Sağlık çalışanlarının sorunları ve çözümlerinin araştırılması için CHP tarafından hazırlanan araştırma önergesi reddedildi. Araştırma önergesi üzerine CHP grubu adına konuşan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, konuşmasının başında meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutladı. 14 Mart’ın sadece bir meslek örgütünün kuruluş yıldönümü olmadığını belirten Arık, “14 Mart aynı zamanda, Tıbbiyelilerin 1919 Martında İstanbul'un İngiliz işgaline karşı başlattığı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin adıdır. Sivas Kongresi'nde birçok delege ‘Kurtuluş için İngiliz mi, yoksa Amerikan mandası mı?’ diye tartışırken Tıbbiyeli Hikmet ‘Beyler, delegesi bulunduğum Tıbbiye beni buraya bağımsızlık yolundaki çalışmalara katılmak için gönderdi. Mandayı kabul etmeyiz. Eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri de hain ilan ederiz. Paşam, siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz. Mustafa Kemal'i 'vatan kurtarıcısı' değil 'vatan batırıcısı' olarak adlandırır ve lanetleriz.’ der. Mustafa Kemal de ‘Evlat, için rahat olsun, manda da yok, himaye de. Parolamız tektir ve değişmez; ya istiklal ya ölüm.’ der. Dün, parolası ‘ya istiklal ya ölüm’ olan Tıbbiyeliler, bugün de en güzel ve en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bile bile kendi hayatları pahasına başka hayatları kurtarmak için en ön safta mücadele ediyor. ‘Ateşim var, öksürüğüm var.’ diyen yurttaşa 2 metre uzaktan bakmıyor. Virüse yakalanınca ölebileceğini bile bile ateşini ölçüyor, akciğerlerini dinliyor.” dedi.

İktidar partisini özveriyle çalışan sağlık çalışanlarını çok yorduğunu, incittiğini ve adeta toplumun önüne atıp linç ettirdiğini belirten Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Atatürk ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin.’ derken iktidardakiler icabında ‘Ben bu doktora iğne bile yaptırmam.’ dedi. ‘Doktor efendi dönemi bitti.’ dedi.

Kayserili Vekil Mahmut Arıkan: Siz bu ülkenin çocuklarını dert sahibi yaptınız ! Kayserili Vekil Mahmut Arıkan: Siz bu ülkenin çocuklarını dert sahibi yaptınız !

Sayın milletvekilleri, şu çok iyi biline ki: ‘Türk'üm, doğruyum, çalışkanım.’ Diye başlayan andımızdan rahatsız olan ‘Ne mutlu Türk'üm diyene!’ diyemeyen zihniyet, tek parolası ‘Ya istiklal ya ölüm! Ne mutlu Türk'üm diyene!’ diyen doktor efendileri asla bitiremeyecektir. Tıbbiyeli Hikmet'ler her zaman ve her koşulda var olacaktır.

Sayın milletvekilleri, sağlık çalışanları acı ve öfke dolu. Pandemi döneminde 150 binden fazla sağlık çalışanı Covid-19'a yakalanırken 307 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden kahraman sağlık çalışanlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Yapılan bir araştırmada, sağlık çalışanlarımızın yüzde 97'si çok yorulduğunu belirtiyor ve yüzde 27'si istifa etmeyi düşünüyor, yüzde 87'si alım güçlerinin geçtiğimiz yıllara göre düştüğünü söylüyor, yüzde 98,2'si de ek ödemelerin adaletli ve yeterli olmadığını düşünüyor. Hâl böyleyken makam ve mevki sahibi olanlar da 14 Mart Tıp Bayramı'nda kocaman kocaman laflar ettiler, âdeta dün söylediklerini unutup iyilik perisi kesildiler. Sağlık çalışanlarına ‘Aslansınız, kaplansınız.’ diyerek methiyeler dizdiler.

Sayın milletvekilleri, bu methiyeler makam ve mevki sahiplerinin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Sağlık çalışanları methiye değil verilen sözlerin tutulmasını istiyor, adalet istiyor.”

Yeni mezun bir doktorun 2 asgari ücret kadar maaş aldığını belirten Arık, sağlık çalışanlarının taleplerini şu şekilde sıraladı: “Sağlık çalışanları emekliliklerine yansıyan temel ücret ve özlük haklarının iyileştirilmesini talep ediyor; hazırladığımız kanun teklifi burada, Gazi Mecliste. Covid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyor; hazırladığımız kanun teklifi burada. Sağlık çalışanları seçim meydanında söz verilen 3600 ek göstergenin bir an önce verilmesini istiyor. Yine, sağlık çalışanları, Covid-19'da hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılmasını istiyor. Sağlık çalışanları, sayın milletvekilleri, coronadan değil, emekli olmaktan korkuyor. Özetle, ‘Hakkınız ödenmez.’ diyerek haklarını ödemediğiniz sağlık çalışanları, analarının ak sütü gibi helal olan haklarını talep ediyor.”