Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.Dr. Cem Fıçıcıoğlu, "Aşırı kilolu ya da çok zayıf kiloda olmak, doğal yollardan hamile kalmayı engellediği gibi, uygulanacak tüp bebek başarısını da azaltır. Maalesef kilo konusunda normal sınırların çok dışında olmak, kadın vücudunda düzenli yumurtlamanın bozulmasına hatta kaliteli yumurta yumurtlanmasına bile engel teşkil eder. Yumurtlama bile gerçekleşmeyebilir. Adette düzensizliklere kadar ilerler" dedi.
Vücut kitle indeksinin ya da kısaca BMI, bir kişinin bulunduğu ağırlığın boyuna göre endekslenmesi olduğunu ifade eden Dr. Fıçıcıoğlu, "BMI, vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanır. Yüksek BMI obezite, yani sağlıksız aşırı kilo sahibi olmak demektir. BMI 18,5 - 24.9 arasında olanlar sağlıklı yani normal kiloda, BMI 25,0 - 29,9 arasında olanlar sağlıksız yani fazla kilolu, ancak obez de değil demektir. Bu aralıkların çok altında ve çok üstünde BMI sonucu çıkanlar ya sağlıksız şekilde çok düşük kilolu ya da sağlıksız şekilde aşırı kilolu yani obez demektir. Yapılan son çalışmalarda çıkan verilere göre, tüp bebek konusunda kilo konusu kesinlikle çok önemlidir. Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarısını maalesef azaltmaktadır. Toplumda gittikçe daha çok görülmekte olan obezite ile birlikte endokrinoloji hastalıkları da daha fazla görülmektedir. Tabii diyabet ya da tiroid rahatsızlıkları gibi endokrin konusu olan rahatsızlıklar da gerek doğal yollardan kalınan hamilelik gerek ise tüp bebek tedavileri konusunda olumsuz etki etmektedir. Aşırı kilo nedeniyle erkeklerde sperm sorunları kadınlarda da yumurtalık sorunları yaşanmaktadır. Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarının en önemli düşmanlarından biri olmaktadır" diye konuştu.
Aşırı kilolu olmanın yumurtalıkların sağlıklı ve kaliteli yumurtlama ile elde edilecek yumurtaların üretiminin engellediğini kaydeden Dr. Fıçıcıoğlu, "Kalitesi düşük yumurta üretimine neden olur. Tüp bebekte uygulanan yumurtalık uyarıcı ilaç ya da iğne tedavisi sonucunda da maalesef çok verimli sonuç alınmaz. Yumurta sayısı az olunca doğal olarak kaliteli embriyo üretme şansı da azalır. Tabii sorunlar bu noktada da bitmiyor. Kaliteli bir yumurtadan embriyo elde edilip anne adayının rahmine transfer edilse bile, embriyonun ana rahim duvarına sağlıklı olarak tutunma oranı da aşırı kilolu bedenlerde gittikçe zorlaşır. Diyelim ki embriyo da rahime tutundu, bu sefer hamilelik sürecinde erken kayıp oranları ya da düşük oranları yükselmektedir. Her şekilde ve her aşamada risk artmaktadır. Anne adayında aşırı kilolu olmak, vücutta erkeklik hormonunda bir artışa sebep olabilir. Vücutda periferik yağ dokusundan ya da yumurtalardaki minik kistlerden salgılanan erkeklik hormonları, kadında yumurtlama mekanizmasının bozulmasına, yumurta kalitesinin de düşmesine sebep olmaktadır. Bu şekilde yapılacak bir takım hormon testleri ve kan biyokimyası ile olası sorun belirlenerek tedavi yoluna gidilebilir" açıklamalarında bulundu.
Gerekirse diyetisyen takibi eşliğinde kullanılacak ilaçların, yapılacak uygun diyet ve egzersiz ile önce kilo verdikten sonra tüp bebek tedavisine başlanmasının hem kadında gebelik şansını arttıracağını, hem de hastaları gebelikte oluşabilecek obeziteye bağlı sorunlardan da özenle koruyacağını belirten Dr. Fıçıcıoğlu, "Bunlar arasında hipertansiyon, diyabet, iri bebek doğumu, ve doğum sonrası bebeğe ilişkin bazı sorunlar da sayılabilir. Dolayısıyla tıbbi açıdan ideal olan, vücut kitle indeksinin 30'un altına indirildiği zaman tüp bebek tedavisinin başlatılmasıdır. Ancak her türlü uyarı ve çabaya rağmen kilo vermekte başarısız olan ya da yaş açısından beklemek istemeyen kadınlar için, aşırı kilolu olma durumunda gebelik oranlarının ne olduğu önceden bilinerek, tüp bebek tedavisi başlatılabilir" şeklinde konuştu. (Kurumsal)