Seçim çalışmalarına aralıksız devam eden CHP Melikgazi Belediye Başkan Adayı Dr. Sema Karaoğlu, Yıldırım Beyazıt Mahallesindeki semt pazarını ziyaret etti. Alışveriş yapmak için çok az sayıda insanın uğradığı pazarda esnafın sorunlarını dinleyen Dr. Karaoğlu, üzüntüsünü gizleyemedi.

Pazarcı esnafı, iş yapamamaktan ve satamadıkları ürünleri çöpe atmak zorunda kaldıklarını belirterek, “Pazara gelen giden yok. Akşama kadar 100 kişi geliyor, biz 50 esnafız hepimizin tezgahı dolu. Bunları biz satmak için alıyoruz ama görüyorsunuz kimse yok! İnsanların alım gücü düştü. Fiyatla ateş pahası. Biz fiyatları söylemeye utanıyoruz. Biz insanlara kızmıyoruz. Parası olsa zaten mecburen gelip evinin ihtiyacını bizden alacak. Bu duruma bir çare bulunması şart. Bunlara rağmen Sayın Cumhurbaşkanımız bizi terörist ilan ediyor! Biz sabah 5'te kalkıp akşama kadar mücadele veren vatandaşlarız. Bu bayrağın altında yaşıyoruz. Bize bu muameleyi yapmayın” İfadelerini kullandı.

Kayseri'de milli maç öncesi oteller doldu taştı! Kayseri'de milli maç öncesi oteller doldu taştı!

CHP Melikgazi Belediye Başkan Adayı Dr. Sema Karaoğlu, Ekonomik krizi en belirgin şekilde yaşayan yoksul ve dar gelirli ailelerin ceplerinde parası olmadığı için semt pazarlarına dahi gidip alışveriş yapamadıklarının çok üzücü olduğuna dikkat çekti.

Dr. Karaoğlu, “Her gittiğim semt pazarında benzer manzarayla karşılaşıyorum ama Yıldırım Beyazıt pazarı diğerlerinden daha da üzücü ortama sahip. Asgari ücretle çalışan işçilerin yoğun yaşadığı mahallelerden birisi Yıldırım Beyazıt. Esnaf kan ağlıyor. Pazarda müşteri yok. Halkın parası yok ki pazara gelip alışveriş yapsın! Her şey çok pahalı. Türkiye çok badireler atlattı ama böylesi bir hayat şartlarıyla hiç karşılaşmadı. 12 Eylül askeri darbesi öncesinde halkta para var ama esnaf zam gelecek diyerek yağı, şekeri, unu, bulguru satmıyor! 2019 yılında para yok ama ürün çok! Çok büyük bir çelişki. Zengin halk artan fiyatlardan etkilenmiyor. Ekonomik krizin faturasını yoksul ve dar gelirli halk ödüyor. Alım gücü her geçen gün düşen insanımızın bu içler acısı hali nasıl görmezden gelinebilir? Vicdanımız el vermiyor. Pazardan 50 lira harcasanız küçük bir poşetle eve dönersiniz! Ama poşetin içinde muz, kivi, patlıcan, kabak, et, tavuk, balık göremezsiniz! ‘Kabağı, patlıcanı, eti, balığı, muzu yemesinler’ diye düşünen bir zihniyetin insani bir zihniyet olmadığı açık. Bu zihniyete sahip insanın vicdanı olmadığı açık. ‘Şunu bunu yemesin’ böyle bir şeyi kendine insanım diyen biri nasıl düşünebilir? Bunu diyen birisi evinde neler yiyordur bunu bilmiyoruz sanıyorlar. Diyelim ki ben tek başıma Dr. Sema Karaoğlu olarak hadi birkaç aileye yardım ettim diyelim, diğer aileler ne olacak? Onların çocukları ne yiyip, ne içecek ve sağlıklı bir şekilde büyüyüp geleceğe kendilerini nasıl hazırlayacaklar? Biz bir ülkeyiz. Devletimiz var bizim. Devletimiz bu sorunu kökten çözmesi gerekir diyoruz ama devlet yöneticilerimizin yaşanan bu acı tablo maalesef umurunda olmuyor! Melikgazi’yi geleceğe birlikte taşıyacağız ve sosyal belediyecilik anlayışımızla kesinlikle evine et, tavuk, balık, muz, kivi girmeyen aile kalmayacak. Çünkü biz yıllar önce tanzim satışları hayata geçiren ve yoksul ile dar gelirli ailelere rahat nefes aldıran bir düşüncenin devamıyız. Tanzim satış noktalarımızla her şey üreticiden pazarcı esnafına ve doğrudan halka en ucuz haliyle ulaşacak.” dedi. [Kurumsal]