Ülkemizde 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’la kamu kurumları, hastaneler, firmalar, havaalanı, hastane, alışveriş merkezleri, otobüs terminalleri, Üniversiteler, gibi bir çok yerde istihdam ediliyorlar. Zaman zaman tartışmalarda, zaman zaman kavgalarda rastlıyoruz. Asgari ücrete çalışıyorlar, ancak mahkemelerde devlet memuru statüsünde yargılanıyorlar ve ağır cezalar alıyorlar... Evet.. Onlar Özel Güvenlik Görevlileri...

Kayseri'de görev yapan bir özel güvenlik görevlisi son yaşadıklarından sonra gazetemize dert yandı. Zaten asgari ücrete çalışıyor, bir de ismini verirsek, elindeki işinden de olacağı düşüncesi ile ismini paylaşmıyoruz. Ama dertlerine bir nebze de derman olabilmek için o güvenlik görevlisinin ve diğerlerinin yaşadığı sıkıntıları gazetemizde yayınlıyoruz.

"BENİM VERGİMLE BU KAPIDA KÖPEKLİK EDİYORSUNUZ..."

Kayseri’de Mevsimin İlk Karı Yağdı Kayseri’de Mevsimin İlk Karı Yağdı

İşte 5 ayrı davadan 13 bin 240 TL para cezasına mahkum olan özel güvenlik görevlisinin veryansını:

"Öncelikle sesimizi duyurmamıza vesile olduğunuz için Allah razı olsun. Bizler öncelikle 5188 sayılı kanuna tabi kamu kurumunda, kamu görevimizi yerine getirmekteyiz. Bir nevi olaylar karşısında memur statüsünde yani polise karşı işlenen suçlar ya da görevini kötüye kullanan memur statüsünde yargılanmaktayız. Örnek verecek olursak, siz de iyi bilirsiniz ki sağlık kurumu olan hastaneler... Olayların çok yaşandığı bazen ölümle sonuçlandığı sıkıntılı kurumların başında gelmektedir. Örnek veriyorum, bir hastanenin acil bölümü maalesef haddinden fazla gereksiz kullanılmaktadır ve böyle olunca hastanemiz gereksiz kalabalıkla dolup taşmaktadır. Ex olan hasta yakınları güvenliğe saldırır, kalp krizi geçiren hasta yakınları güvenliğe saldırır. Kalabalık olduğu için sıra beklemek istemeyen çok aciliyeti olmayan hasta yakını güvenliğe saldırır. Bıçak çeker, öldürmekle tehdit edip kendisine ve ailesine karşı ağza alınmayacak küfürler eder. Ve ister istemez kavga çıkar, karakolluk oluruz. Karşılıklı şikayetler olur, sonra savcılık aşaması daha sonra mahkeme ve karar maalesef devlet memuru statüsünde yargılandığımız için mahkemelerimiz ayrıntılı şekilde inceleme yapmadan asgari ücretle çalışan güvenlikleri en 2 bin lira olmak üzere para cezasına mahkum etmektedirler. Kendimden örnek verecek olursak 5 ayrı davamdan dolayı toplamda 13 bin 240 TL para cezasına mahkum oldum ve bunun 5 bin TL'sini 7 ay boyunca hep gece hastanede çalışarak ve sabahları işten çıkınca bir devlet kurumunda kamuya yararlı işte çalışarak ödedim. Geriye kalan kısmı ise sağdan soldan borç bularak 7 bin 240 TL olarak Adliye'ye ödedim. Soruyorum şimdi benim yıllık ortalama aldığım ücret ne kadar ki ben devlete işimi yaptığım için 5188 sayılı kanunun 7.maddesindeki zor kullanma yetkimi kesinlikle şahıslara karşı şiddet uygulamadan kullandığım için para cezasına mahkum ediliyorum. Neden savcılarımız, hakimlerimiz bizim hangi şartlar altında çalıştığımızı incelemeden göz önünde bulundurmadan bizlere ceza kesiyorlar. Gecenin 3'ünde yoğun bakıma ziyarete geliyorlar, güzel bir dille bu saatte ziyaretin uygun olmadığını anlatıyoruz fakat sıkıntılı hasta yakınları bize ağza alınmayacak hakaretlerin yanı sıra 'Benim vergimle bu kapıda köpeklik ediyorsunuz, bana hizmet etmek zorundasınız' diye darp boyutuna gelecek şekilde sıkıntı yaşatmaktadırlar. İşimizi seviyoruz, çalışmakta olduğum kurumdan ve şirketinden değil. Sıkıntı çıkaran vatandaşlarımızdan ve adalet sistemimizden şikayetçiyiz. Bir an önce yeni düzenlemeler gelmesini istiyoruz ve vatandaşlarımızın da bizlerini anlamalarını istiyoruz."