Zanlı 10 gün önce mahkemede hakim karşısına çıktı, ağladı, sızladı, kendisinden 10 yaş küçük 17 yaşındaki çocuğun kendisine sürekli kafayı taktığını, en sonunda çıkan kavgada kendisini kaybedip, kendisini de korumak için bıçak salladığını anlattı.

Bir kadın duruşmada tanık olarak dinlendi, kadın sanığın mağdurun üzerine çıktığını, mağdur çocuğun yardım istediğini, sanığın ise kadını görmesine rağmen bıçak darbelerine devam ettiğini ve daha sonra kaçarak gittiğini söyledi.

Ve mahkeme, sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek sanığı tahliye etti.

Gerekçeli kararda savcılığın mütalaasında ‘çocuğa karşı kasten adam öldürme’ suçundan ceza istediği ancak oy çokluğu ile verilen kararda sanığa kusurunun bulunmaması gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Muhalefet şerhi veren üye hakim ise bir tanığın ikaz ve uyarısına rağmen 12 defa bıçak darbesi vurarak meşru savunma sınırını aştığı gerekçesiyle sanığın cezalandırılması gerektiğine kanaat etti.

Tabi ki adalete boynumuz kıldan incedir, tabi ki deliller ve tanıklar göz önünde bulundurulup karar veriliyor.

Küsen ailesi sanık hakkında mahkemenin verdiği ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliye kararına itiraz etti. Öldürülen Berat Küsen’in babası Yunus Küsen, karardan sonra ikinci kez yıkıldıklarını belirtti.

Konuşmakta güçlük çeken anne Necla Küsen de oğlunun fotoğrafını öperek ‘Boynuna, saçlarına kurban olurum Berat’ım’ diyerek gözyaşlarına boğuldu. Anne Necla Küsen, hayata küsmüş adeta… Öyle bir cümle kullandı ki içimi yaktı: “O caninin annesi sevinmiştir ve ‘sen o küçücük çocuğun sırtına 12 bıçak saplarken onun annesini düşünmedin mi?’ dememiş midir?”

Berat’ın babası da diyor ki ‘Hiçbir insan böyle öldürülmeyi hak etmez.’

Artık bu cümlelerin üzerine başka bir şey söylenmez.

Aile ne kadar acılı da olsa, evlat acısı ile günden güne eriyip tükense de adalete güvenlerini yitirmediler ve bir an önce acılarının az da olsa hafiflemesini istiyorlar.

Yargı süreci devam ediyorama biz buradan bir kez daha adalete güvendiğimizi ve adaletin tecelli edeceğine olan inancımızın sürdüğünü belirtmek istiyoruz.