Sosyal medyada kullanılıyor, sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan eden bir tarz.

Bazen çok anlamlı konular ile sosyal farkındalık yaratmak için ortaya çıkarken, bazen de saçma sapan, hatta sizleri iğrendiren şeyler ile karşınıza çıkıyor bu akımlar…

Dünya nüfusunun yüzde 10’una yakın bir kısmı facebook kullanıcısı. Bu müthiş bir rakam ve sürekli büyümeye devam ediyor. Akım dediğimiz tarz da her geçen gün bu mecrada büyüyor. Bazen saçma sapan yapılan akımlar insanlara çok zarar veriyor, hatta yaralanmalara, ölümlere bile neden oluyor.

Hareket eden araçlardan inip göbek atmak, kafalarına buz gibi soğuk suyu dökmek, uçurum kenarında selfie çekmek, uygunsuz bir yerde uzanıp yatmak, hatta seks sonrası selfie gibi o kadar saçma ötesi şeyler yapılıyor ki bu insanlık nereye gidiyor diye artık sorgulamaya başladım.

Son olarak yine bir akım başlatıldı.

Allah’ım bu nasıl saçma bir moda, tarz, akım…

Bunun amacı ne? Bunun kime, nasıl bir faydası olabilir ki?

Hangisinden mi bahsediyorum? Rusya'da başladığı söylenen bu garip akımda fantastik ya da absürt mekanlarda kendinizi yere atarak poz vermeniz gerekiyor. Peki Neden?

Yok bir nedeni…

Aklımı kaybetmek üzereyim bu akımlar yüzünden…

Bu akım denilen, ünlüler için moda, tarz olarak lanse ettirilen şeyi ben sürü psikolojisine benzetiyorum.

Bir kişinin yaptığını herkesin de yapması durumuna verilen isimdir sürü psikolojisi. Genelde koyunlarda bu olay olduğu için adı koyun psikolojisi olarak da geçer. Hatta bir hikaye var, çoban köprünün başında sürüsünün geçişine bakar iken bir koyuna çelme takıyor, koyun düşmüyor fakat sıçrıyor ve köprüden atlıyor. Ondan sonra gelen bütün koyunlar da orada bir şey olmamasına rağmen o sıçramayı yapıyorlar ve tüm koyunlar köprüden atlayıp intihar ediyor.

Bu akım da koyun misali; bir kişi yapıyor, herkes onun peşinden gidiyor.

Ne diyelim, Allah aklımıza sahip çıksın…