Yeraltı Çarşısı'da Gümüş Zade isimli tesbih ve gümüş dükkanında tesbih ustası olarak çalışan Mehmet Akif Tayyar, "Yaklaşık 8 yıldır bu işin içerisindeyiz. Tesbihlerin hem torna şekliyle yapılması hem de üzerine motif olarak işleme yapılması ile tesbihimizi tamamlıyoruz" dedi.
"TESBİH, ATALARIMIZDAN GELEN BİR KÜLTÜR"
Tesbihin bazı kişilere göre sadece aksesuar olarak görüldüğünü söyleyen Tayyar, "Bizim inandığımız, bizim görüşümüz tesbihin, Osmanlı dönemi ve atalarımızdan gelen bir kültür olduğudur. Şuandaki amacımızda eski kültürümüzü yeni nesillere aracılığımız ile taşımak olduğuna inandığımız için bu sektörün içerisindeyiz. Tesbih kültürü biraz da ha bitmeyen bir sektör, tarihimizi bize anlatan bir sektör. Kurumaya yüz tutmuş sanatlar altında tesbih birinci sırada yer almakta. Biraz daha tesbih kültürünü bitirmemeye, yeni nesile ulaştırmaya çalışıyoruz. Şehirler arasında Kayseri'de bayağı kullanan insanlarımız var. 10 yaşından 70 yaşına kadar insanlarımız kullanıyor" diye konuştu.
"EN ÇOK KEHRİBAR SATILIYOR"
Bin TL'den on bin dolara kadar tesbih fiyatı olduğunun altını çizen Tayyar, "Piyasada şuanda yüzlerce tesbih modeli var. Taş ve maden olarak çok farklı tesbihler yapılıyor. Deve kemiği, kablumbağa kabuğundan tesbihler yapılıyor. Şuanda aralarında en iyisi kehribar tesbihlerdir. Maddi olarak biraz daha kalitelidir. Kehribarlar daha çok satılıyor, daha fazla tutuluyor diyebiliriz. Orjinal bir kehribar bin TL'den başlıyor, on bin dolara kadar çıkıyor" ifadelerini kullandı.
"TESBİH KULLANMAK İNSANLARIN SIKINTISINI ALIYOR"
Tesbih ustası Tayyar, son yaşanan terör olayları sonrası vatandaşın çok üzüldüğünü hatırlatarak, "Tesbih kullanmak insanların sıkıntısını alıyor. Aklımızdaki negatif enerji, pozitife dönüyor. Yaşanan son olaylar çok üzücü, insanlar tesbih kullanarak sürekli 'Ya sabır' çekiyor" dedi.