Dilmen, "Beşiktaş-Kayserispor maçı çok keyifli bir maçtı. 10 tane forvetle oynanan bir maç oldu. Kayserispor'un iyi bir takım olmasının yanında Sergen Yalçın'ın da kişiliğini takıma yansıttığı görülüyor. ‘Oynayın yenin' diyor. Sergen Yalçın, maça 4 forvetle çıktı. En güzeli de skor 1-1'iken de bunu değiştirmemesi. 2-1'i yakalayınca değişiklik yaptı. Başarısız dediğin Beşiktaş'ın ölüsü 2-2'yi yakaladı. Son 4 dakikada 3-2'de yapabilirdi. Beşiktaş bu sezon aldığı beraberliklerden 3'ünde geriden geldi. Galatasaray ve Başakşehir maçlarında bırakmadı ve geriden gelip 2-2'lik eşitliği sağladı" diye konuştu.

Sergen Yalçın'ın daha yolun yarısında bile olmadığını, daha yolun çok başında olduğunu söyleyen Dilmen, "Günlük başarılarla olmaz. Sergen'in en büyük avantajı çok büyük bir oyucu olması ve toplum tarafından çok sevilen bir insan olmasıdır. Dört büyüklerde oynayan nadir oyunculardandır. Ama Beşiktaşlıdır sonuçta. Sergen Yalçın'ın avantajı bol kredisi olan birisi olmasıdır. İyi bir insandır. Ama Sergen Yalçın, teknik direktör olarak çok zayıftır. Onun mesafesi daha çok. Çok başarılı gidiyor ama başarıda istikrar önemlidir. O yüzden kendini taktisel anlamda yetiştirmelidir" ifadelerini kullandı. 

Kayseri 5 Milli Takımı Ağırlıyor! Kayseri 5 Milli Takımı Ağırlıyor!

Dilmen sözlerini şöyle sürdürdü: "Fiziksel anlamda mutlaka kondisyonerleri vardır. Murat Şahin gibi tecrübeli biri de yanındadır. Rahatlığı özgüven açısından bir avantajdır. Ama Sivasspor'da bazı hatalar yaptı. O yüzden daha yolun yarısında bile değildir. Sakın ha çocuğu tuzağa düşürmeyin. Daha çok başındadır ve minimum 5 yıla ihtiyacı vardır bir büyük takımı çalıştırması için. Sergen Yalçın'ı yakmayalım. Böyle konuşursak onu da yakarız.

Antrenörlüğün bu yıl damgasını vurduğunu gördüm. Yarın taktiksel savaşlarla ve zor şartlarla karşılaşacaktır. Çok iyi bir kulüpte çalışıyor. Diğer teknik direktörlere göre bir şansı vardır, hakkettiği bir havası ve kredisi vardır. Ama sakın Sergen Hoca'yı bu tür yazılarla yakmayın. Teknik direktörlük sihirbazlık işi değildir. Birden bire ‘hadi Fenerbahçe'ye Beşiktaş'a' demeyin. Aynı sıkıntıyı ben de yaşadım. Benim futbolculuğum yetmedi. Ben tak diye bir yıllık antrenörlükten sonra Fenerbahçe'ye geldim. Benim zekam da taktiksel bilgim de o zaman yeterliydi, havamda yeterliydi. Taraftarın da desteği vardı. Ama tecrübe sadece 4-4-2 değildir. Teknik direktörlük tecrübesi baskıyı kaldırabilmektir. O yüzden Sergen Yalçın yolun başındadır. Bayern Münih'i çalıştırması için bir ton fırın ekmeği yemesi lazım. Bu potansiyel de on da vardır. Çok geliştirmesi gereken eksikler vardır. Antrenörlükte özellikle öğrenmenin yaşı yoktur."