Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi servisi yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşını sürdüren 45 Yaşında ki Tülay Kaya’nın eşi, çocukları ve yakınları hastane önünde ki endişeli bekleyişlerini sürdürüyor. 8 Eylül Pazartesi Günü meydana gelen kaza, eşi Rüstem Kaya’nın anlattığına göre şu şekilde yaşandı; “Kaza, Melikgazi Belediyesinin önündeki otobüs durağından eşim otobüse biniyor, bilet atmak için çantasından bilet çıkarmaya çalışır, o anda otobüs hareket eder ve alt geçide girer ve ön kapı açık vaziyette otobüs yoluna devam ediyor, otobüs sollama nedeniyle ani bir fren yapıyor ve eşim o anda ön kapıdan aşağı düşüyor. Eşim, düşmenin etkisiyle kafasını demir bariyerlere çarpıyor, şoför hala olayın farkında olmuyor ve otobüs içerisinde ki yolcular şoföre bağırarak durumu bildiriyorlar. Otobüs durup yolcular filan aşağı indiğinde eşim kanlar içinde yol kenarında yatıyor. Daha sonra ağzından ve burnundan kan gelmeye başlıyor, sonra herkes panik oluyor, kimi kanı durdurmak istiyor, kimi ambulans çağırmak istiyor, ambulans olay yerine gelip eşimi Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil servisine kaldırıyor. Sonrasında da polisler bizlere haber verdi, apar topar biz hastaneye koştuk, olayın detaylarının tam olarak ne olduğunu bizlerde bilmiyoruz.”

 

Güzellik merkezine kurşun yağdırdılar: Şüphelileri ihbar edene 300 bin TL ödül verilecek! Güzellik merkezine kurşun yağdırdılar: Şüphelileri ihbar edene 300 bin TL ödül verilecek!

“Otobüsün kamerası neden çalışmıyor?”

Kaza anında otobüs içerisinde ki kameranın etkisiz olmasına anlam veremediğini belirten acılı eş Kaya, “8 Eylül Pazartesi Günü öğleden sonra saat 3 gibi çarşıda salçalık domates almak gibi işleri vardı eşimin, işini bitirdikten sonra da Melikgazi Belediyesinin önündeki otobüs durağından Yıldırım Beyazıt seferini yapan otobüse biniyor. 38 AB 007 plakalı Yıldırım Beyazıt seferini yapan otobüs. Otobüslerde güvenlik kameralarının olduğunu biliyoruz ama ne yazık ki bize güvenlik kamerasının olmadığını söylüyorlar. Bu durum bizi daha da endişelendiriyor, acaba fişi mi çekildi kameranın, yoksa kasten mi yok deniliyor bunları tam olarak bilemiyoruz. Kaza sonrasında otobüs şoförünü 4-5 saat kadar ifadesi alınıncaya dek gözaltında tutmuşlar, sonrasında da serbest bıraktıklarını öğrendik. Biz ne otobüs şoförüyle ne de otobüs sahibiyle görüşmedik. Hiçbir bilgimiz yok şu an şoförün durumuyla ilgili olarak” diye konuştu. 

“Kimse bizlerle görüşmedi”

Kaza sonrası, kazaya karışan otobüsle ilgili olarak hiç kimsenin kendileriyle temasa geçmediğini ifade eden Kaya, “Biz hastamızın derdine düştük” dedi. Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesi, Halk Otobüsçüleri Esnaf Odası, sigorta şirketi filan hiç kimse bizlerle temasa geçmedi. Zaten bizim derdimiz bunlar değil, bizim derdimiz hastamızın bir an önce iyileşip sağlığına kavuşmasıdır. Tam 8 gün oldu, doktorların dediğine göre bilinci yarı düzeyde açık, cerrahi müdahale yapamıyorlar, kafa kemiğinin kırık olduğunu, omurga kemiğinde kırık olduğunu öğrendik, oralar müdahale edilemeyeceğini doktorlar bizlere anlattı. Ödem oluşmuş, hayatı tehlikesi devam ediyor. Doktorların dediğine göre Allahtan umut kesilmez, elimizden geleni yapıyoruz diyorlar. 4 çocuğumuz var, okul açılıyor hepsi okula gidecekler, üniversite de okuyan var, Lisede okuyan var, orta okulda okuyan var. Durumumuz ortada.”

 

“Denetimler iyi yapılsın”

Talihsiz kadının dayısı Recep Karahan ise, otobüslerin denetimleri konusunda yetkililere seslendi. Karahan şunları söyledi: “Bu kaza dolayısıyla bizler fazlasıyla mağdur olduk. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Özhaseki’ye seslenmek istiyorum; bu otobüslerin denetimleri iyi yapılsın, müfettişler raporlarını doğru tutsunlar, Trafik Şube Müdürlüğüne de seslenmek istiyordum; Sayın Müdürüm, bütün Halk otobüsleri ön kapıları açık vaziyette yollarına devam ediyorlar, bu kaza bugün bizim başımıza geldi, yarın başka bir vatandaşın başına gelebilir. Biz görevini iyi yapmayan kamu personeline hakkımızı helal etmiyoruz!”