.
Efendiler ya siz Liderinizi iyi idrak edememişiniz veya o okula Liderin Tensipleri ile seçilen talebeleri önemsememişsiniz veya daha da vahimi “onların ilerde sizlere rakip olacağını düşünüp” şark kurnazlığı ile o talebelerin şevklerini kırmak için kurnazlık yaptınız.

Velhasıl neresinden tutarsanız tutun hepsi de yanlış yani yanlışta idiniz.
Başka illerdeki bu talebeleri kutlayan onların aldıkları eğitimleri köreltmeyip o talebelerden istifade eden yöneticileri de kutluyorum. 

Umarım Milliyetçi Hareket Partisindeki yeni yöneticiler bu yanlışları yapmayıp liyakate bilgiye öngörüye önem verip onun bunun şunun adamı diye bilgi birikim sahibi proje üreten öngörü sahibi kişiliğinden taviz vermeyen beyinleri, ötekileştirip, sırf bizim her dediğimize evet desin diye kalabalık bir grupla yol yürümezler.
Sırf parti teşkilatında olmanın kendilerine bir unvan ve titrini elde etmek için “Bundan nemalanmak” için yönetimlerde yer alıp makamlardan istifade edenler yerine; 

Makamlara değer katan donanımlı şahsiyetlerle yol yürüyerek teşkilatlara değer katma yolunu seçerler.
Şehrimizde Milliyetçi Hareket Partisi Merkez iki ilçe ve İl teşkilatındaki değişim için yeni göreve getirilen başkanları da kutluyorum.
Önceki dönem merkez iki ilçe başkanları gayret ve çaba gösterip uzun süre görevlerini yapmışlardır. Emek ve gayretlerini yadsımamak lazım.

İki merkez ilçenin de uzun süre başkanlığını yapan gerek Hacı Ali DOĞAN gerekse Enes Ertuğrul KALIN için her hangi bir şaibe dedikodu duyulmadı ve şahsım adına da duymuş değilim.
 İl Başkanı ise 15 aylık süreçte kendisinden önceki il başkanı milletvekilliği için görevinden istifa edince yerine atanmış bir başkandı.

Seyit DEMİREZEN hatırlandığı kadarı ile önceki dönemlerde il teşkilatında yürütmede görevli idi kendisinin gördüğü lüzum üzerine o görevden ayrılmış idi.
 Ayrılırken de sosyal medyada bayağı sitemli ve eleştiri dolu yazılar yazmıştı.
Demek ki sitem ve eleştirileri ve serzenişleri karşılık bulmuş ki,
 15 ay önce İl başkanı olarak görevlendirildi.
 Göreve ilk gelişi ve 15 aylık süreçte partiye kattıkları veya katamadıkları kamuoyunun takdiridir.
 Bence bu il başkanı başarılı oldu mu?
HAYIR.

Yerel seçimlerde 4 ilçe MHP’de idi bu 4 ilçeden 2’si CHP’ye evrildi bu teammüller gereği il başkanın başarısızlığıdır.
Siyasette başarısızlıkla sonuçlanan seçimlerin bedelini hep il başkanları ödemiştir.
Demirezen’in  İl Başkanlığı sürecinde  evladının biri İstanbul’da sanırım bir ilçeden birinci sıra meclis üyesi olup Büyükşehir  meclisinde yer almıştır.
Diğer evladı ise duyumum odur ki..! Bir ilçenin belediye şirketinin avukatı olmuştur. 
Kamu oyunca bu etik midir…?

Oysaki MHP yönetiminde çokça avukat görevli iken onlar yerine o ilçede başkanın evladının bir göreve atfedilmesi kamu vicdanında sorgulanması gereken bir konudur.
Siyaset tarihine kimileri gibi eski il başkanı olarak eklenen eski başkan artık protokol sıralarında önlerde oturmaya devam edecektir.
Yeni yönetimde İl Başkanı olarak atanan Enes Ertuğrul KALIN”ı tanımam yüz yüze gelmişliğim yoktur. 
Melikgazi ilçe başkanlığı döneminde falsolu şaibeli bir işini duymadım umarım.
Avukatlık mesleğinin gereğini yapıp hukuk terazisini dengede tutmayı başarır. 
Başarılı olursa başarısını olamazsa “hatasını” bizde yazarız.
Temennim odur ki liyakat ilkelerine uygun insanlarla çalışır
Her zaman olduğu gibi 

Dengeleri koruyacağım diye biraz ondan biraz bundan diyerek bir mesleği eğitimi liyakati olmayan sırf MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ yönetiminde olalım da toplumda havamız olsun bize de partililik bir değer katsın diyenlerle yol yürümez.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ başka partilere benzemez bu parti bedel ödeyenlerin partisidir.
LİDER Devlet BAHÇELİ’NİN DE DEDİĞİ GİBİ BU DAVA DUALIDIR.
YANLIŞ YAPARAK DUALARI AĞLATMAYINIZ

Hayatı boyunca ne kendisi ne ailesi MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’ne oy vermemiş tabiri caiz ise Parti binasının önünden bile geçmemiş kimilerini sırf maddi durumları iyi yani paraları var diye yönetimlere alıp unvan sahibi yapmayınız. 
Bu doktrinler partinin DNA’sına uymayan geçmişi şaibeli insanlara da unvan vererek akıllarınca “aklanma durumu“ yaşatmayınız.

Bu dava uğruna can veren şehitlerin kemiklerini dünyalık “makam ve nemalanmalar” uğruna SIZLATMAYINIZ.
Bizler de zaman içinde gidişatı; 
Yaşayıp göreceğiz…
Kocasinan İlçe Başkanlığına atanan Behzat ÖNDER’i çocukluğundan beri yakinen tanırım özveri gayret ve çaba ile çalışacağı kanaatindeyim.
Yol haritasını sağlam ve proje bazlı çalışacak katkı sağlayacak insanlarla çizerse.
Bu görevi bence layığı ile yapacaktır. 

Melikgazi ilçe başkanı Murat TİTİZBAŞ şahsen tanırım esnaf olarak bilirim yapılan son yerel seçimlerde Melikgazi ilçesinden Belediye Meclis üyesi olarak seçilmiş idi. İlçe başkanı olarak atanınca meclis üyeliğinden istifa ettiğini de basından öğrendim.

Murat TİTİZBAŞ Meclis üyeliğinden istifa edince MHP kadrolarından bir kişi Mecliste azalmış olmuyor mu…?
Bence bu etik olmayan bir durum madem ilerleyen zamanlarda ilçe başkanlığında muradı vardı o zaman meclis üyeliğine müracaat etmeyecekti yani o göreve 5 yıl devam edecek biri seçilmeliydi. 
Bu istifa onu seçenlerin tercihlerine saygısızlık değilimdir?
Kaldı ki meclis üyelikleri için hatırladığım kadarı ile kıran kırana bir mücadelede yaşanmıştı.

Elbette belediye meclisinde Titizbaş’ın yerine yedekte bekleyenlerden ilk sıradaki biri gelecektir lakin Titizbaş, seçmenleri bunu gönül kırgınlığı ile karşılayacaktır.
Velhasılı Kamuoyu vicdanı bunu buruk bir durum diye gönül defterine not edecektir.
Kalın sağlıcakla...