Daha önce saldırıyı planlı bir şekilde gerçekleştirdiğini itiraf etmiş olan Dursun, mahkemede, "Sadece bana vuran bekçileri korkutmak amacıyla bu eylemi yaptım. Evden çıkarken anneme 'Şehit olmaya gidiyorum' dedim. Kafam iyiydi" dedi.
Olay, geçtiğimiz şubat ayında Adana'nın Yüreğir ilçesindeki polis merkezine gece saatlerinde gerçekleşmişti. Ramazan Dursun, önce havaya ateş etmeye çalışmış, ardından tüfeğiyle polis memurları H.G. ve A.B'ye doğru nişan almıştı. Ancak silahın tutukluk yapması üzerine fark edilen Dursun, polisler tarafından omzundan vurularak yakalanmıştı. Dursun'un evinde yapılan aramada, 'toplatma kararı' bulunan çeşitli kitaplar ele geçirilmişti. Ayrıca, saldırıdan bir gün önce DEAŞ üyeliği suçlamasıyla adli işlem gören kişilerle temas ettiği tespit edilmişti.
Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası!
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Dursun hakkında 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' ve 'kamu görevlilerini kasten öldürmeye teşebbüs etmek' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 26-40 yıl arasında değişen hapis cezaları istenmişti. Ancak sanık, ilk duruşmada polis merkezine yönelik saldırısının bekçileri korkutmak amacı taşıdığını ileri sürdü.
Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteleyerek Ramazan Dursun'un tutukluluk halinin devamına karar verdi.