Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Burhaniye Kapalı Cezaevi’nden jandarma eşliğinde duruşma salonunda, tutuklu sanıklar Bekir Sıddık Ç., Ali Osman T. duruşma salonunda, Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu sanıklar Ahmet Kemal G., Hakan Ö., Necati C. ve tutuklu sanık Sibel G. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi. Tutuksuz sanıklar Ahmet Ö., Ela Ç.D., Erhan B., Fatih Ö., Hakan B., Halil İbrahim A., İbrahim B., Kadir C., Mustafa S., Oğuz H., Selim B., Mahmut A. ve İsmail Y. de duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Bekir Sıddık Ç., Ali Osman T.'nin davaları da bu dosya ile birleştirildi.

Davanın üçüncü celsesi 15 Ağustos'ta başladı ve iki gün sürdü. Önceki celse etkin pişmanlıkta bulunan ve tahliye olsan tutuksuz sanık avukat Hakan B., mahkemede yine çok önemli bilgiler verdi.

"CUMHURBAŞKANI, TV'YE ÇIKTIĞINDA İZLEMEMEMİZİ SÖYLÜYORLARDI"

Sohbet toplantılarına katıldığını söyleyen Hakan B., "Kurban bağışı istenmedi. Arada sadece sadaka veriliyordu. Oturmada beş TL gibi küçük sadaka toplanıyordu. Bunu da oturma hocaları Yusuf Polat ya da Selman Yıldız yapıyordu. FETÖ örgüt liderine ait video izlenirdi. Sohbette 17-25 Aralık'tan önce siyaset konuşulmazdı, dini konular konuşulurdu. Bu zamandan sonra Cumhurbaşkanı TV'ye çıktığında izlemememizi söylüyorlardı. Beddua seansları olmazdı. Seçimlerde Kayseri'de MHP 'ye oy vermemizi istediler. 2016 Nisan ayına kadar oturmalarımız devam etti, ondan sonra aramamaya başladılar biz de bıraktık. Selman Yıldız, Yusuf Polat kadar ısrarcı değildi. Kendi memleketine gitti o aramayınca da yaz gelince rahatlık oluştu. Biz de birbirimizle görüşmedik" diye konuştu.

"BY LOCK YÜKLÜ ŞEKİLDE TELEFONU SATTIM"

By lock programı yüklü olan cep telefonunu sattığını söyleyen Hakan B., "2016 yılı Nisan ayında telefonum bozulunca o program yüklü şekilde sattım" dedi.

Kayseri’de mantar üretim tesisinde yangın: Alevler geceyi aydınlattı! Kayseri’de mantar üretim tesisinde yangın: Alevler geceyi aydınlattı!

"KURUMLARA SÖZLEŞMELİ ALINAN AVUKATLARIN TAMAMI CEMAATTEN ALINMIŞTIR"

Hakan B., kurumlara sözleşmeli alınan avukatların tamamı cemaatten alındığını iddia ederek, "Geçmiş yıllarda Kayseri'de kurumlarda Kayserigaz, KASKİ, elektrik şirketi başında Ali Baktır vardı, o da cemaatten biriydi. Sözleşmeli alınan avukatların tamamı cemaatten alınmıştır. Ali Baktır, 2012- 2013 yıllarında bakmıştır. Fatih Ekinci dediğim kişi de bu kurumun avukatlığını bu şekilde almıştır. Selman Yıldız ve Yusuf Polat'ın ismi olduğuna dair Sami ismini duydum. Görsem tanırım. İl imamı olarak iddia edilen Sıtkı Baş'ı görmedim, tanımıyorum. Adliyenin imamı, avukatların imamı diye iddia edilen kişileri ben pek tanımıyorum. Ben çok sevilen biri değilim. Çok içlerinde olmadım. Yüzde 45 engelliyim, özürlü kadrosundan alınabilecekken hiç bir zaman öyle bir talebim de olmadı. Bu dosyalardan cemaat ile haksız kazanç elde etmişse, soru çalınması ile kamuda işe kim girdiyse kim haksız kazanç sağlamış ise de onlardan hesap sorulsun . Ben dini ve insani duygular ile katıldım. Oturma grubumuzdaki arkadaşlarım da bu niyetteydi. Kötü biri olsaydı devam etmezdim. Hepsi çok temiz insanlar. Oğuz Holat okul birincisi olarak mezun olmuş birisidir. Selçuk Aydemir de Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. Tanık olarak orada ifade verdim. Benim ifademi buraya göndermiş ve 221'den yararlanması şeklinde görüş bildirmiştir. Savcılıkça hazırlanan iddianamede aynen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını mahkemenize bırakmıştır. O zaman bu programın gizli olduğunu bilmiyorduk. O zaman akıllı telefonu yeni kullanıyordum" şeklinde konuştu.

HİPNOZ DAVASI İLE İLGİLİ ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER

AHUDER'in suç teşkil eden bir eylemine şahit olmadığını belirten sanık Hakan B, Hipnoz Davası ile ilgili de çok önemli ifadeler vererek şunları söyledi: "Olsaydı zaten ben de üyeliğimi sonlandırırdım. Benim ismini belirttiğim kişilerde üç kişinin cemaatin önde gelen kişileri olan Av. Vedat Örnek, Okan Yılmaz, Musa Öncel'di. Bu kişiler hakkında hiç bir işlem yapılmadı. Hipnoz Davası olarak bilinen davada hiç kimse avukatları ile görüşülmedi. Fakat bu avukatlar gecenin saat üçünde görüşme talep ederek Baro'yu açtırdılar. Bu bilgi soruşturmayı yapan Cemal Temizöz'ün kulağına gidince göz altındaki astsubaylar ile avukatları görüştürülmüş, daha sonra Cemal Temizöz ve Ahmet Zeki Üçok hakkında tutuklama kararı vermiştir. Bu üç astsubay cemaate yakın kişilermiş. Bu üç avukat da o dönem cemaatte en önde gelen kişilerdi. Bu üç avukat AHUDER üyesiydi. Üçü de aynı anda 2011 yılında AHUDER'den istifa ettiklerini bu dosyayı incelerken gördüm. O dönemde dernekle cemaat ilişkilendirilmemesi için bu avukatlar arka plana alınmıştır. 2016 yılında astsubayların avukatlığını yapmışlardır. Yapılan araştırmalarda Bank Asya'da hesapları yoktur. By lock kayıtları yoktur. Kriter olarak by lock alınıyor ama bu kişiler daha önceki kişiler, benim hiçbir menfaatim olmadığı için geri planda durdum. Yukarıda herkes yalan söylüyor ama ben doğruları söylüyorum. Ben bunları dilekçemde belirtmiştim."

'ÇOCUKLAR' NEDENİYLE TAHLİYE VAR, TUTUKLAMA YOK

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklu sanıklardan Necati C. ve Sibel G.'nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı Kasım ayına erteledi. Sibel G.'yi bakmakla hükümlü çocukları olduğu gerekçesiyle tahliye eden mahkeme, aynı gerekçe ile Eda Ç.'yi de tutuklamayarak, tutuksuz yargılanmasının devamına hükmetti.