1979 yılında kurulan ve Şehrimiz için hayati önem taşıyan Yeraltı çarşısındaki esnaf ne durumda, Çarşı esnafının sıkıntıları ne, Belediyeden ne dereceden destek alınıyor? Büyük alışveriş merkezleri küçük esnafı nasıl etkiledi? Gerçek anlamda esnafın sorunlarının çözülmesi için neler yapılmalı sorularının cevabını Yeraltı çarşısı yardımlaşma ve dayanışma derneği başkanı Salih Gülay verdi.
Sohbete başlamadan önce biraz kendinizden bahseder misiniz? Derneğin başına ne zaman geçtiniz?
Yeraltı çarşısı 1979 yılında faaliyete geçti. Ben 1981 yılında yeraltı çarşısına geldim. O günden beri yeraltı çarşısında esnafım. Daha önce kuaförlük yapıyordum. Şimdi hazır giyim ürünleri satan bir dükkânım var. 30 yıldır buradayım.
Derneğin başına geçtikten sonra Yeraltı çarşısında ne tür değişiklikler oldu?
Bizim derneğimiz özellikle belediye ile olan ilişkiler noktasında hareket eder. Esnafın ekonomik durumu da çok iyi olmadığı için belediye ile ne kadar iyi geçinirsek o kadar iyi oluyor bizim için. Ben 1993 yılında göreve geldim. O günden beri birçok hayati iş yaptık. Örnek verecek olursak, Kocasinan belediyesi ile beraber çarşımızın taban granitleri değiştirildi. Daha sonra 363,500 dolara hiçbir belediye yardımı olmadan çarşıya klima yaptırdık. Büyükşehir belediyesinin katkıları ile çarşının havalandırma problemi çözüldü. Dükkân kiraları konusunda belediye ile iyi ilişkiler içerisindeyiz. Sonuç olarak biz geldiğimiz zamandan beri olumlu işler yaptığımızı düşünüyorum.
Genel olarak dernekten bahsedebilir misiniz?
Derneğimiz 1979 yılında Mustafa Kemal Çobanoğlu, Mehmet Bacanak, Tek Mustafa lakaplı arkadaşlar tarafından kuruldu. Hala hayattalar emeklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. 12 yıldır da ben görev yapıyorum. Esnafın sesi olmak adına çalışmalar yapıyoruz.
Derneğin üye sayısı kaç? Yeraltı çarşısının bütün dükkânların derneğe üyeliği var mı?
Toplam 193 üyemiz var. Yeraltı çarşının bütün dükkânları derneğimize üye. Aktif olarak faaliyet gösteriyorlar.
Peki, Belediyeden destek geliyor mu?
Burası Kayseri Büyükşehir Belediyesine bağlı. Biz ticaretle uğraştığımızdan dolayı belediyeden isteyeceklerimiz sınırlı. Yani belediyelerin hiçbiri al parayı koy cebine diyemez. Fakat demirbaş noktasında eksiklerimizden bahsedip istirham ettiğimizde yapabilecekleri kadar yardımı yapıyor. Örnek olarak 2 yıl önce Yeraltı çarşısının klimalarının büyük bir kısmını belediye yaptırdı. İhtiyaçlar konusunda belediyeler ile bir sıkıntımız yok.
Derneğin amacından bahseder misiniz?
Derneğimizin kuruluş amacı adından da anlaşıldığı gibi esnaflar arasında yardımlaşma ve dayanışma içinde olmak. Ancak biz yardımlaşma ve dayanışmayı nasıl anlıyoruz bilmiyorum ama esnaflar olarak bir dayanışma var ama yardımlaşma pek yok. Ekonomik anlamda büyük sıkıntılar var çünkü. Yardımlaşma ve dayanışma denildiği zaman ben şunu anlıyorum, zor zamanlarda kullanabileceğimiz fazladan bir bütçe olur. Fakat ekonomik şartlar bizim bu durumu uygulayamamamıza neden oluyor. Mesela Dernek genel kurullarından 2 Trilyon bütçe yazarız fakat yılsonunda esnaftan alınıp da kullanılan para 900 milyar ancak olur. Bu paranın tamamı Personel gideri, çarşının temizliği, elektrik, tamir, arızalar gibi yerlere gidiyor. Bu arada bir şey söylemek istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki tarafından çarşımızın girişlerine yürüyen merdivenler yaptırıldı. Sizin vesileniz ile teşekkür ediyorum. Bizim çarşımıza müşteri açısından çok büyük şeyler kattı.
Biraz da Dernek faaliyetlerinizden bahsetseniz?
2 yılda bir Genel kurul seçimleri yapılır. Önümüzdeki Aralık ayında genel kurul toplantımız olacak. Henüz yeri tam belli değil. Faaliyet olarak çarşı güvenliğini, temizliğini, sıcaklığını, soğukluğunu ve bakım onarımını yaparız. Ekonomik sıkıntılardan dolayı bir sosyal aktivite yapamıyoruz.
Esnafın Banka ve Krediler ile ilgili sıkıntısından bahseder misiniz?
Esnafların çoğu 3-5 bankayla kredi ile çalışıyor. Dolayısıyla müşterinin de esnafın da aldığı para tamamen bankaya gidiyor. Eski bir atasözü var aza sormuşlar nereye gidiyorsun diye çoğun yanına gidiyorum demiş. Bizimkisi de bu duruma benziyor. Büyün paralar bankalara gidiyor. Esnafa sıcak para gelmiyor. Araba, ev, bağ, bahçe her şey kredi ile alınmış. Bankalar kredi işini çok cazip duruma getiriyor. Bu krediler esnafı çok büyük sıkıntıya sokuyor. Mesela banka beni arıyor, x kişiye kredi vereceğiz durumu nedir? Kötü diyemiyorsun mecburen iyi diyorsun. Bu nereye kadar gider kimse bilmiyor. Ben bu anlamda ok kaygılıyım. Bu bankaların kredileri böyle serbest bırakıp da cazip göstermesine taraftar değilim. Biz durumumuza göre hareket etmediğimiz için gelecekte büyük sıkıntılar yaşayacağımızı düşünüyorum. Ben birde şunu söylemek istiyorum. Türkiye’deki bütün kurum ve kuruluşların, sivil örgütlerin, hayvan haklarının koruyuculuğunu üstlenen yerler var. Bizim esnaflarımızın temsilcileri var. Esnaflar federasyonumuz var. Esnaf odalarımız var. İşlerine geldiği zaman benim şu kadar üyem var diyebiliyorlar ve bu camiayı siyasi anlamda kullanıyorlar. Bunlar yanlış şeyler. Bugüne kadar esnafın hakkını arayan ciddi anlamda bir kuruluş olduğunu görmedim ben. Birçok kurumun sokakta temsilcisi var fakat bizim gerçek anlamda bir temsilcimiz yok. Ben üstüne basa basa söylüyorum bizim bir esnaf bakanlığına ihtiyacımız var. Esnaf bakanlığının mutlaka olması lazım. Hangi çarşı olursa olsun Türkiye’nin böyle bir bakanlığa ihtiyacımız var. Türkiye’de esnafların temsilcilerin adı var fakat gerçek anlamda bir aktiflikleri yok.
Büyük alışveriş merkezlerinin Şehrin içinde kurulması konusunda neler söylemek istersiniz?
Belediyelerden benim şöyle bir istirhamım var. Belediye başkanlarımız Avrupayı gezip görüyorlar. Avrupa’da büyük mağazaların hepsi şehir dışında kuruluyor. Bizim şehrimizde tam tersi bir durum var. Büyük alışveriş merkezlerinin hepsi şehrin merkezinde. Burumun böyle olması bize zarar veriyor. Biz ufak esnafız. Zaten yeterince ekonomik sıkıntımız var. Büyük alışveriş merkezleri de şehrin merkezine kurulduğu zaman biz yok olma noktasına ilerliyoruz. Sanki birileri küçük esnafı yok etmek adına mücadele ediyor. Öyle bir görüntü var. Bu konuda belediyenin bir etkisinin olup olmadığını bilemiyorum. Ancak Avrupa’da alışveriş merkezlerini sınırlamışlar. Kayseri’de ise büyük bir mağaza var yanında ufak bir dükkân var. Alışveriş merkezlerini cazibe noktası haline getirdiler. Biz küçük esnaf olarak bu şehrin atardamarıyız. Bizim yok olmamamız lazım.
Son olarak Yeraltı çarşısı esnafına ne söylemek istersiniz?
Herkes ayağını yorganına göre uzatsın diyebilirim.
Röportaj – Haber: Uğur Ayazsın
Fotoğraf: Hande Poyraz