1244 yılında hayatını kaybeden ve Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Kayseri Mutasarrıfı Mehmet Nazım Paşa tarafından 1892 yılında yaptırılan Seyyid Burhaneddin Hz. türbesi'nin kilitli olması büyük tepkilere yol açtı. Kapısı kilitlenen ve kapının önüne de engeller konulan türbeyi gören vatandaşlar bu duruma sosyal medyadan sert tepki gösteriyor. 

VATANDAŞLAR TEPKİ GÖSTERİYOR

Melikgazi ilçesi Seyitgazi Mahallesi'nde bulunan ve 4 aydır kilitli olduğu iddia edilen türbenin neden kapalı olduğuna dair herhangi bir duyuru veya açıklama olmazken, baz vatandaşların tepkileri şu şekilde:  "*Seyyid Burhaneddin Hz. üzgün mahzun. Her halde acıyarak bakıyordur mukaddes makamından. Kendi ile sevenleri arasına engel koyan insanlara.

*Kapanalı dört ay oldu. Tadilat olsa on beş günde yapılır ve hizmete açılırdı.

*Ben de gittim kapalıydı, dışarıdan dua ettim. Neden kapalı anlamadım.

* Niçin kapatıldı bilmiyorum ama bildiğim tek şey bizim toplum türbe ziyaret adabını bilmiyor."

SEYYİD BURHANEDDİN TÜRBESİ HAKKINDA

Ömrünün son yıllarını Kayseri'de geçiren Mevlana Celaleddin Rumi'nin hocası Seyyid Burhaneddin hazretlerinin türbesi bugün Kayseri'de en çok ziyaret edilen türbelerin başında gelmektedir. Seyyid Burhaneddin Türbesi; Ahmet Eflaki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” isimli eserinde asıl isminin Hüseyin olup, 1165 yılında Özbekistan’ın Tirmiz kentinde doğduğu ifade edilmektedir. Mevlana Celalleddin Rumi’nin hocasıdır. 9 yıl boyunca Konya’da Mevlana’nın hocalığını yapmış ve Konya’ya geçmeden önce 2 ay Kayseri’de kalmıştır. 

 Seyyid Burhaneddin Mevlana’nın eğitiminden sonra Kayseri’ye dönmüş ve ölümüne kadar 9 yıl burada yaşamıştır. Ölümüne yakın Kayseri Moğollar tarafından işgal edilip, yağmalanmıştır. Kayseri'nin Moğol ordusu tarafından işgal ve talanı esnasında Mevlana'nın hocası Seyyid Burhaneddin, tüm olayların tanığı olmuştur.

Azim Deniz’e Yapılan Alçak Saldırıya Büyük Tepki Azim Deniz’e Yapılan Alçak Saldırıya Büyük Tepki

 Seyyid Burhaneddin 1244 yılında vefat etmiştir. Ahmet Eflaki'ye göre ölüm hadisesi şöyle gerçekleşmiştir: "Seyyid hazretlerinin ömrü sona erip de öteki dünyaya hareketi yaklaşınca hizmetçisine bir testi sıcak su hazırlamasını emretti. Hizmetçi biraz sonra gelip, 'Suyu ısıttım' deyince Seyyid, 'O halde git kapıyı sıkıca kapat ve dışarıda, Garip Seyyid dünyadan göçtü diye sala ver dedi. Hizmetçi, 'Ben de ne yapacak, diye başımı ibadethanenin kapısına koyup, gözetledim. Seyyid kalktı, abdest aldı, gusletti, elbisesini giydi, ecel kadehini içerek evin bir köşesine kıvrıldı ve 'Gökler temizdir, feleklerde olanların hepsi temizdirler. Temiz ruhlar hazırlamışlar, Ey bana bir emanet veren hazır ve nazır Allah lütfedip gel. Bu emaneti benden al. İnşallah beni sabredicilerden bulursun' diye bağırdı ve ruhunu Allah'a teslim etti."

 Seyyid'in ölüm haberi üzerine matem törenleri tertip edilir. Ölüm kırkı geçtikten sonra bu hususta Kayseri Valisi Sahib Şemseddin, Mevlâna’ya mektup gönderir, Mevlâna saygı göstererek ulu arkadaşlarıyla birlikte Kayseri'ye gelir, Seyyid'in kabrini ziyaretten sonra yeniden matem töreni tertip ederler. Sahib Şemseddin, Seyyid'in bütün kitaplarını ve cüzlerini onlara arzeder, onlar kitapların içinden kendi istediklerini alır, yadigâr olmak üzere birkaç risaleyi de Sahib Şemseddin'e bağışlayıp tekrar Konya'ya hareket ederler.

Seyyid Burhaneddin'in türbesi Talas Caddesi üzerinde kendi adıyla anılan büyük mezarlığın içinde bulunmaktadır. Seyyid Burhaneddin’in türbesi, Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Kayseri Mutasarrıfı Mehmet Nazım Paşa tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır.