Konu ile ilgili yazılı basın açıklaması yapan Türk Eğitim-Sen Kayseri 1 No’lu Şube Başkanı Ali Benli, sözlerine Arif Nihat Asya'nın şu şiiri ile başladı: "Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, /Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım, /Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın /mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun/yuvasını bozacağım……..
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:/Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,/Söyle, seni oraya dikeyim!"
Ebediyete uğurlanışının 42. yılında, milliyetçi, mukaddesatçı Ârif Nihat Asya’yı, dualar ve Fatihalarla andıklarını söyleyen Benli, Türk Edebiyat Tarihi'ne "Bayrak Şairi" olarak adını yazdıran Ârif Nihat Asya'nın hayatı ile ilgili bilgiler verdi.
Başkan Benli, Bayrak Şairi'nin şiirleriyle gönüllerimizde taht kuran, hissiyatımıza -ziyadesiyle-tercüman olan bayraklaşan şair olduğunu belirterek, "Ârif Nihat Asya; millî,manevi değerlerimize sahip çıkılması, millî şuurun canlı tutulması, güçlendirilmesi yolunda yürütülen şanlı mücadeleden asla taviz vermeyen “serdengeçtiler ordusu”nun yiğit mensuplarından biridir. Zulme, haksızlığa karşı “bayrak açan” Ârif Nihat Asya; Türk-İslâm Ülküsü’ne sadece yazıları,şiirleri ile değil-yeri geldiğinde- hayatı pahasına hizmet eden milliyetperverdir. Türk Gençliği; Bilgi, Bilişim Çağı diye isimlendirilen çağımızda,millî,manevî değerlerimize sahip çıkacak; onları aşındırmak ,içlerini boşaltmak, değersizleştirmek isteyen sahtekârlara da-asla-prim vermeyecektir. Ecdadını tanıdıkça-daha büyük işler yapmak için-kendinde kuvvet bulacaktır. Şehitlerine, gazilerine, vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkacak; bu uğurda yârdan, anadan, serden geçmesini bilecektir" diye konuştu.
Benli açıklamasına yine Bayrak Şairi’nin şu şiiri ile son verdi:"Şehitler tepesi boş değil,/Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak için; / Rüzgar bekliyor! Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin;/ Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,/ Tuttuğu bayrak belli, / Kim demiş meçhul asker diye?"
