Cumhuriyet Savcısı tarafından 19 Aralık 2017’de hazırlanan iddianamede er olarak görev yapan B.Ç.(23), İ.D.(23), N.E. (21), Ö.D. (28) ve Y.B.D.(21) müşteki olarak, teğmen Celalettin G. (31) ise şüpheli olarak yer aldı. İddianameye göre 16 Ekim 2017’de 2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü Destek Grup Komutanlığı’nda teğmen olarak görev yapan C. G., olay tarihinde koğuşta yatsı namazını kıldıklarını gördüğü müşteki askerler B.Ç.(23), İ.D.(23), N.E. (21), Ö.D. (28) ve Y.B.D.(21)’yi, namaz sonrası odasına beklediğini söyledi. Müştekiler şüphelinin odasına gittiğinde iddiaya göre şüpheli C.G. nöbet silahı ile tehdit etti. Müşteki erler, yatsı namazını toplu olarak koğuşta kılmaları üzerine, komutanları teğmen C.G.’nin burada namaz kılamayacaklarını söylediğini iddia ederek şikayetçi oldular.
‘Dini ibadetlerin toplu olarak yapılmasını tehditle engelleme’ suçundan dava açılan teğmen C.G. yargılandığı Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 19 Şubat’ta görülen davada tutuklandı.
23 Mart’ta görülen karar duruşmasında C.G. ile avukatı Ömer Gökçe hazır bulundu.
8 yıldır TSK’da görev yapan sanık C.G. mahkemede, “Ben nöbetçi komutan olduğum sırada koğuşun kapısında toplu olarak namaz kılındığını gördüm. Askerleri yanıma çağırıp, toplu olarak namaz kılınacak yerin mescit olduğunu söyledim. Herhangi bir şekilde silahımı kullanmadım. Burada hepimizin şehit olacağını, kul hakkına girmemelerini ve gruplaşma olmamasını söyledim” diye konuştu.
Yapılan yargılama sonucunda mahkeme hâkimi, sanık C.G.’ye müştekiler B.Ç.(23), İ.D.(23), N.E. (21), Ö.D. (28) ve Y.B.D.(21)’ye yönelik ‘Dini ibadetlerin toplu olarak yapılmasını tehditle engelleme’ suçundan ayrı ayrı 4 yıl olmak üzere toplam 20 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.
Mahkemenin bu kararının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyize gönderildiği öğrenildi.
