Akıl sınırlarını zorlayan dehşetin olduğu gece... Darbeci komutanların namlularını halka yönelttirdiği, tankları halkının üzerine sürdüğü o korkunç gece... Tarihe not düşülecek FETÖ'cü askerlerin düzenlediği o kanlı 15 Temmuz darbe girişimi gecesi ve sonrasında milletin zaferi... İşte o gece Kayserili halkının toplumsal psikolojisini uzman psikoterapist Dr. Mehmet Karakaya'dan dinledik.
Darbe girişimi sonrası 27 gün meydanlarda hem demokrasi nöbeti tutan hem de Kayseri halkının nabzını ölçen Dr. Karakaya, demokrasi nöbetlerinin vatandaşlara terapi tedavisi gördüğünü belirterek, "Özellikle meydan nöbetleri meydandaki coşkular aslında hepimize bir terapi tadında iyileştirme yaptı. Bu darbe kalkışması, gençlerimiz için büyük bir pozitif travma olmuştur" dedi.
Devlet büyüklerinin ve belediyelerin "İnsana Yatırımı" çok daha fazla yapmalarının şart olduğunun altını çizen Karakaya, "Şu an sadece bireysel psikolojimiz değil toplumsal psikolojimizin de diri ve güçlü tutulması için gerek medya gerek diğer tüm iletişim ve eğitim kanallarımız mutlaka revize edilmeli ve sosyal ihtiyaçları unutulmadan tüm insanlarımız, bütün terör örgütlerine karşı daima moralli, güçlü ve motive edilmelidir. Artık ben değil, biz olduk. Bu da depresyona ve çoğu psikolojik problemlere karşı en büyük ilaç" diye konuştu.
İşte uzman psikoterapist Dr. Mehmet Karakaya ile yaptığımız o çok önemli röportaj:
*Buraya geliş amacımız ASLINDA O KANLI GECE!!!! Orada vatandaşların psikolojisini en iyi anlayacak kişisiniz. Onlara neler yapması gerektiğini öğrenmek ve okuyucularımıza duyurmak için sizi ziyarete geldik. 15 Temmuz gecesinde toplumsal psikoloji ne durumdaydı?
"ALLAH BİZİ KOMAYA SOKTU AMA ÖLDÜRMEDİ VE YENİDEN AYAĞA KALDIRDI"
Karakaya: O korkunç geceyi yeniden anlatmaya gerek yok. Çünkü kendini bu vatanın evladı hisseden her türlü düşüncedeki insan o gece üzerinde müthiş bir şaşkınlık olduğu gibi müthişte bir vatanı koruma ve savunma refleksi oluştu. Hatta bu konuda bir arkadaşım dedi ki normalde böyle bir şey olsa kolay kolay meydana gitmem ama o gece tüm arkadaşlarımı, dostlarımı akrabalarımı aradım. Çocuklarımı aldım bir tane eksik kalmadan bütün tanıdıklarımla meydana koştum. Bütün görüşteki insanlar şehir trafiğini kilitleyerek meydana gelmesi hem bir imani öfkeydi hem de arka planda benim aklımda özellikle yılların verdiği bir psikolojik deşarj olma arzusuydu. Bizim gibi kapalı şehirlerde yaşayanlar akşamları sosyal bir hayatı olmayanlar böyle bir olayda meydana dökülmekle ve 27 gün meydana akmakla kendilerini deşarj ettiler. Uzun zamandır birbirini görmeyen arkadaşlar, akrabalar kaynaştılar. Darbe gecesi ise, duyabilen o anda ayakta olan hemen hemen herkesin geldiğini düşünüyorum geldiğini düşünmek istiyorum. Gelememiş olanlar da olabilirdi. Fakat o gece meydana toplanan ve ne olacağını bilmeden gerçekten vatan sevdasıyla ölümü göze alan. Ki ben o gece aracımla meydana giderken ölebilir miyim kurşun gelebilir mi diye bir şey aklıma gelmedi. Evden helalleşerek çıktım. Aklımıza gelen çocuklarımız oldu kendimiz değil. Biz şehit oluruz ama arkada kalanlar ne olacak? Meydana gelenlerin birçoğunun psikolojisi buydu zaten çocuklarıydı. Hatta ben o gece şehitler listesinde olsaydım diyen yüzlerce arkadaş tanıyorum. Biz belki Kayseri’de çok bir şey yaşamadık belki ama Ankara ve İstanbul’da yaşayanların psikolojisini düşünüyorum da. Beni oradan arayanlar oldu jetler neden uçuyor diye. 15 Temmuz gecesi ülkeye çok yazık ettiler ama Allah bizi komaya soktu ama öldürmedi ve yeniden ayağa kaldırdı o gece. Özellikle şehrin psikolojik olarak tekrar bu darbe olayı birbirine kaynaştırdı insanları. Buna çok büyük açlık çektiğimiz ortaya çıktı aslında. Hatta belediye başkanlarımıza yine meydana böyle bir yer ayırıp devam ettirseniz de akşamları ailelerimiz gelse gibisinden istekler oldu. Bu süreçte darbe gecesi özellikle sıkıntılı anlar yaşadık. O meydanda bazı sıkıntılı kişiler sıkıntılı şeylere olacaktı. Allahtan büyüklerimizin basireti halkımızın büyüklerimize sahip çıkışı bizi çok daha kötü yere gitmemize engel oldu. O gece meydanda olanlar, Ak Parti merkezine gelenler havalimanına gidenler, emniyete gidenler, Allah için vatan için koşturanlar onlar vatanın gerçek sahipleridir. Bir de şunu fark ettim. Gençlerimiz kötü yıllar görmediler. Ak Parti döneminden önceki dönemleri de görmediler. Özellikle hükümetimizi özgürlükleri biraz kısıyor gibisinden biraz eleştiriyordu. Fakat bu darbe olaylarında özellikle gençlerimizde büyük bir travmaya yok açtı. Hükümetimizin devletimizin, devlet büyüklerimizin, bağımsızlığımızın özgürlüğümüzün kıymetini anlayan ve ben cennet bir ülkede yaşıyormuşum kıymetini bilmiyormuşum diyen bir gençler ortaya çıktı. En çok bundan memnunum. Eskiden çok kolay hükümetimize kızan ve konuşan, hazır yiyen ve içen gençlerimiz adete birlik oldu vatana sahip çıkan bir insan oldu ve bu psikolojik etkiyle de bu gençlerimizi ileride ülke yönetiminde çok başarılı yerlere geleceklerine inanıyorum. Darbe bir şerdi ama o şerden gençlerimiz için bir hayır doğdu. Gelecek gençlerimize emanet çünkü.
"MEYDANDAKİ COŞKULAR ASLINDA HEPİMİZE BİR TERAPİ TADINDA İYİLEŞTİRME YAPTI"
*Darbeyle ilgili travma yaşayan ve size müracaat eden insanlar oldu mu?
Karakaya: Ben çok gelmesini bekliyordum fakat özellikle meydan nöbetleri meydandaki coşkular aslında hepimize bir terapi tadında iyileştirme yaptı. Eğer sayın Cumhurbaşkanı o gece meydanlara dökülün talimatı uygulanmamış olsaydı bugün ülkemiz hem çok karanlık bir noktadaydı hem de bu dediğim darbe psikolojisinden etkilenen insan sayısı çok daha fazla olacaktı. İnanın o meydan nöbetleri insanlar bir bağlılık da yarattı. Bir tedavi şifa gibi oldu. Orada birbirlerine su dağıtanlar, ilgiyle yaklaşanlar bir nevi o darbe psikolojinin getirdiği korku öfke ve endişeyi böylece attı. Aslında vatanını çok sevenlerin psikolojilerinin bozulmadığını gördük. fakat vatanını kendi konforu için sevenlerin de çok endişe ettiğini gördük. O yüzden darbe psikolojisi daha çok insanlarda, biz niye daha önceden böyle tedbirsizmişiz. Biz neden bunu fark edemedik diye bir psikolojik travma oldu. Ogün ya da ertesi gün marketlerde bir yağmalama, aşırı döviz alma falan olmadı. Tam tersine herkeste bir rahatlık, sakinlik vardı. Sadece neden bu FETÖ grubunun ve adamların ve bunların yaptığı şeyleri fark edemedik duygusunun üzüntüsü ve öfkesi vardı. Dediğim gibi darbe psikolojisinin en iyi ilacı meydanlar oldu. O meydanları kontrol eden, yöneten, yemek ve su getirip dağıtan bütün kurum ve kuruluşlara hem teşekkür ediyorum ama bir yandan da o meydana ilgisiz kalan insanlara kurumlara çok büyük sitemler ediyorum. Büyük bir fırsatı da kaçırdılar onlar. O meydanın coşkusunu hiç yaşayamayan insanlara gerçekten üzülüyorum. Bir psikolog doktor olarak da hayatımın en coşkulu en güzel anlarından biri de o meydandı. Çünkü Allah korusun orada bir bomba da patlayabilirdi. Hepimiz şehit de olabilirdik ama hiçbirimiz aklımızın ucundan geçirmedik ve o korkuyla gitmedik. Hatta keşke şehit olsak diye evden çıktık. Farklı inancı olan ve farklı partiye oy veren bir arkadaş aradı dedi ki abi sonuna kadar arkasındayız Recep Tayyip Erdoğan’ın. Teröre bulaşanların hepsini kazısın sonuna kadar arkasındayız hatta kolumuza dövmesini bile yaptırdık dedi. Bu yüzden hem Cumhurbaşkanımızla gurur duydum hem de aziz milletimle gurur duydum. Özellikle devletimizi yöneten yöneticilerimizden istirhamım halkımızla ve milletimizle bağını hiç koparmasınlar. İnsan eşrefi mahlukat. İnsan en değerli varlık. Ve vatan ondan sonra gelen en değerli varlık. Bizler bir buçuk iskender yemeyelim, dürüm yiyelim ama insana değer veren bir ülkenin yöneticilerin olduğu şehirde yaşamaktan büyük keyif alalım. Vatan bizim olsun fazla lüks ve konforumuz olmasın ama birbirimizden haberdar olalım. Kimin ne durumda ve sıkıntıda olduğunu başka yerlerden duymayalım. Birbirimize sahip çıkalım. Bu konuda bize önderlik edecek en büyük makam devlet makamı. Devletin içindeki yönetici pozisyonunda olan büyüklerimizdir. Biz onlardan aldığımız güçle ve işaretle ancak bu halde olabiliriz. O yüzden en büyük sorumluluk da onlara düşmektedir. Bu konuda benim devletimden umudum darbe olayından sonra daha da fazlalaşmıştır. İnşallah bu noktada başta Kayserimiz olmak üzere bütün şehirlerimize gözle görülür bir psikolojik problemlerde düzelir. Bu konuda sosyal faaliyetler yapılacağına inanıyorum.
"MEYDANLAR VE NÖBETLER BÜYÜK BİR ŞİFA KAYNAĞI OLMUŞTUR"
Meydanlar ve demokrasi nöbetleri insanlarda nasıl bir etki yarattı?
Karakaya: Meydanlar ve nöbetler darbe girişiminin getirdiği negatif psikolojik etkiyi pozitife çeviren büyük bir şifa kaynağı olmuştur. İnsanlarımız asosyal bir durumdan sosyal duruma geçmiş, uzun zamandır deşarj olmamış çoğu kişi bu vesile ile kendinde bir değer ve birliktelik ruhu bulmuştur.
"PARTİ BÜYÜKLERİMİZLE DE GURUR VE ONUR DUYDUK"
İktidar ve muhalefetin darbeye karşı dik duruşunu nasıl değerlendirirsiniz?
Karakaya: Darbe girişimine karşı çok büyük bir liderlik ve cesaret örneği gösteren tüm Ak Parti ve Mhp Teşkilatlarını da kutluyorum. Çok zor bir gecede en önde darbecilerin ölüm listesinde hedef olan bu insanlar, gözlerini kırpmadan korkmadan halkımızı rahatlatma yönünde çok çalıştılar, buna bizzat o gece meydanlarda şahit olan biri olarak, şehrimizdeki bu parti büyüklerimizle de gurur ve onur duyduk.
"DARBE ÇOK BÜYÜK BİR ŞER'Dİ, İNŞALLAH BU ŞER'DEN ÇOK BÜYÜK HAYIRLAR DOĞDU DAHA DA DOĞACAKTIR"
Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Karakaya: Darbe gecesi özellikle başta Valimiz ve diğer devlet ve parti yöneticilerimize, meydanda toplanan halkımızın, kimliği belirsiz kimi darbecilere karşı, onlara sahip çıkması memleketimiz insanı için milletimiz her şeye değer dedirtmiştir. Darbe çok büyük bir şer'di, inşallah bu şer'den çok büyük hayırlar doğdu daha da doğacaktır Allah'ın izniyle. Meydanda özellikle belediyelerimizin her türlü yararlı faaliyetleri, insanımız nezdinde çok büyük bir pozitif etki bırakmıştır. Bu faaliyetler ara ara tekrar edilmeli, bu kaynaşmanın toplumun pozitif psikolojisinde Belediye başkanlarımızın çok önemli bir konumda olduklarını bir kez daha göstermiştir. Ayrıca helale harama dikkat edersek bir daha darbe olmaz.
TEŞEKKÜRLER.
Mehmet Karakaya kimdir ?
Kayserili, ilk orta ve Lise Öğrenimi Kayseri'de yaptı. Erciyes Ünv Tıp Fakültesi mezunu. Aynı zamanda Aile Danışmanı, Psikoterapi Enstitüsünde Psikoterapist, İstanbul Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında da yüksek lisans yapmaktadır. Kayseri'de de çeşitli dernek ve siyasi kurum yöneticilikleri ve kurumlarda sağlık danışmanlığı yapmaktadır. Aynı zamanda Hipnoz uygulama hocası ve geçmiş yıllarda da sporcu psikolojik Performans hocası olarak da Erciyesspor alt yapısında da görev yapmıştır.