Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nın uygun bulunmasına dair kanun teklifi üzerine TBMM’de yaptığı konuşmada Libya ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Yapılan anlaşmayla Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de elinin güçlendiğini söyleyen Özdemir, “Libya Ulusal Mutabakat Hükümetine yönelen tehdit Türkiye açısından da bir milli güvenlik meselesidir, beka sorunumuzdur.” dedi. Özdemir, yapılan anlaşmayı eleştiren kesimleri de hedef alarak Türkiye’nin Libya’da macera peşinde değil kendi haklarını korumak ve bölgesel barışa katkı sağlama gayreti içerisinde olduğunu belirtti.
GELİŞMELERE SEYİRCİ KALAMAYIZ
Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik konum nedeniyle yüzyıllardır küresel hesapların hedefinde olduğunu söyleyen Özdemir, “Hiç kuşku yok ki stratejik hesapların çakıştığı bu süreçte bizim açımızdan öne çıkan bölge, güney sınırlarımız boyunca uzanan tüm alanı, bilhassa da Doğu Akdeniz’i kapsamaktadır. Doğu Akdeniz’in önemi sadece bu bölgede son yıllarda keşfedilen petrol ve doğal gaz kaynakları sebebiyle değil, aynı zamanda bölgeye açılan Kerkük-Ceyhan ile Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatları münasebeti ile de artmıştır. Böylesi bir dönemde Hazar, Körfez, Kızıldeniz, Karadeniz ve Doğu Akdeniz arasında kalan bölge küresel ve bölgesel hakimiyet hesaplarının merkezidir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarını koruma çabası beraber değerlendirildiğinde, son zamanlarda yaşananların bizim açımızdan yüksek düzeyde milli güvenlik riski yarattığı gerçeği karşımızda durmaktadır. Bu şartlarda yaşanan gelişmelere seyirci kalamayacağımız gerçeği ve kabulü malumdur.” şeklinde konuştu.
DESTEK MUTLAK GEREKLİLİKTİR
“İmzalanan güvenlik ve askeri işbirliği mutabakat muhtırasına destek olmak ülkemiz için mutlak gerekliliktir.” diyen Özdemir, “Türkiye Doğu Akdeniz’de batı sınırlarını tayin etmişken, bölgede enerjiye dayalı hesaplarda ülkemizi dışlamak isteyen ülkelerin kendilerine hedef olarak seçtiği yer yine Libya’nın kendisi olmuştur. Bu kapsamda Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin çağrısına cevap vermek, imzalanan güvenlik ve askeri işbirliği mutabakat muhtırasına destek olmak ülkemiz için mutlak gerekliliktir. Bunun için 100 yıl sonra Sevr anlaşmasını yeniden tedavüle sokma planı yapanların hesaplarının bir ayağının kırıldığı yer Irak ve Suriye’nin kuzeyi ise diğer ayağının kırıldığı yer de Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgemizin batı hudutlarının tayin edilmesi olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümetine yönelen tehdidin, Türkiye açısından da milli güvenlik meselesi ve beka sorunu olduğunun altını çizen Özdemir, “Libya ile Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına yönelik mutabakat muhtırasının ardından, yine Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin talebi ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası memnuniyet verici bir gelişmedir. Öncelikle dost ve kardeş Libya’nın, karşı karşıya kaldığı zorluklar ve meşru hükümetin kendi ülkesindeki barış ve istikrarı tesis etme anlamında Türkiye’nin kapısını çalması ülkemizin erişmiş bulunduğu seviyeyi göstermenin yanı sıra, güven verici halini yansıtmaktadır. Diğer yandan varılan mutabakat ile Libya’da büyük yara alan savunma kurum ve kuruluşlarının yeniden inşası için Türkiye’nin tecrübe aktarımında bulunacak olması, ülkemizin sadece Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika’yı değil, diğer alanları da kapsayan kudretini daha ileri noktaya taşıyacaktır.” dedi.
LİBYA’YA ARKAMIZI DÖNEMEYİZ
Özdemir konuşmasında “Libya bize Mustafa Kemal Atatürk’ün, Enver Paşa’nın, Nuri Killigil’lerin mücadelelerinin emanetidir. Türk Milleti 100 yıl önce bin bir zorluk ve yokluk içerisinde büyük fedakârlıklarla hürriyet mücadelesi vermiş Libyalıların yanında olmuştur. Bugün onlar için şartlar yeniden ağırlaşmışken, emperyalist hesap ve tezgâhlar yine alevlenmişken, bizler de Libya’ya, Libyalıların meşru gayretlerine ve taleplerine arkamızı dönemeyiz.” açıklamasını yaptı.
DİPLOMASİ DE ELİMİZ GÜÇLENMİŞTİR
MHP’nin anlaşmayı desteklediğini belirten Özdemir, “Libya ile vardığımız deniz yetki alanları mutabakatının Doğu Akdeniz’deki jeopolitiğin Türkiye lehine değişmeye koyulduğu gerçeğidir. Libya ile varılan mutabakat sadece iki ülkenin deniz yetki alanlarının tayin edilmesi ile sınırlı kalmamış, Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya uzandırılması istenilen enerji nakil hatlarının Türkiye’nin onayı olmaksızın hayata geçemeyeceği gerçeğini tüm tarafların karşısına getirmiştir. Dolayısı ile diplomaside elimiz güçlenmiştir. Barışçıl yoldan sorunların çözümü anlamında Türkiye önemli ve kimsenin görmezden gelemeyeceği bir çıkış yapmayı başarmıştır. Gerginliklere mahal vermeden, hak ve adilce bir yaklaşımla, Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarının tespit edilmesi ve aynı anlayışla bölgenin zenginliğinin paylaşılması konusundaki tezimiz güçlenmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bu gerekçelerle mutabakat muhtırasına destek vermekte, beka meselemiz açısından bunu milli bir ödev olarak görmektedir.” ifadelerini kullandı. Kurumsal