Adalıların ‘Başkan köpekbalığı’ lakabı taktığı darbeci bir başkanın, emeklilik yıllarını geçirmek üzere adaya yerleşmesiyle, başta martılar olmak üzere, ada halkı dahil tüm canlıların hayatı altüst olur.


Herkesin barış içerisinde, mutlu mesut yaşıyor, dediğime bakmayın, adadakilerin çoğunun bir hikayesi var, kitabın sonunda tek tek hepsinin yüzüne vuruluyor...

Önce martılar, sonra yılanlar ve tilkiler derken daha nasıl bir felaket olabilir, nasıl bir kötülük yaşanabilir ki dediğiniz bir kitap...

Kitabın sonu ‘böyle bitemez, bitmemeli’ dedirtiyor adeta. Çünkü kitabın kahramanlarının sonu ne oldu hiç kimse bilmiyor ve bir sinema filmini izledikten sonra ikincisi, üçüncü beklenir ya işte bu kitabın sonunda da devamı gelecek gibi bir beklenti oluşuyor.

Korku nefreti, nefret korkuyu besleyerek sonu da tam bir felaket ile biten kitabın yazarı Zülfü Livaneli’nin en sevilen ve en çok okunan yanı ise bence kitaplarını sade ve akıcı bir dille yazmış olması...

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Yüce Allah insanoğlunu yarattığı tüm canlılardan üstün kılsa da, o insanoğlu artık bu dünyanın başına gelmiş en büyük felakettir.