CHP Kayseri İl teşkilatı Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın da katılımı ile Pazarören'e giderek Eski Köy Enstitüsü'nde açıklama yaptı.
Yıldırım Kaya yaptığı açıklamada şunları söyledi : ''TBMM'nin açılışının 102. yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bir kez daha kutluyorum. Mustafa Kemal Atatürk çok iyi bir asker, çok iyi bir devlet adamı aynı zamanda çok iyi bir
öğretmendi. O hepimizin Başöğretmeniydi. O yüzdendir ki daha savaş meydanlarındayken eğitim savaşını başlatmıştır.
23 Nisan 1920’de, TBMM açıldıktan hemen sonra 3 Mayıs 1920'de Maarif Vekilliği kurulmuş, eğitimin milli bir sisteme göre yapılması kabul edilmiştir. 25 Kasım 1920'de, TBMM’de alınan bir kararla öğretmen ve öğrencilerin askerlik yükümlülükleri ertelenmiştir.
Sakarya Meydan Savaşı hazırlıkları devam ederken 16 Temmuz 1921'de, Ankara'da "Maarif Kongresi" toplanmıştır. Atatürk cephedeki şartlar ne kadar ağır olursa olsun eğitim savaşının bir an önce başlatılması gerektiğini bildiği için Ankara’ya gelerek ilk Maarif Kongrenin açılış konuşmasını da kendisi yapmıştır.
Atatürk "Eğitim bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder" diyerek asıl kazanılması gereken savaşın eğitim savaşı olduğunu söylemiştir.
Cumhuriyet kurulduğunda, okuma yazma oranı yüzde 5 bile değildi. Köy Enstitüleri kurulduğunda ise nüfusun yüzde 80'i köylerde yaşıyor, yüzde 75'i eğitim olanaklarından faydalanamıyordu; 40 bin köyün 35 bininde okul ve öğretmen yoktu. Okulun ve öğretmenin ülkenin en ücra köşesine götürülmesi fakir, halkın eğitilmesi fikri Köy Enstitüleri’nin hızla kurulmasını sağlamıştır.
KÖY ENSTİTÜLERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
● Köy Enstitüleri şehirlere uzak, tren yollarına yakın yerlerde kurulmuştur.
● Tarıma elverişli geniş arazilerinin bulunduğu köylerde ya da yakınlarındadır.
● Okul binaları Köy Enstitüsü öğrencileri tarafından yapılmıştır.
● Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim benimsenmiştir
● Birlikte yaparak ve yaşayarak üretim ile eğitimi kaynaştırılmıştır● Temel örgün eğitimin yanında derslerinin yarısı da uygulamalı eğitimden oluşurdu.
PAZARÖREN KÖY ENSTİTÜSÜ NASIL YAPILDI
İsmail Hakkı Tonguç, yaptığı inceleme ve araştırmalar sonunda eğitmen yetiştirme kurslarından birinin de Pazarören’de açılmasına karar verir. 1937 yılında eğitmen kursu kurulur, 1940 yılında ise Pazarören Köy Enstitüsüne dönüştürülür. Kurucu Müdürleri ise Sabri Kolçak ve Şevket Gedikoğlu’dur.
Pazarören Köy Enstitüsü’nün yapımı için yarışma düzenlenir, yarışmayı yüksek mimarlar Ahsen Yapanar ve Mualla Eyüboğlu’nun projesi kazanır. Bu proje kapsamında değişik amaçlara hizmet veren 45 bina kurulur.
Pazarören Köy Enstitüsü projesi o kadar kapsamlı ve ciddi hazırlanmıştır ki günümüzdeki AKP iktidarının; bir rektör, bir mühür anlayışıyla apartman dairelerinde kurduğu tabela üniversitelerine hiç benzemez.
Derslikler, atölyeler, işlikler, yatakhaneler, yemekhane, mutfak, fırın, ambar kitaplık, hamam, çamaşırhane, revir, kooperatif, , öğretmen evleri, yönetim binası, konferans salonu, lavabo, tuvaletler, uygulama bahçeleri, uygulama okulu, ağıl, ahır, kümes, kovanlık ve elektrik santralı...
Evet, elektrik santrali!
Her şeyin miladını kendi iktidarıyla başlatan AKP bilmez ama 1940 yılında kurulan Köy Enstitülerinde elektrik santralleri vardı ve öğrenciler kendi elektriklerini kendileri üretiyordu.
EĞİTİM BAYRAMI YASA TEKLİFİ
CHP olarak, Köy Enstitüsü eğitim mirasının yaşatılmasını, çağın koşullarına uyarlanarak gelecek nesillere taşınmasını istiyoruz. Bu nedenle Köy Enstitüleri’nin Kuruluş tarihi olan 17 Nisan'ın her yıl “Eğitim Bayramı” olarak kutlanması için TBMM Başkanlığına 20 Nisan 2022 tarihinde bir kanun teklifi verdim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlanma projelerinin önemli mihenk taşlarından biri olan Köy Enstitüleri fikriyatının geliştirilmesi, binalarının restore edilmesi, arazilerine sahip çıkılması hepimizin yurttaşlık borcudur. Biz bu borcu ödemek için çalışmalarımızı devam ettireceğiz.''