Cum hutbesinde ‘Ramazan ve infak’ konusu işlendi.

İnfak ne demek önce size ondan bahsetmek istiyorum.

İnfak, Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla müminin kendi servetinden harcama yapmasıdır. Eşine, dostuna, akrabalarına, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmasıdır. Allah'ın kendisine lütfettiği zenginlikten başkalarını da faydalandırmasıdır. Kardeşinin gönlünü yapması, olmayana yardım etmesi olana da ikram etmesidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde infak ve sadakanın karşılıksız kalmayacağına ve mükâfata dönüşeceğine şöyle işaret etmektedir: "Kuşkusuz sadaka, Rabbin gazabını söndürür ve kötü bir şekilde ölmeyi önler."

Peki hangimiz infak ediyoruz?

Hangimiz Allah'ın bizlere lütfettiği zenginlikten başkalarını da faydalandırıyoruz?

İnfak, insanın dünya malına karşı dengeli bir tavır almasını sağlar. Mal hırsıyla cimrilik etmeye de akılsızca saçıp savurmaya da engel olur. Kardeşlik ve paylaşma duygularını geliştirir.

Ancak bizler tam aksini yapıyoruz. Cimrilik yapıyoruz, akılsızca saçıp savuruyoruz. 5 yıldızlı otellerde iftar (israf) sofraları düzenliyoruz.

Bununla ilgili hutbede de söylendiği gibi Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir."

Kısacası biz müslümanlar yardımlaşmayı, dayanışmayı, infakı hayatın merkezine yeniden almamız şart.

Bencillik, mal düşkünlüğü, güç ve çıkar tutkusu, gösterişe dayalı hayatlardan uzak duralım…

Ramazan’ımız, tuttuğumuz, tutacağımız oruçlar kabul olsun.