"15 TEMMUZ GÜNÜ UMRE'DEN KAYSERİ'YE DÖNDÜM"
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, eski Kimse Yok mu Derneği Başkanı tutuklu sanık Abdurrahman Haskaraman, mahkemede sorgu ve savunmasında, "Kendi insanına kurşun sıkanları ihanet olarak görüyorum ve kandırılmış olduğuma inanıyorum. Teröristi ve terörist elebaşını lanetliyorum. Tek derdim Rab'bimin rızasını almak olduğu düşüncesiyle Kimse Yok mu Derneği'nde görev aldım. Dernek başkanlığım dönemimde o zamanın TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından üstün hizmet belgesi verildi. Dönemin belediye başkanı Mehmet Özhaseki, Bekir Yıldız ve Memduh Büyükkılıç tarafından büyük destek aldım. Baş imamlık gibi saçma bir iddia doğru değildir. Gülenist kurumların hiçbirine para aktarmadım. Zaman Gazetesi'ne yapılan operasyon sonrası Adliye önünde kısa bir müddet bulunduk. Daha sonra ahı gitmiş, vahı kalmış diyenler olduğu için kurumun müdürü benden yetki istedi, vermeyince benim de ahım gidip, vahım kaldığı için Başkanlığı Hacı Osman Büyükata'ya devrettim. 15 Temmuz günü Umre'den Kayseri'ye döndüm. 20 günlük Umre ziyaretimde hep hastaydım. Örgütle iç içe olduğuma dair tek bir delil bulunsun Cumhuriyet Meydanı'nda kendimi idam ederim. Benim ülkem, canım ülkem, cezaevinde olsam dahi kendimi altın kafeste görürüm. Kimseye kırılmıyorum, Allah beni de böyle sınıyor. Bayrağımın altındayım, devletime itaat ediyorum" diye konuştu.
"TWEET ATMAK BİLE GIYBETTİR"
Haskaraman sözlerine şöyle devam etti: "Benim inandığım İslam'da devlet büyüklerine muhalefet eden tweet atmak bile gıybettir. Devletimize muhalefet etmek Don Kişot'luktur. Allah devletimize zeval vermesin."