Geleneksel sahaf kültüründe gerçekleştirilen kitap mezatları sosyal medya üzerinden yapılmaya başlanıyor. Bu fikri ilk gerçekleştiren Yadigar Sahaf’ın sahibi Erhan Tuncer oldu. Tuncer, Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema bölümü mezunu. Kendisi senaryo yazarı ve yönetmen. Esas mesleğinin yanı sıra sahaflıkla da uğraşıyor. Henüz bir dükkanı olmasa dahi Erhan Tuncer, kitapseverlerle internette buluşuyor. Erhan Tuncer’in çalıştığı bir başka alan ise Yeşilçam sineması. 2009 yılında arkadaşı Gürkan Bayar ile ucuncuadam.wordpress.com adlı blog sayfasını kuruyor. ‘Hatırlanmaya dair herkes için’ sloganıyla ziyaretçilerini karşılayan bloğun bir diğer özelliği ise yayınlanan içeriklerin siteyle aynı ismi taşıyan e-dergi de yayınlanması. “Türkiye’nin ilk Yeşilçam e-dergisi” anonsuyla yayınlanan Üçüncü Adam dergisi ücretsiz bir şekilde indirilebiliyor. Senaryo yazarı Tuncer “Çocukluğumdan beri çok sever, çok önemserim.” diye bahsettiği Yadigar Ejder hakkında da bir kitap yazdı. ‘Adı Deli Gözel’ olan kitabı Tuncer, uzun çalışmalar sonucu oluşturduğunu ifade ediyor. Erhan Tuncer, aynı zamanda uzun metrajlı film de yazıp yönetiyor.
Farkı tüccar değil, kitapsever olması
Sahaflığa girme sürecini Tuncer, “Lise yıllarından beri kitaplarla hep iç içeydim. 2000’lerin başında bir kitaplığım vardı, sonra iki oldu, sonra dört, sonra da yaklaşık 6-7 bin kitaplık bir kütüphaneye dönüştü.” sözleriyle anlatmaya başlıyor. Erhan Tuncer, sürekli kitap mezatlarında ve sahaflarda vakit geçirdiğini söylüyor. “Artık kitapları tanıdığımı düşündüğümden, ileriye dönük hayallerimden biri olan sahaf açma hayalimi, internet çağının avantajları doğrultusunda açmaya karar verdim.” diyen Tuncer sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kasım ayının sonundan beri Yadigar Sahaf açık ve her gün aktif. Henüz 6. ayımızı doldurmak üzereyken takipçilerimizden olumlu tepkiler almak çok mutlu ediyor beni.” Erhan Tuncer, Yadigar Sahaf’ı eşiyle yürüttüğünü belirtiyor. Esas amaçlarının dükkân açmak olduğunu söyleyen Tuncer; “Diğer sahafların bir kısmından beni ayıran temel özellik; benim bir tüccar değil kitapsever olmam ve bir yandan kitap satarken diğer yandan da aynı tempoda kitap almam sanırım. Önemle belirtmem gereken bir konuise listelediğim kitaplar kütüphanemin kitapları değil. Listelemek adına sahaflardan edindiğim kitaplardır.” şeklinde konuşuyor.
Canlı yayın kitap mezatı yapan ilk ve tek sahaf
Yönetmen Tuncer, mezat kültürüne de değiniyor. “Mezatlar, kitapseverlerin bir araya geldiği, sadece kitap alışı değil bilgi alışının da yaşandığı bir kültür sanat ortamıdır.” diyen Tuncer, mezatın pey verme olarak adlandırılan para miktarı ile düzenlendiğini, bir liradan yüzlerce liraya kadar teklifin yükselebildiğini söyledi. Erhan Tuncer, mezatta en temel kuralı şu sözlerle ifade ediyor: “Münadi (kitap sunumunu yapan kişi) ‘Saaat-tım!’ dedikten sonra dönüş yoktur. Kitap, münadinin son gördüğü ve en yüksek peyi verdiğini duyduğu kişinindir.” Sahaflarda gerçekleştirilen kitap mezatınıInstagram’dan canlı yayın ile ilk olarak Yadigar Sahaf gerçekleştiriyor. Tuncer, bu süreci şöyle anlatıyor: “Instagram üzerinde canlı yayın kitap mezatı yapan ilk ve şu an için tek sahaf benim. Eşimle sahafın geleceği üzerine konuşurken onun ortaya attığı bu fikir beni çok heyecanlandırdı ve Şubat ayında bir akşam aniden kendimi canlı yayında buldum. Takipçilerimizin de yoğun katılımı ile canlı yayın mezatları, gerçek zamanlı mezatları aratmayacak bir heyecan ve tempoya kavuştu.”
Takipçi kitaba değil, kitap takipçiye gidiyor
Erhan Tuncer’in henüz dükkanı yok. Canlı yayın mezat fikrinin temel sebebinin de bu olduğunu söylüyor. “Birdükkânım olursa mezatlarımı orada yapmayı tercih ederim.” diyen yönetmen Tuncer, şöyle konuşuyor: “Ama bir yandan da, takipçilerimiz evlerinde yataklarında uzanırken, bilgisayar başında işlerini hallederken bir yandan da mezattan kitap alabiliyor artık. Bu çok büyük bir kolaylık ve tercih edilmemizin en temel sebebi de sanırım bu. Yani onlar kitaba gitmiyor artık, kitap onlara geliyor.”Erhan Tuncer, canlı yayın kitap mezatlarını güvenilir ve şeffaf olarak gördüğünü belirterek, mezatın en temel teminatının kendisi olduğunu söyleyerek sözlerini tamamlıyor.
