Park halindeki otomobil alev alev yandı! Park halindeki otomobil alev alev yandı!

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, geçtiğimiz günlerde BBC tarafından ABD’nin DEAŞ ve PKK’yı desteklediğine dair görüntülerin yayınlamasının ardından aynı televizyon kanalının dört, beş yıl önce Türkiye’yi suçladığını ancak gerçeğin gün yüzüne çıktığını ifade etti. Rektör Bağlı, “Hatırlanırsa bundan dört, beş sene önce BBC tarafından uluslar arası haber ajanslarına geçilen bir görüntü vardı. Ful bir şekilde ağaçların arasından geçen bir askeri aracın nereden geçtiği ve kime ait olduğu bilinmeyen bir askeri aracın alt yazısından Türkiye’nin DEAŞ’e silah sevkıyatı yaptığına dair bir haber yapılmıştı. Bu haberden sonra Türkiye’de özellikle batı ülkeleri ile çok yakından irtibatlı olduğunu düşündüğümüz bazı eli kalem tutar çevreler ve Türkiye düşmanı olan terör örgütleri bunun üzerinden Türkiye’nin DEAŞ’i desteklediğine dair bir kara propagandayı yürüttüler. Ve hakikaten Türkiye’nin ekonomisine, Türkiye’nin sosyolojisine ve özellikle de Türkiye’nin uluslar arası arenada terörle mücadele etme meşruiyetine çok büyük zarar verdiler. Bunun yapmalarının sebebi muhtemelen Türkiye’yi negatif meşruiyete mahkûm etmekti. Özellikle uluslararası mekanizmaların ve kurumların meşruiyeti kaybetmiş olmalarını dile getiren Cumhurbaşkanımızı negatif meşruiyete mahkum etmekti. Yani Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür sözünü anlamsız hale getirmek için Türkiye’nin terör örgütlerini desteklediği gibi alçakça kara propaganda yürüttüler” dedi.


“PKK’yı meşrulaştırmak için mizahsen kurdular”

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, ABD ve batılı ülkelerin coğrafya üzerinde terör örgütüne yer açmak adına DEAŞ’ı kurduklarını ve amaçlarının PKK’yı meşrulaştırmak olduğunu söyledi. Bağlı, “Bugün aynı yayın kuruluşu olan BBC çok yakın tarihte başka bir görüntü daha yayınladı. ABD’nin DEAŞ ve PKK’yı desteklediğine dair ve bir takım ipuçlarına ulaştığını söyledi. DEAŞ, PKK’nın muhkem bir terör örgütü yapılması için kullanılan bir manivela olarak işlev gördü. Yani önce ABD DEAŞ’e işgal ettirdiler. Sonra bu DEAŞ terör örgütü çıkartıp yerine PKK terör örgütünü yerleştirdiler. PKK’yı meşrulaştırmak ve PKK’yı burada kalıcı bir aktör haline getirmek için bu mizanseni kurdular. Yoksa Türkiye’nin PKK’yı bitirmek üzere olduğunu herkes yakından biliyor. Özellikle ben doğuda görev yaptım. Biliyorum ki devletin terörle mücadele konusunda komple bir proje olarak yürüttüğü çalışmalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, hükümetinin ve AK Parti siyasetinin gerçekten bu örgütü tamamen yok etmeyi planlıyordu ve tamamen bitirmeyi planlıyordu. Bu örgütün yok olmaması, tamamen ortadan kalkmaması hesaplarını yapanlar terör örgütü için bir coğrafya kurmak adına DEAŞ’i kurdular. DEAŞ ile o ülkeleri vermek istedikleri yeri işgal ettiler. Sonra DEAŞ’i oradan çıkartıp PKK’yı oraya yerleştirdiler. Tabi bunları yaparken bu coğrafyaya kalıcı bir kaos getirmek istiyorlar. Ve bunu Türkiye’ye bir türlü sıçratamıyorlar. 15 Temmuz darbe girişimi de bu Gülen casus çetesinin yürüttüğü darbe girişimi esas itibarıyla bu Ortadoğu için ABD’nin ve diğer batılı ülkelerin bu coğrafya için ön görmüş olduğu kalıcı kaosun Türkiye ağını oluşturma operasyonuydu. Elhamdülillah milletimiz büyük bir cesaret ve feraset ile bunu engellemiş oldu. Bundan vazgeçmiş olduklarını düşünmek bence yanlış olur. Yani hiçbir şekilde su uyur, düşman uyumaz prensibinden hareketle ülkemize karşı bu tür operasyonların devam edeceğini bilelim ve Türkiye’nin uyanık olması konuyla ilgili çalışmalarını derinleştirmesi gerekiyor” diye konuştu. (İHA)