Televizyon ekranlarında sağlık programlarında yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Dr. Ender Saraç, 13 yaşındaki oğluna cinsel istismar uyguladığı iddialarıyla anılıyordu. İddiaları reddeden ünlü doktor hakim karşısında gözyaşlarına boğulmuştu. Son mahkemede Saraç'ın eski eşi tarafından iddiaların doğru olmadığına yönelik açıklama geldi. Ünlü doktorun yargılandığı davada karar çıktı.
'Delil Oluşturmak İçin Çocuk Kullanılmıştır'
Doktor Mehmet Ender Saraç hakkında, Beşiktaş'ta 2017-2021 yılları arasında 13 yaşındaki oğlu M.S.'ye 'cinsel istismar' uyguladığı iddiasıyla açılan dava karara bağlandı. İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ender Saraç ve avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Ender Saraç'ın avukatı Altın Mimir, "İddia makamının mütalaasına katılmıyoruz. Bu yargılamanın en büyük mağdurları müvekkilim ve müşterek çocuktur. Müvekkilim boşanma davası açtıktan hemen sonra ortaya delil oluşturmak için çocuk kullanılmıştır. Müvekkilim maddi ve manevi olarak çok mağdurdur. Bu iftiradan kurtulmasını ve hakkında beraat kararı verilmesini talep ederim" dedi.
'Bir komploya Kurban Gittim'
Son sözü sorulan sanık Ender Saraç, "Ben bu suçu asla ve asla işlemedim. Bir komploya kurban gittim. Beraatımı talep ederim" ifadelerini kullandı.
Ünlü Doktor Hakkında Beraat Kararı
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ender Saraç'ın üzerine atılı suçun işlenmediğinin sabit olması gerekçesiyle beraatına karar verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.'nin 5 Aralık 2023'te öğrenim gördüğü okul idaresinin tutmuş olduğu tutanakların polise bildirilmesiyle soruşturmaya başlandığı aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.'nin şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda şüpheli Mehmet Ender Saraç'a iftira atmasını gerektirir ciddi bir neden bulunmaması, aralarında daha önceden husumet olmaması, mağdurun olayı okuldaki öğretmenlerine anlatmış olması, annenin sonradan olaya dahil olması ve öğretmenlerine açılan çocuğun ifadelerinin yönlendirme etkisinde olduğu ya da kurgudan ibaret olduğu ihtimalinin olmaması, bu gerekçeyle ise mağdurun ilk verdiği ifadenin samimi ve gerçeği yansıtır mahiyette olduğuna kanaat getirildiği kaydedildi.
