Aslında sorun çözülemeyen değil çözülmeyen problemdir, üreticiden tüketiciye kadar herkesin birbirini suçladığı ama suçlunun bulunamadığı sektörde herkes birşeyler anlatsa da çeşitli yorumlarda bulunsada çözüm üreten malesef bulunamamıştır diyen Öztaş,” İlk olarak gıda sektörü desekte her ürünü kendi içerisinde değerlendirmeli sorunu ve çözümü o ürüne özel geliştirmeliyiz. Süt ve süt ürünlerinin fiyat artış nedenleri ile marulun fiyat artış nedenleri aynı olmadığı gibi sorunun çözümüde aynı değildir. Ocak ayı başından itibaren artışını hissettiğimiz süt ve süt ürünlerinin fiyat artış sebeplerine bakacak olursak karşımıza şunlar çıkıyor. Öncelikle süt aldığımız hayvan ırkımız yanlış. 30 lt süt ü aynı besleme ile alacakken yanlış ırk seçimi nedeniyle 15 lt süt alıyoruz. Bir işletmede daha az techizat ve bakım masrafları kullanarak 100 inek beslenmesi yerine 10 ayrı evde 10 inek beslenerek maliyet ve bakım masrafları artmaktadır. Kooparattif tarzında süt üretim çiflikleri kurularak yetiştiriciler birleştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Tokalaşma Sonrası DEM Partili İsim Devlet Bahçeli İçin Bakın Neler Söyledi Tokalaşma Sonrası DEM Partili İsim Devlet Bahçeli İçin Bakın Neler Söyledi

Doğru besleme ve bakım süt hayvanlarına yapılmamakta, yetiştiricilere eğitim verilmemektedir, babadan kalma bilgi ile modern üretim yapılamaz, tarım bakanlığı personeli dairelerinden çıkıp sahada çalışmalı , üretici bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Öztaş,”Krediler hayvancılık konusunda tecrübeli insanlara değil , zaten parası olan sektörü bilmeyen insanlara verilmektedir. Sektöre daha bilinçli ve bilgili insanlar kazandırılmalıdır. Süt üretimini teşvik edici destekler artırılmalı, hem ineğe hem buzağsına hem de süte yeterince destek verilmelidir. Verilen destekler kağıt üzerinde bilgisayar başında değil sahada denetlenmelidir. Üretici kayıt altına alınmalı sürekli süt üretimi takip edilmelidir, üreticide lt 2.5 / 3 tl olan çiğ süt fiyatının markette lt 5/9 tl olması süt tüketimini azaltmaktadır. Süt ve süt ürünleri fiyatı makul fiyatta olmalı ki talep artsın arz oluşsun” ifadelerine yer verdi.

Yem maaliyetleri düşürülmeli yem firmaları incelenmesi gerektiğini söyelyen ve yemlerde kullanılan yem katkı maddlerinin üretimi artırılmasını dile getiren Öztaş sözlerini şöyle sürdürdü,” Dövizle artan yem fiyatları dövizlede düşmemektedir. Süt üzerine gelen destek teşvik hibelerle birlikte aynı zamanda da yem fiyatları artırılmaktadır. Ne zaman üretici para kazanacak olsa birileri hemen devreye girmekte ve üreticinin karını düşürmektedir. Damızlık hayvan olmaz ise hayvan sayımız artmaz üreme olmaz. Sütü de etide tamamen ithal ederiz. Bakanlığın elindeki hayvan varlığı sayıları doğru değil şişirilmiş tespit edilmemiş sayılardır. Üreticinin 30/35 tl ye kestirdiği hayvan kargas fiyatı kasapta markette 50/100 tl civarındadır bu ve benzeri problemler saymakla bitmiyor malesef. Sorunun özünde ise bu sorunlara çözüm üretecek liyakat sahibi yetkili olmayışı yatıyor. Genel Başkanımız Dr Fatih ERBAKAN ın dediği gibi tarım bir beka meselesidir. Siz tarım ve hayvancılıkta gerekli adımları atmazsanız bunun bedelini önce vatandaş öder , vatandaş ta iktidara ödetir. Süt ve süt ürünlerinin , yumurta fiyatlarının , tarım ürünlerinin fiyatlarındaki artışın suçlusu üretici değil önce devlet sonra ise aracılardır. Gerekli denetimi yapmayan çözüm üretmeyen devlet ,aracıları zengin etmekte üreticiyi ve tüketiciyi ise ezmektedir. Ekran başında ahkam kesmek yerine biran önce her ürüne özel çözümler üretilmelidir. Sektördeki soruna çözümü sektörün içindeki insanlar ile bulmalıyız. Temele inip aşama aşama sıkıntıları ortadan kaldırmalıyız. Büyük binalarda masa başında çözüm aramak yerine sahada araştırma yaparak icraate geçmeliyiz. Yeniden Refah Partisi olarak komisyonlarımızda bütün sektörler hakkında çalışmalar yapıyor çözümler üretiyoruz. İktidara geldiğimiz de laf değil icraat üreteceğiz. Yerli üretim ve istihdam da rekorlar kıracağız. Yaptık yine yapacağız.”