5 Şubat’ta Kocasinan ilçesine bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi Kolej Caddesi üzerinde Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç önleme Büro Amirliğinde sivil olarak görevli Polis memurları İlhan Odabaşı ve Şeref Kurt’un ring halinde görev ifa ederken, olay yerinde durumundan şüphelendikleri Mustafa D.’nin kimlik kontrolünü yapmak istedikleri sırada şüpheli kaçmaya başladı. Kaçan şüpheli ve polis memurları arasında kovalamaca yaşandı ve şüpheli Mustafa D., ekiplerden 20 metre kadar uzaklaştıktan sonra montunun altından dipçikli pompalı olarak tabir edilen av tüfeği ile polis ekiplerine ateş etti. Şüpheli Mustafa D.’nin açtığı ateş sonrasında sivil polis İlhan Odabaşı başından ağır yaralanırken, olay yerine çağrılan ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Saldırı sonrasında olay yerinde geniş çaplı araştırma yapan polis ekipleri şüpheli Mustafa D.’yi bir binanın kömürlüğünde suç aleti av tüfeği ile birlikte yakalayarak gözaltına aldı. Polis ekiplerinin şüpheli ile yaptıkları mülakatta polis memurunu, sevgilisinin kocası zannettiği ve bu nedenle ateş ettiğini söylediği bildirildi.
ŞÜPHELİ SUÇ MAKİNESİ
Şüpheli Mustafa D.’nin yapılan üst araması ve ev aramasında av tüfeği içinde 17’sis ses fişeği olmak üzere 43 adet av tüfeği fişeği ele geçirildi. Şüpheli Mustafa D.’nin 8 adet tehdit, 3 adet 6284 SKM, 2 hakaret, 2 adet kasten yaralama, 1’er adet evden hırsızlık, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma, görevi kötüye kullanma, mala zarar verme suçlarından kaydı olduğu belirlendi.
25 GÜN SONRA ŞEHİT OLMUŞTU
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde olaydan sonra 25 gün tedavi altında bulunan polis memuru İlhan Odabaşı, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık Mustafa D., şehit eşi Dilek Odabaşı, şehit oğlu Ahmet Kaan Odabaşı, mağdur polis Şeref Kurt ile avukatlar hazır bulundu. Şehidin yakınları da duruşmaya izleyici olarak katıldılar.
Tutuklu sanık Mustafa D., mahkemede şunları söyledi: “Vicdanen rahatsızım, bu üzücü olayın hala etkisindeyim. Olayı tam anlatamıyorum. D.E. isimli kadın ile yaklaşık bir yıldır gönül ilişkimiz vardı, o sırada ben buradan ev tuttum, o eve gidip görüşüyorduk, kendisine telefon ve hat almıştım. Eşi A.E. telefonu yakalayınca ilişkimizi öğrendi. Eşinin ağzından bana mesajlar attı, sonra D.E. beni arayıp kendisinin atmadığını söyledi. Eşi A.E. babamın çalıştığı dükkana gidip beni vurup öldüreceğini söylemiş. Babam beni aradı, eve gelmememi söyledi. Ben de bir kaç gün eve gidemedim, çok dikkatli davranıyordum. Daha sonra okul bahçesinde o olay yaşandı. Aracın siren sesini duymadım, polis olduklarını kesinlikle bilmiyordum. O an aşırı derece korkmuştum.”
Şehidin eşi Dilek Odabaşı, “Kesinlikle o cezaevinden çıkmamasını istiyorum ömür boyu hapis cezası alsın” dedi.
Olay anında devriye ekibinde olan mağdur polis Şeref Kurt ise o geceyi şöyle anlattı: “Fevzi Çakmak Mahallesi Esen Sokak’a geldiğimizde bir şahıstan şüphelendik. Siren çaldık, polis olduğumuzu söyledik, durmadan kaçtı. Ben peşinden gittim, bana doğru iki el ateş etti ama isabet etmedi, okul bahçesinde karanlıkta kaldı, daha sonra meslektaşım İlhan yaklaştı, 3-4 el silah sesleri duydum, ben anons geçtim, karanlıktı, etraftan da vatandaşlar geçtiği için silahımı kullanamadım. Meslektaşımı yerde yatarken gördüm, sanık da karanlıkta kayboldu.”
Duruşmada 4 tanık dinlenirken, sanığın gönül ilişkisi yaşadığı tanık kadın D.E. “Sanık ile gönül ilişkisi yaşadık ama eşim herhangi bir tehditte bulunmadı” dedi. Tanık A.E. de “Sanık bizim alt komşudur. Aynı binada otururuz. Kendisini neden takip edeyim, eşim D.E. ile ilişkisi olduğunu öğrendim, ama herhangi bir araçla takip etmedim. Öyle bir şey varsa kendisi neden 155’i arayıp tehdit edildiğini söylememiş” şeklinde konuştu.
Duruşma savcısı verdiği mütalaada sanığın ‘kasten öldürme’, ‘kasten yaralamaya teşebbüs’, ‘silahlı eylemli tehdit’, ‘ korku, panik yaratacak şekilde ateş etme’ ve ‘yasak silah bulundurma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanık avukatının savcılık mütalaasına cevap vermek için süre istemesi üzerine duruşmayı erteleyerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşma sonrası şehidi eşi, sanığa ‘3 çocuğumu öksüz bıraktın, inşallah ömür boyu içeriden çıkamayacaksın’ diye bağırdı.
