Çocukluğunu gerçek anlamda yaşayan son kuşak onlardır.. Mutluluk belkide bu yıllarda çocuk olmaktı, havası inmiş bir topun peşinde saatlerce koşmaktı , yırtılan ayakkabının elbisenin yenisini beklemekti belki iki hafta belkide bir ay boyunca.. Belkide ağlamaktı kaybolan ve bir eşi daha olmayan oyuncaklarımızın arkasından..
Bu yıllarda çocuk olmak , rüzgardan dolayı doğru yönünü kaybetmiş televizyon antenini düzeltmekti , sokaklarda çelik çomak oynamaktı , bahçeye kaçan toplardan dolayı bahçe sahibinden azar yemekti , göz hakkı diyerek meyve çalmaktı , gazetede çıkan kağıt bebekleri özenle kesip almaktı sayfalardan , uyurken sobada çıtır çıtır yanan odunların sesini dinlemekti , koşa koşa ekmek almaya gider eve dönerken ekmeğin yarısını yolda yemekti.. Babamın bana ilk bisiklet alışını hatırladım ufacık küçük bir bisikletti ama bende ne büyük bir mutluluktu.. Biz herşeyin en güzelini yaşadık
Sıcacık , samimi ve çok içtendi o yıllar..
Kimimiz yoksul... Kimimiz yaramaz.. Kimimiz de cesurduk , sobelenmemek için saklandığımız sokak aralarında.. Mutluyduk çok mutluyduk..