Işık Edebiyat Dergisi ev sahipliğinde Hunat Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen Şair Ahmet Fazıl Bahadır İmza ve Söyleşi Günü’ne AK Parti Kayseri Kadın Kolları Başkanı Emine Timuçin ile yönetimi, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Dergiyi çıkaran gençleri kutlayarak sözlerine başlayan Şair Ahmet Fazıl Bahadır, “Öncelikle cesaretlerinden, heyecanlarından ve başladıkları işi bitirme başarılarından dolayı bu gençleri kutluyorum çok büyük bir iş başardılar. Gençler bana gelip bir dergi çıkaracaklarını söyleyerek ‘hocam bize yardımcı olur musunuz’ diye sordular, yaklaşık iki saatlik bir sohbetimiz oldu, ben de seve seve yardımcı olacağımı söyledim. Sonuç olarak itiraf edeyim benim beklediğimin çok daha üzerinde bir dergi çıkarttılar. Yaşlarına göre hakikatten çok güzel bir dergi oldu ‘Işık dergisi’ inşallah uzun yıllar edebiyat dünyasını aydınlatacak diye ümit ediyorum, gençlerimiz çıtayı yüksek tutuyorlar” dedi.
26 AĞUSTOS’UN ÖNEMİ
Emekli din dersi öğretmeni, şair Bahadır, 26 Ağustos’un Türk ve Dünya tarihinde özellikle iki olayın gerçekleştiği bir gün olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Birincisi 1071 yılında Malazgirt Zaferi’nde büyük sultan Alparslan ile beraber bu toprakları yurt yaptığımız gündür, ikinci 26 Ağustos ise 851 sene sonra bu sefer başka deha büyük Atatürk ile bu toprağı yeniden vatan dediğimiz gündür. İster tesadüf deyin, ister bir dehanın eseri deyin, 26 Ağustos Anadolu’ya dönüş günümüz ile Büyük Taaruz’un başlangıcı olan günün örtüşmesi çok önemlidir.”
“SAKARYA SAVAŞI’NIN AYRI BİR ÖNEMİ VARDIR”
Kayseri Lisesi’nin 1920-21 yıllarında mezun veremediğini hatırlatan Bahadır, “Son sınıf öğrencilerinin tamamı Sakarya Savaşı’na gönüllü olarak giderek şehit olmuşlardır. Bu yüzden Kayseri ve Kayserililer için Sakarya Savaşı’nın ayrı bir önemi vardır” dedi.
“VERİLECEK TEK KARIŞ BİR TOPRAĞIMIZ YOK”
Şair Bahadır, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, en küçük çakıl taşına kadar bu ülkenin bizim olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkeden ne ortaklara ne de başka ülkelere verilecek tek karış bir toprağımız yok. Burası ancak bize yetiyor. Biz bunun yirmi katı büyüklüğünde bir coğrafyadan küçüle küçüle buraya kadar geldik. Biz bu topraklara sığmıyoruz, bu topraklar ya bizimdir ya da hiç kimsenin değildir” ifadelerini kullandı.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TANRI’NIN ANADOLU’YA GÖNDERDİĞİ…”
Ülkemizdeki mültecilerin 5 milyonu bulduğunun altını çizen Bahadır, şunları söyledi: “Bakın vatanlarına sahip olmayı beceremeyenleri görüyorsunuz ülkemizde sayıları yaklaşık 5 milyonu buldu. Biz gitmedik, gidebilirdik de. Ama biz bu coğrafyada ölmeyi tercih ettik sonuna kadar direndik. Allah onlardan razı olsun. Bir ilahiyatçı olarak şunu söylemekten gurur ve onur duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk Tanrı’nın Anadolu’ya gönderdiği bir mucizedir. Büyük Bilge Kağan’dan sonra Anadolu’da onun tekrar ete kemiğe bürünmüş halidir. Bugün bunları konuşabiliyorsam, camilerden ezan okunabiliyorsa, kızlarımız erkekle beraber aynı sıralarda oturup modern bir şekilde eğitim yapabiliyorlarsa bunu Cumhuriyet’i kuran kadrolara borçluyuz. Şekli, şemali, düşüncesi ne olursa olsun ne kadar farklı düşünürsek düşünelim ama ülkenin kurucusuna çok şey borçluyuz. Onların mekanları cennet olsun Allah onlardan razı olsun.”
Söyleşi sırasında katılımcılara kaleme aldığı şiirlerden de okuyan Bahadır, söyleşinin ardından imza günü düzenledi.
