Uzmanından uyarı! Bu hareket felce neden olabiliyor Uzmanından uyarı! Bu hareket felce neden olabiliyor

Yeni doğan bebek için en ideal besinin anne sütü olduğunu dile getiren Özel Gaziantep Anka Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Sivaslı, “Hamilelik ve doğumun ardından anneler için emzirme süreci başlıyor.Bu özel dönem doğum sonrası ilk saatlerden itibaren kimi annelerde kendiliğinden doğal bir şekilde başlayıp gelişirken kimilerinde sıkıntılı geçebiliyor. Anneyle bebek arasındaki bağı güçlendiren emzirme, doğal olduğu kadar aynı zamanda dikkat ve özen gerektiren bir dönem. Özellikle de annelik deneyimini ilk kez yaşayanların, doğum sonrası ilk saatlerden itibaren emzirmeye başlaması çok önemli. Bu öncelikle ilk günlerde bebeğin şekerinin düşme riski ve sarılık riskini azaltır.Anne ne kadar çabuk emzirmeye başlar ve ne kadar sık emzirirse sütü de o kadar çabuk artar. Anne sütündeki antikorlar bebeği mikroplu hastalıklara karşı korur. Anne sütü ile beslenen bebekler ishal, öksürük,mide, bağırsak enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları ve diğer sık görülen bulaşıcı hastalıklara daha az yakalanır. Alerji, obezite, diyabet, kolit, gibi kronik hastalıklar anne sütü alan çocuklarda daha az görülürken bebeğin çene, diş sağlığı ve zeka gelişimi olumlu yönde etkilenir” dedi.

"İlk zamanlarda çok uykulu olan bebekleri yakından takip etmek gerek"

Bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini özellikle vurgulayan Sivaslı,“Bazı bebekler ilk günlerinde çok uykulu olabiliyor, bu bebekleri yakından takip etmek gerek. Bebek ilk iki gün,günde 8 saat uyuyorsa bu hiç normal bir durum değildir. Bebek ilk haftalarda fazla uyumamalıdır. Kan şekerinin düşmemesi ve sarılık olmaması için bebeğin 2-3 saatte bir uyandırılıp emzirilmesi gerekir. Emzirme sıklığı günde 8-12 kez olmalıdır. Emzirme İlk günlerde 30-40 dakika sürebilir, ancak bebek ustalaştıkça ve emmesi kuvvetlendikçe bu süre 5 dakikaya inebilir. Daha az emzirme genellikle süt üretiminde beklenen artışı engeller. Bebeğin sık emzirilmesinin süt üretimini artırdığı unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

"Her annenin süt üretimini olumsuz etkileyebilecek nedenler vardır"

Sivaslı, her annenin süt üretimini olumsuz etkileyebilecek nedenler olabileceğini de belirterek, “Bebeğin sık emzirilmemesi, bebeğin doğru konumlandırılarak emzirilmemesi ve bu nedenle bebeğin aktif şekilde emmemesi, annenin yoğun stres ve telaşla emzirmesi, annenin sütünden endişe duyarak mamaya yönelmesi her annenin süt üretimini yavaşlatır. Bir annenin emzirme sürecinde bu nedenler söz konusu değilse fakat ona rağmen yeterli oranda süt üretimi gerçekleşemiyorsa, bazı fizyolojik nedenlerin de yetersiz süt üretimi ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.Günlük kaygılar süt üretimini o kadar çok etkilemezken,ciddi stres süt üretimini durdurabilir. Sadece sütüm olacak mı diye kaygılanmak bile süt üretimini olumsuz etkileyebilir.Bu nedenle sütüm gelmiyor kaygısına düşmeyip, emzirmekten vazgeçmemek gerek” şeklinde konuştu.

Bazı annelerin de “Sütüm bebeğimi besliyor mu?” endişesi yaşadığını ifade eden Sivaslı, bebeğin aktif olarak emmesi, yutkunması, ağız kenarında süt görülmesi, memenin dolu başlayıp boşalması gibi bulguların bebeğin süt emdiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Ercan Sivaslı, karnı doyan bebeklerin 1,5-2 saat rahat uyuduğunu, istekli bir şekilde uyandığını emdiği kadar bez ıslattığını da söyledi. Bebeğin yeterli beslendiğinin en net göstergesinin kilosunu ölçmek olduğunu belirten Sivaslı, yeterli beslenen bebekler İlk ay 750-1000 gram alır, üçüncü aydan sonra ise ayda 700-800 gram alması beklenir.” dedi.

"Emzirmek meme kanseri riskini azaltır, anne sağlığına da olumlu katkı sağlar"

Emzirmenin sadece bebek için değil, anne için de çok önemli nitelikte faydası olduğuna dikkat çeken Sivaslı,“Emzirmek meme kanseri riskini azaltır,annenin hem rahim toparlanmasını sağlar, hem de alınan kiloları vermesini kolaylaştırır.Bu nedenle doğanın en hayati değerlerinden birinden hem kendinizi hem bebeklerinizi mahrum etmeyin” diye konuştu. (Kurumsal)