İşte gündeme ışık tutacak röportajımız…
Ensar Vakfı Kayseri Başkanı olarak Karaman’da 10 çocuğun Ensar Vakfı evlerinde öğretmen tarafından tecavüze uğramasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“BU SAPIĞIN ENSAR VAKFIYLA İLGİSİ YOK”
Karaman’da 2013 yılında sapık ve şerefsiz bir insan tarafından, çocuğa bir tecavüz olayı var. Bu sapığın Ensar vakfı ile hiçbir ilişkisi yok. Bu dernek gönüllülük esasına göre kurulmuştur. Remi yönetim kurulu oluyor 7-2 veya 9 kişi birde bizimki genel merkez olduğu için şehirlerde mütevellisi yok. 7 tane yönetim kurulu var. 3 tane de kamu denetçisi olan bir vakıf. Resmi bir yapı değil, ama insanlar gelip hizmet ediyor. Buraya gelen insanlar Ensar Vakfı’nda çalışıyor. Onun dışında Ensar’la bağlantısı kurulacak bağlantısı yok.
“BU OLAYIN TÜM ENSAR VAKFINA YÜKLENMESİ DOĞRU DEĞİL”
Yani bu Türkiye de infial sebep olan alçakça bir şey. Hepimizin çocuğu var benim 5 tane torunum var. Yani yapılan şey çok alçakça. Tabi bu yanına kalmadı. Burası bir çadır devleti değil. Hukuk’u gayet iyi işleyen bir devlet. Anında devlet olaya el koydu olaya ve şuanda 300 yıl ile de yargılanıyor. Ensar Vakfı’nın genel başkanı da İstanbul’da ünlü bir avukat. O da bu cezanın daha da artması için dahil olarak cüppesini giydi. Karaman’a gelip mahkemeye katılıyor. Tabii ki kınıyoruz. bütün bu olayı Türkiye’deki Ensar vakfına Müslüman camiasına, imam hatip mezunu insanlara şamil edilmesi bizi üzüyor. Bu bir pislikse toplum olarak hepimizin temizlemesi gereken bir pislik. Burada CHP, MHP ve AK Partilisi veya partisiz olan bizim gibi insanlar hep birlikte bu pisliğ0niden azından lanetlememiz gerekiyor. Lanetliyorum bende.
“BU YARA ARADA SIRADA NÜKSEDER”
Burada bir algı operasyonu yapılıyor.80 milyonluk bir ülke burası ve bu ülkede her türlü olay oluyor. Bir insan bir şey ya yaptı diye bütün doktorlar kötü anlamına gelmez ki. Bu toplumun bir yarası. Bu yara arada sıra da nükseder. Karaman’da olmuş Kayseri’de de bu insanlar kötü demek yanlış bir şey. Böyle şey mi olur ben toplumun her kesiminde görev yaptım. Ben bu şehrin her kademesinde hizmet etmiş bir insanım. Şimdi de Ensar vakfına bu büroyu 1994’te 1995’te satın almış insanlardan biri de benim. 28 şubat döneminde kapatıldık. Tekrardan açtık. Bunu da niye yapıyoruz? Çocuklarla sohbet etmek için. Lise öğrencileri, üniversite öğrencileri ile sohbet ediyoruz, bunlar bin 800 kişi ve bana abi diyen amca diyen 50 tane yabancı öğrenci var. Bunun için de Afrikalısı, ABD’lisi var. Bu öğrencileri evime çağırıyorum, misafir ediyorum. Ülkemizi onlara tanıtıp bu ülkeyi “sevin” diyorum. Kayseri’yi iyi anlatsın Türkiye’yi anlatsın istiyorum.
“SAPIKTAN ÇOK ENSAR VAKFINDAN BAHSEDİLİYOR”
Kayseri’de birçok vakfın yurdu var, evi var. Bunlar çok iyi niyetle yapılmış şeyler. Muhtaç insanlar gelsin faydalansın diye. Ama burada bir olay olunca bütün Kayseri’deki iyi insanları suçlamak anlamına gelmez. Yani ona da adliye müdahale etmiş. Bu pislik sapık birisi ve ona da müdahale edilmiş. Sapıktan çok Ensar vakfından bahsediliyor. Karaman’da bir olay olmuş. Ama olay toplumun bir yarası. Yazın diye söylemiyorum, Türkiye’de cemil İpekçi diye bir adam var. Modacı bu insan lezbiyen. Onun kardeşi kayseri milletvekili ve bakan iken bizim ona bir saygısızlığımız olmadı ki. Yani nezaketli olmamız gerekiyor, Şeyda hanım. Bu şehirde, burası çok güzel bir şehir.
“ÇETİN ARIK BENİ VE ENSAR VAKFINI RENCİDE EDİYOR”
Çetin arık, Ensar vakfını ve beni rencide etmeye çalışıyor. Bende nezaketli bir insanım. Bu şehir de kötü insan yok. Bu şehir güzel bir şehir ve bu şehrin eksikleri var. Milletvekili bu şehrin eksiklerini konuşuyor. Milletvekili bu şehrin trafik sorunu, gelişememe sorunu var. Onlarla ilgilen. Ben bunlarla uğraşmayacağım, Çetin Arık uğraşacak bunlarla. Ben sorumluluk hissediyorum ve başka problemlerimiz var. Lanetleriz bizlerde.
“KİMSE BEN SAPIĞIM DEMİYOR”
Karamandaki bu evler denetlendi mi, Vakıf yöneticilerinin bu durumdan haberdar olmaması doğru mudur? Araştırma yapılmıyor mu?
Olayın arkasında neler var bilemiyorsun. Bu tip şeyler kolaylıkla ortaya çıkartılamıyor. Bunlar insanın yapısı ile alakalı. Ben sapığım, kimse benim şu hastalığım var demiyor. Onun için de bu işler başa gelmeyince bilinmez. Bunlar tabi incelenmeli, çok sıkı durulmalı üzerinde. Onun için de fazla insanlar suçlanıyor. Yani bir problem varsa o çözülmeli. 81 vilayetteki Ensar Vakfı’na hizmet eden bu insanlar suçlanabilir mi? Ama biz bunu hak etmiyoruz. Kayserili bir insan İstanbul’a gidip bir iş yapsa ve kötü yapmış olsa bütün Kayserililer kötü anlamına mı gelir. Her çeşit insan var ve biz kötüler azalsın diye uğraşıyoruz.
Kayseri’de yine Ensar Vakfının bu tür ev veya misafirhaneleri var mı?
Ben hassas bir adamım. Kayseri’de ben arkadaşlara şunu derim: “Açacağınız yurt, açacağınız ev bizim kendi evimiz gibi olup bu çocuklarla ilgilenebileceksek. Ümidimiz güzel gençlik projesi. Bu proje 500 öğrenciyi kapsıyor. Kendine güvenleri arttırılacak. Bu çocukların içinden iyi gazeteci, iyi siyasetçiler çıkacak. Benim ülkemde daha yeni 180 tane üniversite var. Herkesin yerli yerinde okuması lazım. Daha çok okulların açılması lazım. Meslek liselerinin açılması lazım. Bunlar konuşulsun. Kaliteli insanlar yetiştirmemiz lazım. Ben bu ülkeye hizmet ettim. Bir liderlik çalışması, kendine güvenenlerin olması lazım, Sizler gibi.
“O SÖZÜ PAYLAŞMAKLA HATA YAPTIM”
Son günler de gündeme geldiğiniz sözlerinizle başlayalım. ‘Örtüsüz kadın, perdesiz eve benzer. Ya satılıktır ya da kiralıktır’ demiştiniz?
O söz benim değil, o söz Necip Fazıl’ın sözü ve o yazının altında da o yazılı. 2013yılında facebook adresimden paylaştım. Necip Fazıl’ın sevgisi var, şairleri severim ben. Yani şimdi o bir hata onu söyleyeyim. Ama onu benim paylaşmam bir hata.
Hata yaptığınızı düşünüyorsunuz yani…
Tabi canım. O paylaşılmayabilirdi. Ama klişe sözler işte. O söz bana ait bir söz değil. Ben ilahiyat mezunuyum. Böyle bir şey söyleyebilir miyim ama ben nezaketen o sözü paylaştığımı kendime yediremedim. O söz benim sözüm değil. Beni tanıyan tanır. Benim de tenkit ettiğim şeyleri söylemeyin. Yani bu tip olaylar şiddetle kınanacak. Ensar Vakfı ile Kayseri’yi neden kötülüyorsunuz. Kimsenin fikri yapısına bakmadık.
“ÇETİN BEY BENİ MECLİSTE RENCİDE EDİYOR”
İlk duruşma bugün ne söylemek istersiniz, şahıs 600 yıldan yargılanacak?
Keşke idam olsa da idam edilse. Çünkü affedilemeyecek bir olay yapılan şey. Yani Türkçe de kelime bulamıyorum. Adice, şerefsizce bir olay. Allah çocukları bu tip sapıklardan korusun. Bu tip insanların mezarına yer bulunamadı. Adana’daki olayı biliyorsunuz. Birbirimizi rencide etmeyelim. Çetin bey beni mecliste rencide ediyor. Beni yargılamaya çalışıyor. Ben ne yapayım davamı açayım. Hep nezaket içinde olmaya çalıştım. Anadolu insanının eşi de kapalı olur. Onun için de burada huzur bozmanın bir anlamı yok. Bir pislik varsa hepimiz bir olup karşı durmalıyız. Bak 600 yıl ile yargılanıyor. Ben 300 yıl diye biliyordum. Kayseri tabiri ile ‘İpin başına gelsin’. Onun için de sizlerde destek olun.