Hiç uyanmak istemiyorum diyorsanız: Depresyon ve tükenmişlik sendromuna yakalanmış olabilirsiniz! Hiç uyanmak istemiyorum diyorsanız: Depresyon ve tükenmişlik sendromuna yakalanmış olabilirsiniz!

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Pınar Müge Sarıkaya, kemik erimesi riski altındaki diğer grupların yumurtalıkları alınan kadınlar, ailede kemik erimesi, omurga ve kalça kırığı öyküsü bulunanlar, yılda 2,5 cm’den fazla boy kısalması olanlar, kemik kaybına yol açan ilaçlar kullananlar, röntgen filminde kemik erimesi veya omurga kırığı bulunan hastalar, tip 1 diabet, böbrek ve karaciğer hastalığı olanlar, aşırı sigara ve kahve tüketenler, kalsiyumdan fakir beslenenler ve 1 aydan uzun süreli hareketsiz kalanlar olduğunu belirtti. Kemik erimesinin belirlenmesinde en etkili yöntemin kemik dansitometri cihazı olduğunu vurgulayan Dr. Sarıkaya, “Kemik dansitometri ‘kemik yoğunluğu’ ölçümüdür. Kemik erimesi tanısında ve kemik kırılganlık riskini belirlemede kullanılır. Kemik erimesi tanısı konulan hastalarda tedavi takibi ve etkinliğinin saptanmasında da kullanılır” dedi.

Dr. Sarıkaya, kemik erimesinin derecesine ve verilen tedaviye göre değişmekle birlikte yüksek riskli hastalarda 2 yılda bir kez, düşük riskli hastalarda ise 5 yılda bir kez kemik dansitometrisi yapılması gerektiğini kaydetti. Dr. Sarıkaya, diğer yandan kemik dansitometrisinin basit, kısa süren ve ağrısız bir yöntem olduğunu, en fazla 10 dakika sürdüğünü ve herhangi bir ilaç kullanmaya gerek kalmadan çekildiğini belirtti. (İHA)