İşte Kilci'nin açıklamaları:

Yerel bir tv kanalında Mustafa Elitaş’ın kendisi ile ilgili suçlamalarına Hasan Ali Kilci, Kayseri gazeteciler cemiyetinde yaptığı basın toplantısında cevap verdi. İşte  Kilci’nin basın açıklaması “ aziz milletimiz  “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” düsturu ile ülkesine, toprağına, birlik, beraberliğine ve rejimine sahip çıkarak, feraset ve imanını da öne çıkartmış, meydanlara akın etmiştir. 

FETÖ’cü yapının arkasında yer alan “üst akıl” ifadesi ile geçiştirilen ABD, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dış işgalci güçlere karşı direnen aziz milletimizin tek vatan ve tek bayrak paydası, Yenikapı’da siyaseten vücut bulmuş; liderler, bu aziz milleti ile 7 ağustos’ta kucaklaşmıştır. 

ÜLKE NORMALE DÖNÜNCEYE KADAR ELEŞTİRİ HAKKIMIZI ASKIDA TUTUYORUZ.

Son günlerde muhalif kanada gereksiz, manasız hatta maksatlı olduğunu düşündüğümüz saldırılar başlamıştır. Aziz milletimizin bilmesini isteriz ki eleştiri yapmamamızın nedeni birileri veya bir yerlerden korktuğumuzdan, sindiğimizden değil, alçakça bir girişime maruz bırakılan Türkiye cumhuriyeti devletinin daha fazla yara almaması, sürecin daha az hasarla atlatılması için susuyor, ülke normale dönünceye kadar eleştiri hakkımızı askıda tutuyoruz. ülke normale dönüp, söz hakkı bizlere verildiği vakit elbette bizlerin de bu aziz milletimize anlatacağı, ispatlayacağı FETÖ ilişki ağına dair yüzlerce olay ve aktörler olacak. 

ZEVAT SİYASİ KURNAZLIĞA SOYUNMUŞTUR

FETÖ operasyonlarına ilişkin “benim oğlum bile olsa gözünün yaşına bakmam” diyen cumhurbaşkanımız recep Tayyip Erdoğan’ın bu kararlı cümlesinin yarattığı korku ve panikten mi yoksa kırmızı plakalı aracıyla adliye önünde görüntülenip gazete manşetlerini süslemesinin endişesinden mi bilinmez.  Geçtiğimiz günlerde bir zevat; şahsımı da hedef alarak, gündem saptırma gayreti ile saçma sapan, akıl, vicdan ve hukuk ile bağdaşmayacak cümleler kurarak, siyasi kurnazlığa soyunmuştur. 

Yıllarca ve alnının akıyla kayseri ticaret odası başkanı olarak görev yaptım. Tüm haksızlıklara karşı duruşumun bedelini de şahsıma yönelik kurulan tezgâhlar ile hapis yatarak ödemiş bir kişiyim. Devletimiz ve aziz Türk milletimizin arşivinde kimin nerede ne söylediği, kimden ve neyden yana tavır alıp mücadele ettiği kayıt altındadır

Özellikle şu sın dönemde FETÖ kalkışmasından sonra doğu ve güneydoğuda o kadar çok ciddi şehitler veriyoruz ki sayısal olarak. Bunu biz siyasetçiler olarak burada çok parti adı kullanmak istemiyorum. Defalarca evet FETÖ’yle mücadele edilmeli, ama mücadeleyi yaparken mutlaka doğu ve güneydoğuda ki terörün boş bırakılmaması noktasında bizim partimizin yani milliyetçi hareket partisinin çok ciddi önerileri oldu ama görüyoruz ki iki günde kırk şehit yazıkları olsun. 

Siyasi tarihi darbelerle dolu aziz milletimiz bağımsızlığın sembolü olan kurtuluş savaşıyla ‘mevzu vatansa gerisi teferruattır’ düsturu ile ülkesine toprağına birlik ve beraberliğine sahip çıkarak meydanlara akın etmiştir. 

Bu şehirde yıllarca alnının akıyla  Kayseri Ticaret Odası Başkanı olarak, hakkıyla görev yapmış biri olarak görev sürem boyunca hükümetlerin ekonomik politikalarında o günün cemaat bugünün fetosu ile el ele verip adına da Ergenekon dedikleri kumpaslara çözüm sürecine kadar ülkem ve şehrimin menfaatleri ve doğruları noktasında var olan her şeyi cesurca ve özgürce ifade ettim. Başta KTO’nun üyeleri olmak üzere hak aradım haklının yanında oldum. Kendi düşünceme bile yeri geldiğinde eleştirilerimi hiç korkmadan sıraladım. Aynı duygu ve düşünceleri bugünde taşıyorum vicdanen müsterihim. Tüm haksızlıkların karşısında duruşumun bedelini de şahsıma yönelik, kurulan tezgâhla ödemiş bir kişiyim. Devletimiz ve aziz Türk milletinin arşivinde kimin nerede ne söylediği kimden ve neyden yana tavır alıp mücadele ettiği kayıt altındadır. 

BU ZEVAT  NEZAKET VE AHLAK SINIRLARINI AŞMIŞTIR

Şekeri yamyamlardan kurtardım diyor zevat, nezaket ve ahlak sınırlarını aşan bu zevat, şekere hangi kumpasla ve hesaplarla dâhil edilmek istendiğimi ve yargıda aklandığımı bilmesine rağmen kamuoyunu yanıltma yoluna gitmektedir. Ona alet olan, onun bu konuşmasını alet olanları da burada esefle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Benim beraat ettiğim iki davadan da beraat ettiğimi bu arkadaşlarımız bilmesine rağmen bu siyasetçiyi eline sazı verdiler sonuna kadar saçmaladı, hakaret etti, bilmem ne yaptı buna izin vermemeliydiler. 

Şahsıma böylesine kirli bir üslupla saldıranlara o soytarı zevata sormak gerekir, şekeri sözüm ona yamyamlardan kurtarıp, genel müdürü, yönetim kurulu üyesi, fabrika işletme müdürü dahil 6 çalışanı FETÖ’den tutuklu. Başkan için söylenenleri görmediğim için elimde bir belgesi olmadığı için hakkında devam eden FETÖ’den dolayı bir dava olduğu söyleniyor ben bilmiyorum görmedim. Görmediğim bir şey hakkında yorum yapmam. Yurt dışı yasağı olduğu ve mallarıyla ilgilide tedbir konulduğu söylenmekte bu konuda söylemek istemiyorum ama tüm bunları kamuoyu gözünden uzak tutmak için böyle bir algı yaratmaya çalışmasını üzüntüyle izlediğimi sizlerle paylaştım. 

ELİTAŞ’A EN GÜZEL CEVABI  ŞEHİDİMİZ KADİR ÇELEBİ’NİN CENAZE TÖRENİNDE BİR VATANDAŞIMIZ ‘SAYIN ELİTAŞ SENİ ŞEHİDİMİZİN CENAZE TÖRENİNDE GÖRMEK İSTEMİYORUZ. SEN ADLİYEYE GİT VE FETÖCÜLERİ ÇIKART.’DİYEREK VERMİŞTİR.

Şahsımı alçakça ve seviyesiz ifadelerle hedef gösterip kendisini perdelemeye çalışan o zevata en güzel cevabı Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde Şehit düşen piyade uzman çavuş Kadir Çelebi’nin cenaze töreninde vatandaşımız vermiştir. ‘sayın Elitaş seni şehidimizin cenaze töreninde görmek istemiyoruz. Sen adliyeye git ve FETÖcüleri çıkart.’ Diye bağırmış şahitleri burada. O ses aziz milletimizin vatanına ve milletine kendini feda edecek insanların sesidir. Bu sese iyi kulak verilmelidir. Bu aynı zamanda bir isyandır. Bizi yaradn Allaha binlerce kez şükürler olsun ki, doğduğumuz, doyduğumuz, borcumuz olan bu topraklara bu vatana hizmet ile geçen ömrümüzün hiçbir döneminde hainlik ile anılmadık. Ömrümüzün hiçbir döneminde hainlerle iş birliği yapmadık. Aziz milletimizden hainleri koruyan kollayan aktörler olarak tokat yemedik. 

FETÖ korkusu ruhlarını esir almış olabilir, kabus dolu rüyalar görme endişesi ile uyku düzenleri kaçmış gündelik yaşam standartları ve kaliteleri kaçmış bu zevatı önce Allah’a sonra aziz Türk milletinin vicdanlarına havale ediyorum. 

GİDİN SORUN FETÖ DERNEĞİ (YÖNETDER) DE NELER KONUŞMUŞ ?

Sıla bebeğin teyzesi öldürüldü mü? Şüpheli ölüm! Sıla bebeğin teyzesi öldürüldü mü? Şüpheli ölüm!

Ankara’da  FETÖ’cülerin  YÖNETDER DİYE Bürokratik bir derneği vardır.  Gidin sorun, Bu dernekte bu zatı muhterem bir toplantıya katılıp konuşmacı olarak bulunmuş mudur burada neler konuşmuştur? Bunların kendisi tarafından açıklanmasını istiyorum. Eğer kendisi açıklamazsa ben açıklarım. 

Ben  FETÖ’cüdür falan gibi bir şey söylemedim. Ben kimseye bunu söylemedim. Ben bilmediğim konu hakkında belgesi bilgisi olmadan konuşmak istemem. 

MAHMUT HİÇYILMAZ BENİ CEMAAT ADAY YAPTI  DİYE BANA SÖYLEDİ

Yine aynı zevat Kayseri Ticaret Odasının 2009 seçimlerinde o dönem benim meclis üyem olan, bugün ki ticaret odası başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ın neden aday oluyorsun diye sormam üzerine  ‘başkanım ben hizmet yani cemaat bu FETULLAH  emir verdiği için adayım’ demiştir. tamam dedim şahitlerin biri ortağıdır. Biri o dönemde yönetim kurulu başkan yardımcımız, benden sonrada kısa bir dönem başkanlık yapan Asaf Mehmetbeyoğlu. Biride bugün Ensar Vakfı Başkanı olan, benim eski yardımcılarımdan Ak Partili kendi partilisi hatta Amcasının kızının kocası Ahmet Erkan’ın da şahit olduğunu söylüyorum. Onlar yok böyle söylemedi derse bir tv programında programı yapan kanalda da bu arkadaşın bandı var ama bize bandını bile vermediler vermesinler canları sağ olsun. 

Benim amacım Mahmut Hiçyılmaz’ı veya hiç kimseyi bir yerlere ispiyonlamak değildir çünkü, benim yaşam biçimimde yer bulmayacak bir vaziyet. 2013 seçimlerinde diyor ya zevat, sivil toplum kuruluşlarıyla falan birleşerek, seçimlere iştirak edildi diye. 2013 seçimlerinde bunlarla olduğu çok açık. O seçimde yine bizim seçimimizde de karşımda aday olduğu seçimi burada bilen arkadaşlar var. TÜSİAD hariç, bizim karşımızda aday oldular. Bunları bile inkar ediyorlar. Bunların tüm bilgileri belgeleri, sizlerde mevcuttur. Seçimler sonrası şovlar yaptılar. FETÖ’cüler GESİADlarla birlikte, bir siyasi partide girmek istemiyorum dedim ama maalesef onlarda çok büyük gayret sarf ettiler. Bunlar hep beraberce bu seçimleri girdiler kazandılar. 

Burada Gülen diyor ki iş adamlarına, mutlak odalara, borsalara nereyi bulursanız her tarafa aday olun ve ele geçirin diyor. Bizim 15 Temmuz’dan itibaren bu arkadaşları şikayet ettiğimiz iftirasındalar. Benim terbiyem buna müsait değil. Aldığımız terbiye Ülkücü terbiyedir. Şikayet edilecek kurumlar bellidir arkadaşlar. Biz eğer onları şikayet etmişsek hepinizin huzurunda yeniden bir basın toplantısıyla özür dileyeceğim. Bir başkaları yazıp çiziyormuş bir adamın ismini veriyorlar ben adamı kovdum. Zamanında ticaret odasında benim yanımda çalışıyordu, onun ismini kullanarak o şikayet etti diyorlar. Siz yönetimi ele geçirdikten sonra bir kandil gecesinde 8-10 tane çalışanı işten atarsanız, oda gider canı yanar, seni bir şekilde şikayet eder. Bunun ne Müslümanlıkla, ne imanla, ne ahlakla örtüşemez. Bu bizi ilgilendirmez. Eğer ben bu konuda birilerini şikayet etmişsen dünyanın en şerefsiz adamıyım. Bunu ispat edemiyorlarsa şerefsizlikle itham ediyorum. 

ŞEKER OLAYINDA BANA KUMPAS KURDULAR

Zevat yine şeker olaylarıyla ilgili olarak yalan iftira atarak,  bir tv kanalına katılarak şeker ve KTO’nun dönemde ki yönetimini kastederek, hem ticaret odasının hem de Kayseri Şeker Fabrikasının yönetimlerimi kastederek, Kayseri’yi yamyamlardan kurtardım diyor.  Kendisinin bu konuda ki kötü sözlerinin tamamını misliyle kendisine iade ediyorum. FETÖcülerin kumpası ve bunların emirleriyle beni şeker fabrikasının olaylarına bir buçuk sene sonra yamadılar.  Kumpas kurdular bundan dolayı bir telefon konuşmasında dönemin Şeker Fabrikası Başkanı bana telefon açıyor diyor ki, telefon bile açmıyor bir gün önce İstanbul’a katılmışım. Dış ekonomi ilişkiler kurulunun Kayseri’de iki yönetim kurulu üyesinden birisiyim. Biri Mustafa Boydak biride benim. Bir gün önce gidiyorum ikinci günü, gece 24:00 uçağıyla Kayseri’ye dönüyorum. Toplantıdan sonra ve benim uçağa binmeme 17 dakika kala bana mesaj atıyor, ‘başkanım ne zaman dönüyorsun’ diyor benim orada olduğumu biliyor. İki sene geçmiş. Ve bende ona 24.00 biniyorum diyorum. Buradan hareketle, bizi sandıkta mağlup edemeyenler, kendi hükümetleri döneminde ki çok şaşalı oldukları bir dönemde 46 gurupta gurubun 45’ini kazanmış, 100 meclis üyesinin 99’unu kazanmış bir yönetim kurulu başkanını nasıl uzaklaştıracaklar. Bizi oradan uzaklaştırmak için bu kumpası kurdular. Dolayısıyla biz, yargılandık, aklandık, ama bu arkadaşımız bizimle ilgili, aynen ifadesi şu, “biri 1 sene 1’i 2 sene zaten gün aldı diyor. Benim mahkememi de gördünüz arkadaşlar. Ben beraat ettim bütün davalardan beraat ettim. Kumpasların hepsinden alnımın akıyla çıktım. Ben alnım ak milletimin içerisinde geziyorum. Onları da göreceğiz bizim gibi gezebilecekler mi? Şehit cenazesinde bile gezemiyorlar. Ben aslan gibi koç gibi orada durdum ve şehit cenazemizin başında bekledim. 

Bizi bu kumpasın içerisinde dâhil eden 5 polis memuru, 1 polis amiri, 1 polis müdürü, tutuklu şuanda yatıyorlar. Bizimle ilgili iddianame hazırlayan savcı meslekten ihraç edildi tutuklu yatıyor. Bizi yargılan o özel yetkili mahkemelerde hekimlerin 3’ü tutuklu 2’side meslekten ihraç edildi. KTO davasının tutma müfettişi ile birlikte iddianamesini hazırlayan savcı tutuklu. Biz her şeyden berat etmiş bulunmaktayız." Haber Merkezi