Şunu açık yüreklilikle ifade etmeliyim ki ben Sıla’nın değil şiddet gören, tacize, tecavüze uğrayan tüm kadınların yanındayım. Daha önce şiddet gören bir tek kadına gıkını çıkarmamış insanlar, ‘Sıla’nın yanındayız’ açıklamaları yapıyor. Kardeşim, Sıla olduğu için hepiniz bu kadar tepkilisiniz!
Kayseri’de geçen hafta Cumhuriyet Meydanı’nda bir kadına, kocası tarafından kurşun yağdırıldı. Bu kadar konuşuldu mu? Hayır!
Bu sebepten hepiniz Ahmet Kural kadar samimiyetsizsiniz!
***
Aynı konulardan devam edelim… Kadın olmak zor diyordum bu ülkede… Bunu geçen hafta çok daha iyi anladım. Geçen hafta Emine biliyorsunuz AVM’de cani kocası tarafından katledildi. Etrafımda konuşulanları dinledikçe hiddetlendim, içim acıdı, içim ürperdi… Haykırarak ağlamak istedim…
Açıkça yazmayacağım ama cinayetin öncesinde yaşananları öğrendim. Cinayetten bir gün önce iddiaya göre kocası evde kadını yakalıyor ve olay polise yansıyor. Tabii bunu duyanlar durur mu? Başladılar hemen, ‘Oda…, ama oda’ diye başlayan cümlelere.
Aralarında ne geçtiği, ne konuştukları, kadının ne yaptığı, adamın ne yaptığı umurumda bile değil. Onun ahlaki boyutunu tartışmayız bile. Fakat ortada bir cinayet var lütfen vicdanınızı ortaya koyun. Kimse ölmeyi hak etmez. Hele savunmasız bir kadın hak eder mi?
Boşanmadan yaşanan durum elbette ahlaki değildir, doğru değildir… Ona benim hiçbir lafım yok. Ama şuan konumuz maalesef cinayet. Keşke Emine hayatta olsaydı ve biz şuan ahlaki olmayan bu durumu tartışıyor olsaydık.
Benim gündemimde sadece cinayet var artık, gerisi benim için önemli değil.
Her neyse konuyu dağıttım. Gelen bana kadında şöyleymiş diyor, giden kadında böyleymiş diyor. Anlatamıyorum hiç eğer öyleyse, eğer böyleyse diyorlar.
Neyse ne ben bir insan canından olmuş mu, Allah’ın alması gereken canı bir cani mi almış ona bakarım. ‘O zaman namus cinayeti’ olur demeyin! Cinayet, cinayettir!
Yine söylüyorum, bu durum doğru değil. Daha önce aralarında geçen şey doğru değil… Ama bu ölüm sebebi değil. Yeter yapmayın!