Akraba olan iki grup arasında 2011 yılında 25 dönüm tahıl tarlasının yanması sonucunda çıkan kavga nedeniyle husumet oluşmuştu. Yıllardır süren husumet nedeniyle iki gruptan da 7 yıl içerisinde ölenler ve yaralananlar oldu. Kan davasına dönen husumet sonrası son olayda ise 5 Mart’ta Pınarbaşı ilçesine bağlı Kızıldere Mahallesi Tahtalı mezrasında meydana geldi. İddiaya göre Recep Ç., T. Ç., M.Ç., A. Ç. ve F.Ç.’nin aralarında daha önce husumet bulunan Mehmet Ç., Cengiz Ç., İsmet Ç. ve Abdurrahman Ç. ile Saim Ç.’nin bulunduğu araca pompalı tüfek ve tabanca ile ateş etti. Meydana gelen saldırıda yaralananlar yapılan ilk müdahalelerinin ardından Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Jandarma ekipleri, olay sonrasında yaptığı çalışmalar neticesinde zanlılar mahalle muhtarı Recep Ç., T.Ç., M.Ç., A.Ç. ve F.Ç. tutuklandı. Mahalle muhtarı Recep Ç.(53) 24 Ekim’de görülen davanın ilk celsesinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar T.Ç.(52), M.Ç.(28), A.Ç.(23) ve F.Ç.(23) ile tutuksuz sanık mahalle muhtarı Recep Ç.(53) ve mağdur şikayetçiler ile avukatlar hazır bulundu.
Mağdur tarafın avukatlarının olay yerinde keşif yapılması talebini mahkeme heyeti reddetti.
Duruşma savcısı verdiği mütalaada tutuklu sanıklar T.Ç.(52), M. Ç.(28), A.Ç.(23) ve F.Ç.(23)’nin ‘adam öldürmeye teşebbüs’ ve ‘mala zarar verme’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarını, tutuksuz sanık mahalle muhtarı Recep Ç.(53)’nin ise üzerine atılı aynı suçlardan beraatını talep etti.
Tutuksuz sanık Recep Ç. önceki savunmasında “Olay günü ben kavak bakmak için evden çıktım. Olaya hiç karışmadım. Karşı taraf ile dedelerimizin dedeleri kardeştir. 2011 yılından beri husumetimiz devam ediyordu. Hiçbir alakam yok” dedi.
Tutuklu sanık M.Ç. de “Olay günü amcam Recep Ç. kavakçılar ile görüşmeye gitti. Babam Tekin, kardeşim F. ve amca oğlu A. ise balık tutmaya gittiler. Ben evde tektim. O gün hayvanlara baktıktan sonra eve geçerken yeşil ve kırmızı renkli iki araç köye girdi ve sürekli etrafa ateş ediyorlardı. Hemen oradan kaçıp, eve girdim ve hemen tüfeği aldım. Evin köşesine çıktım, halen ateş ediyorlardı, ben 3-4 el havaya ateş ettim ama kaçmadılar. Onların aracının arka tarafına ateş ettim, panik oldular, ben tek başımaydım. Mermileri bitince panik olup gittiler, eve kaçarak jandarmayı aradım” diye konuştu.
Tutuklu sanıklar T., F. ve A.Ç. ise olay günü balık tutmaya gittiklerini ve olaydan haberi olmadıklarını söylediler.
Şikayetçi mağdur Mehmet Ç. yaşanan olayı şöyle anlatmıştı: “Kayseri’den 38 LK 910 plakalı araba ile köye gittik. Araçta Cengiz, İsmet, Saim ve ben vardım. Köye girerken rampadan göründü, bu şahıslar siper almışlardı ve bizim araca doğru ateş ettiler. Bir kurşun ağzımın bir tarafından girip, diğerinden çıktı. Kanlar içerisinde kaldım, sürekli ateş ediyorlardı. Şüphelilerin 5’i de oradaydı.” Diğer mağdurlar da silahlı saldırıda yaralandıklarını ve sanıklardan şikayetçi olduklarını söylediler.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu T.Ç.(52), M. Ç.(28), A.Ç.(23) ve F.Ç.(23)’ye ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan ayrı ayrı 10 yıl hapis cezası ile tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tutuksuz sanık Recep Ç. ise delil yetersizliğinden beraat etti.