Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehitler Dul Ve Yetimleri Derneği Kayseri Başkanı Yılmaz Üçkan ve Gazilerimize 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının yüzüncü yıl dönümüne özel mikrofon uzattık. Dernek Başkanları ve Gazilerimiz birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.
“Türk Toplumu Olarak Millî Mücadele’yi Hiçbir Zaman Bırakmadık”
Dernek Başkanı Yılmaz Üçkan: “1997 yılında terörle mücadele de gözlerimi kaybederek gazi oldum. Derneğimiz 1995 yılında o dönemlerde gazilerimizi imkânı kısıtlı. Askerden dönüşlerin zor olduğundan dolayı Komutan Cevdet adında askerimiz arkadaşlarıyla maaşlarının bir kısmından askerlerin dönüş parasını karşılayarak evlerine dönmelerini sağlamak amacıyla kurduğu bir dernek. Derneğimiz şehit ve gazi ailelerini kapsamakta. Kayseri bünyesinde 460 üyemiz mevcut. Dernek olarak şehit ailelerimizin ve gazilerimize manevi destek sağlıyoruz. Gerekirse şehit çocuklarımızın eğitimini takip edip, burs sağlamaya çalışıyoruz. Derneğimizin asıl geliri gönüllülük esasına dayalı bağışlardan oluşuyor. Biz Türk toplumu olarak Millî Mücadele’yi hiçbir zaman bırakmadık. 1919 bundan tam 100 yıl önce her anlamda zor durumda olduğumuz dönemlerde bir araya gelindiği zaman her şeyin rahatlıkla aşılabileceğinin göstergesi oldu. O ruhu zayıflatmaya başladılar. O ruhu biz bugünlerde de yaşamalıyız ve yaşatmalıyız. Bunu yaparsak nasıl o dönemlerde Kurtuluş Savaşı’nı destanlar yazarak kazandıysak, bundan sonraki nice 100 yılları da gelecek nesillere aktaracağız. Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün yakmış olduğu meşale bugün gençlerimizin elinde.” ifadelerini kullandı.
Maarif Gaziler Derneği Başkanı Osman Balcı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize ve milletimize emeğinin büyük olduğunu vatanımızı kurtaranın Başkomutan ve Gazilik ünvanını alan M. Kemal Atatürk olduğunu, bayrağımızı elden ele Samsun’dan alıp Edirne’den Van’a kadar ulaştıranın Atatürk olduğunu ve gençlere de gaye vatansa, bayraksa, Kur’an’sa geriye kalanın teferruat olduğunu söyledi.
“Ayaklarımızda, Yürümeye Ayakkabı Bile Bulamadık”
Kıbrıs Gazisi Selami Akkaya: “Aç kaldık, susuz kaldık, Ayaklarımızda yürümeye ayakkabı bile bulamadık. Beşparmak Dağlarına düştük. Bizden önce harekâta katılan arkadaşlarımızdan kimisinin kolu gitti kimisinin ayağı, kimi yaralandı, kimisi de şehit oldu. 1974 Barış Harekâtı bittikten sonra savaştan barıştık, çıktık geldik. Karşı tarafın sularını da içmedik yemeklerini de yemedik. Dağlardan topladığımız otlarla idare ettik. Erzaklar elimize bile geçmedi. Kumanyayı dağların başından atıyorlardı bu yüzden hepimize de yetişmiyordu. Bizler Atatürk’ün çocuklarıyız. Biz Atatürk’ün bize dediği yoldan gidiyoruz. Bayrağımıza her zaman bağlıyız” diye konuştu.
”Şehitte Ayrılmasın Gazilerde Hepsi Bir Tutulsun”
Kıbrıs Gazisi ve Emekli Öğretmen Halil Aydın konuşmasına şöyle başladı:” 1974 yılında Beşparmak Dağlarında ve Girne taarruzda bulunduk. Gece taarruzuna gidiyorduk. Giderken çok sessiz bir şekilde gittiğimiz halde tehlikeli bölgeden geçiyorduk. Etrafımızın Rum tanklarıyla çevrili olduğunu sabah fark ettik. Büyük bir tehlike atlatmış olduk. Bir bölük asker oradan kurtulmuştuk. Savaş atmosferi oralarda sürekli dağlardasın. Dağlardan bulduğumuz Keçi Boynuzlarıyla karnımızı doyurduk. Savaşın iyisi kötüsü, kazananı da olsa iyi bir şey değil, insanlık suçu. İnşallah dünyada savaşlar önlenir. 1974’ten bugüne kadar 45 yıl geçti. O zamanın şartlarıyla günümüzdeki şartların aynı olmadığına ve durumumuzun geliştiğine dikkat çekerek konuşmasına devam eden Gazi Aydın, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu vatanı kurtarırken nasıl durumlarla karşı karşıya ’ya geldiğini ve bu vatana hizmetlerini gayet iyi biliyoruz. Atatürk’e minnet borcumuz var. Gençlik geçmişten ders almalı ve geleceğe buna göre hazırlanmalı. Gençler telefonlara esir olmasınlar ben bir öğretmen de olarak gençlerin elinde telefon yerine kitap görmek isterim. Atatürk’ümüzün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesine bir öğretmen ve gazi olarak bağlı kalınmasını istediğini belirterek, bizler üçüncü ve dördüncü sınıf gaziler olarak kaldık. Şimdi gaziler ayrıldı. 15 Temmuz Gazisi, Terör gazileri, Suriye gazileri, Kıbrıs gazileri, Kore gazileri gibi bizleri ayırdılar. Biz ayrım değil eşitlik istiyoruz. Gazilerin arasında ayrım yaratılmasın istiyoruz. Şehitte ayrılmasın Gazilerde hepsi bir tutulsun. Devletin verdiği olanaklardan yararlanıyoruz. Etkinlikler anlamında ne belediyelerden ne de başka yerden faaliyet fazla görmüyoruz. Askeriye bize sağolsun sahip çıkıyor. Valilik ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı yemek veriyor. Sonra da bizler unutulup gidiyoruz” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.